English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Preacher

Preacher tradutor Turco

88 parallel translation
Regresamos con Troy McClure y Delores Montenegro en "Predicador con Pala".
Şimdi Preacher With a Shovel`da Troy McClure ve Delores Montenegro`ya dönüyoruz.
¿ Predicador?
Preacher?
¿ Qué desea, Predicador?
Burada ne işin var, Preacher?
¿ El Predicador?
Preacher'ı mı diyorsunuz?
Lo llamábamos así porque siempre leía la Biblia.
Ona Preacher yani vaiz derdik, hep İncil'inden bir şeyler okurdu.
Vale, Beltzer. ¡ Preacher, sigue!
Pekala Beltzer. Preacher, beni izle!
Los guardias tienen buena razón para temer, ministro.
Korkmaları için iyi bir nedenleri var Preacher.
¿ Cree eso, predicador?
Buna inanıyor musun Preacher?
Creo que le gustas a Preacher.
Bence senden hoşlanıyor.
Te digo, Preacher, que no la tomé de la mano. - Ella dijo que sí.
Onlara yolu ben gösterdim.
- Ya la lamiste, Preacher.
- Onun nesi var?
Preacher y tu Billy Bob se las llevaron a la joven Bobbit esta mañana... antes de empezar a trabajar en mi jardín.
Billy Bob ve arkadaşı bahçeye çeki düzen vermek istediler.
¡ Preacher, déjala en paz!
Hadi geri dönelim.
Dios sabe que este pueblo ha atestiguado... todo tipo de travesuras de parte tuya y de Preacher.
Bu kasaba senin ve arkadaşının her tür suçuna tanıklık etti.
Señorita, hay algo que debemos aclarar. ¿ De qué se trata, Preacher?
Umarım doğru hesaplar.
¡ Escúchame bien, Preacher Star!
- Size karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Beni iyi dinle.
Vámonos, Preacher.
Hadi evlat.
Preacher Star. Muchacho, será mejor que te controles.
Biz başladığımızda o burnunu silmesen iyi olur evlat.
No te rías, Preacher.
- Gülmeye kalkma.
Es una pena que tú y Preacher se hayan peleado.
Bence arkadaşınla küsmen kötü oldu.
- Hola, mamá. - ¡ Billy Bob! ¡ Preacher!
Billy Bob, Rachel...
Oye, Preacher. ¿ Por qué enviaste la nota anómala?
Neden bizimle birlikte geldiğini söyler misin?
Preacher Star, sé que dejaste esa ardilla en el puente.
Ben de o sincabı köprünün üstünde bırakmamalıydım.
Preacher dijo que dispararme sería demasiado benévolo.
Vaiz, yavaş bir ölümü hak ettiğimi söyledi.
Pregúntale a Ivory o al predicador.
Ivory'ye sor. Preacher Man'e sor.
Vamos, predicador. Sandeces.
Yapma Preacher.
Sé perfecto, predicador.
Mükemmel ol Preacher Man.
¡ Vamos, predicador!
Hadi Preacher!
El predicador se dirige a la tierra prometida.
Eminim ki Preacher Man vaat edilmiş toprağa doğru gidiyor.
-... canta "Son of a Preacher Man."
- "Vaizin Oğlu" nu söylüyor...
¡ Predicador di que necesitamos extracción inmediata!
Preacher, acil çıkarmaya ihtiyacımız olduğunu söyle!
Predicador, ¿ te dieron?
Preacher, vuruldun mu?
¡ Predicador, agarra a Tommy!
Preacher, Tommy'yi al!
- ¡ Hirieron a Predicador!
- Preacher vuruldu!
LA BONDAD Y LA MISERICORDIA PAUL "PREDICADOR" COLSON 1983-2007 MANTÉN LA FE
PAUL "PREACHER" COLSON 1983-2007 TANRI YANINDA OLSUN
Yo volvería mañana para matar al haji que mató a Predicador.
Yarın gidip Preacher'ı öldüren hacıyı öldürmek isterdim.
Predicador era el mejor amigo de Tommy allá.
Preacher orada Tommy'nin en yakın arkadaşıydı.
Del tonto que dejó que Predicador le cortara el pelo.
Saçını Preacher'a kestiren aptallara acırım.
- Gracias, amigo.
- Sağ ol dostum. - Aferin Preacher.
Predicador y el capellán bautizaron a muchos allá.
Preacher ve papaz orada birçok kişiyi vaftiz etti.
Predicador, Paul, estaba en el flanco.
Preacher, yani Paul yan tarafımızı koruyordu.
¿ Quieres ir al lugar que me dio el hermano?
Preacher'ın kardeşinin söylediği yeri bulmak istiyor musun?
Predicador.
Preacher.
El chico puede tocar "Son of a Preacher Man" ( Canción : "Hijo del predicador" )
Çocuk, "Pederin Oğlu" nu gerçekten çalabiliyor.
Así que, Ron? Pam? Sra. Preacher?
Pekâlâ Ron, Pam, Bayan Preacher.
El camina hacia acá, ve el carro de Preacher detenerse y después se largan.
Buraya gelmiş pederin arabasını burada dururken görmüş. Sonra da pati çekerek uzaklaşmışlar.
El auto de Preacher fue encontrado detrás de un motel en Poughkeepsie.
Vaizin arabası Poughkeepsie'de bir pansiyonun arkasında bulunmuş.
El carro de Preacher aún está afuera.
Peder'in arabası hâlâ dışarıda.
* Y enterraron su nombre en el suelo * * el cura estaba todavía hablando *
And they buried his name in the ground Well the preacher was still talking
¡ Estás mal, Preacher!
Lanet olsun!
- Preacher Star.
- Yıldız yaratıcısı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]