Translate.vc / Espanhol → Turco / Pr
Pr tradutor Turco
361 parallel translation
Haría mejor en volver a entrar con el Pr Walgate para cambiarme las ideas.
Profesör Walgate ile gitsem iyi olur. Aklımı meşgul tutmalıyım.
El Pr Walgate se prepara a publicarlo.
Profesör Walgate zaten bunları yayına hazırlıyordu.
El Pr Walgate tuvo un ataque, hace alrededor de cinco años.
Profesör Walgate beş yıl önce bir kriz geçirdi.
Quiero que me encuentres información sobre el Pr Walgate.
Prof. Walgate hakkında bulabildiğin bütün bilgiyi istiyorum.
Yel suyo es el pr ¡ mero que aparece.
Seninki geri dönen ilk tüfek.
Ud. pr ¡ mero.
Sen ilkisin.
Pr ¡ mero aver ¡ guaremos algo sobre Pardee.
Yapacağımız ilk şey.. Pardee'de neyle karşılaşacağımızı anlamak.
Apuesto a que fu ¡ ste el pr ¡ mero de tu promoc ¡ ón.
- Bahse girerim ki sınıf birincisiydin
Acusado en pr ¡ mera ¡ nstanc ¡ a de v ¡ olac ¡ ón delArt ¡ culo 3o, que proh ¡ be atodo oflc ¡ al latenenc ¡ a de armas para uso personal.
.. bu yolla görevinizi kötüye kullandınız. ... görevin saygınlığını zedelediniz.Konfederasyon geleneklerine ve silaha ettiğiniz yemine karşı çıktınız.
Yo hablo pr ¡ mero.
- Lütfen James, Önce ben konuşayım.
Evito el olor del sudor con Printil y estoy tranquila todo el día.
Koltuk altı terlemesi de dert değil her gün düştan sonra Prıntıl kullanıyorum böylece gün boyunca rahatım.
El papel más blanco que nunca.
Ama Fibro-Val'le yıkanan çarşaflar prırıl pırıl ve beyaz.
¡ Venga! ¡ Date pr ¡ sa!
Hadi, biraz acele et!
No sé por qué me metes pr ¡ sa.
Neden acele ettirdin.
- Hay coIeg ¡ os pr ¡ vados muy buenos.
- Orada müthiş özel okullar var.
- Pero pr ¡ mero t ¡ enes que buscar casa.
- İlk yapman gereken bir daire bulmak.
¡ Pr ¡ mero me hace perder el t ¡ empo y Iuego apunta mal m ¡ nombre!
Önce vaktimi alıyorsun, sonra da ismimi yanlış alıyorsun!
Pr ¡ mero p ¡ erden m ¡ equ ¡ paje, Io env ¡ arán a...
Önce bavullarımı kaybediyorlar, sonra da onları...
adelante. Dese pr ¡ sa.
İşte geldik, acele et!
¿ No queda nada n ¡ en pr ¡ mera?
Umumi bölümde falan hiç mi yer yok?
Todo el mundo t ¡ ene pr ¡ sa.
Herkesin acelesi var.
Es Ia pr ¡ mera cosa buena que nos ocurre.
Başımıza gelen tek iyi şey sizsiniz.
¡ A Ia 7 1 con Ia pr ¡ mera!
71. ve Birinci Cadde!
¡ La próx ¡ ma vez Io perderé cuando no tengas pr ¡ sa!
Pardon, sonraki sefere acelen olmadığında kaybederim!
No me hables en tercera persona. ¡ Estoy aquí, en pr ¡ mera persona!
Hakkımda üçüncü şahıs gibi konuşma, buradayım ve birinci şahısım!
- EI pr ¡ mero en Ias cost ¡ llas.
- İlk defa, kaburgadan.
La pr ¡ mera persona que se porta b ¡ en no es de Nueva York.
Bize iyi davranan ilk kişi buralı çıkmadı.
Los mis-mismos se-seis o siete pr-problemas, Shaft.
Hep aynı terane Shaft.
Los períodos de ejercicio de los pr ¡ s ¡ oneros y otros privileg ¡ os que se habían suspendido, volverán a empezar mañana.
Kontrolü ele almak için mahkumların askıya alınan rutin çalışma ve hakları yarın sabahtan itibaren geri verilecektir.
Trabajo para la PR.
Arık dürüst bir hayat süreceğim.
! - La PR dama está aquí.
- Halkla İlişkilerden Hanımefendi burada Efendim.
- Sus relaciones públicas van genial.
- Sovyet PR'ı hiç daha iyi olmamıştı.
Para mí, lo mejor es el "PR-24".
Ben hala bildiğimiz copa güveniyorum.
He buscado pr todas partes por zapatos como esos
Öyle bir ayakkabı için her yere baktım.
No se puede decir ni "judío", ni "narigudo", ni "usurero", ni "mockie"... Dago, "spaghetti", moro, ginzo, pelo grasiento, hispano... "chicharero", oi-ey, "tigre", Portorriqueño, "irlandesito"...
( etnik kökenler için aşalağıyıcı kelimer ) yid, heeb, zeeb, kike, mackie, dego, ginny, wop, ginzo, greaser, greaseball, spick, beaner, oya, tiger, PR, Mick, donkey, turkey, limey,
Oh, me encanta cuando se utiliza su alta potencia PR conexiones.
İş ilişkilerini kullanmana bayılıyorum.
E / pr / mer / ¡ bro ríe / bebé son 26 páginas de aventura alfabética.
Bebeğin ilk pop-up kitabı, 26 sayfalık alfabetik macera.
¿ Tienes un problema mental o algo pr el estilo?
Evlat senin neyin var böyle, yoksa akli dengin falan yerinde değil mi?
Me voy a Hungr'a la pr — xima semana.
Haftaya Macaristan'a gidiyorum.
LlegarŽ a Inglaterra el pr — ximo miŽrcoles.
Gelecek Çarşamba İngiltere'ye varacağım.
ÀQuŽ tiempo har ‡ en el Canal de la Mancha la pr — xima semana?
Haftaya İngiltere Tünelinde hava nasıl olacak?
... que nadie puede pr..
Bilgeliği asla anlaşılamayacak.
El Pr. Boris Smirnoff nació en Waclavitiv, Rusia, en 1923.
Profesör Boris Smirnoff 1923'te Vaclavitiv, Rusya'da doğmuş.
¿ Pr. Smirnoff?
Profesör Smirnoff.
¿ Pr. Smirnoff?
Profesör Smirnoff?
La policía me va a sacar de aquí y el Pr. Smirnoff...
Polis beni kurtaracak ve ben, Profesör Smirnoff...
El Pr. Smirnoff es libre.
Profesör Smirnoff özgür!
- Y ella es Bernice, a cargo de Relaciones Públicas.
- Bu Bernice, PR sorumlumuz.
Está muy inquieto.
Kıprı kıpır birisi.
Pr ¡ mero me gustar ¡ a conocerle. Coge el Tequ ¡ la, ve.
Bir kadeh tekila.
Son mala gente. vigílalos!
Kuzen Robertle karşılaştığımız için şanslıyız. Kıprıdamayın.