Translate.vc / Espanhol → Turco / Principio
Principio tradutor Turco
20,291 parallel translation
Quiero decir, no al principio.
Yani başlarda yoktu.
Es el principio.
- Bu daha başlangıç.
Al principio, no sabía sus intenciones, como con el jefe de bomberos.
Başlarda neyi amaçladığını bilmiyordum, itfaiye amiri olayında olduğu gibi.
"Aunque al principio estaba en contra, pude ver que lo que Laurel hacía era vital... bueno e importante como Black Canary".
"Her ne kadar başta biraz karşı da olsam Laurel'ın yapmaya çalıştığı şeyin hayati olduğunu biliyordum. Önemli ve iyi bir şeydi ve bunları Black Canary olarak yapıyordu."
Bueno, para ser honesto, Brian, al principio fue sólo por el alcohol.
Dürüst olmam gerekirse Brian, başta seninle bize içki alman için takılmak istemiştim.
Sin principio ni fin, sin muerte, sin sangre que limpiar.
Baslangiçlar ya da sonlar yok ölüm yok, kanlari temizlemeye gerek yok.
Sin principio, ni fin, ni muerte, ni sangre que limpiar.
Baslangiç ya da sonlari yoktur ölüm yok, kanlari temizlemeye gerek yoktur.
Causa o efecto, gallina, huevo, principio, finales.
Neden, sonuç. Tavuk, yumurta başlangıçlar ve sonlar.
Sin principio.
Başlangıç yok.
"SIN PRINCIPIO Y SIN FIN"
Başlangıç ya da sonlar yok.
Sin principio.
Başlangıçlar yok.
Sin principio.
Başlangıçlar ya da sonlar yok.
Pero Batman supo quién eras desde el principio.
Ama Batman baştan beri seni izliyormuş.
No debiste involucrarlos desde el principio.
En baştan onları karıştırmamalıydın.
Lo sabíamos desde el principio.
Bunu başından beridir biliyorduk.
Pídelo bien... y puede que te ayude a ponerte al principio de la cola.
Güzelce sorarsan sıranın önüne geçmene yardımcı olabilirim.
Veréis, al principio, todo es perfecto, y luego, boom, la cosa bestial monstruosa de origen alienígena empieza a matar a niños en el Sendero de los Amantes.
Başta her şey kusursuz görünür mesela sonra birden uzaylı, canavar, yaratık benzeri bir şey ortaya çıkar ve Aşıklar Yolu'ndaki çocukları öldürmeye başlar.
Se le ocurren grandes ideas que al principio parecen terribles...
İlk bakışta berbat gibi görünen fikirler bulma konusunda hep çok iyidir.
Y esto es sólo el principio.
Ve bu daha başlangıç.
Al principio, llenos de amor, luego llenos de decepción.
Önce sevgi dolu gözler,.. Sonra hüsran dolu gözler.
Empecemos desde el principio. ¿ Cómo se llama?
En baştan başlayalım. Adın nedir?
Aquello fue el principio.
Her şeyin başlangıcı buydu.
Al principio, no era más que la tumba de Pedro.
Başlangıçta bütün bunlar Peter'in mezarından ibaretti.
Sí, al principio pensaba que esa era la razón por la que no confiaría en usted nunca más.
Evet. Önce sizinle artık konuşmak istememe nedenim o sandım ben de.
No hemos seguido el principio eterno e inmutable del palo y la zanahoria.
Ebedi ve değişmez "havuç ile sopa" ilkesini yanlış uyguladık.
¿ Desde el principio?
- Ne? En başından mı?
Desde entonces vivo mi vida creyendo ese principio.
O günden beri hayatımı aynı kuralla yaşıyorum.
Quayle nos ha mentido desde un principio acerca de su relación con Gerónimo.
Quayle en başından beri Geronimo'yla ilişkisi hakkında bize yalan söylüyordu.
Desde un principio he sido clara en que mi familia es primero.
Size en başından beri ailemin önce geleceğini söylemiştim.
Todo el mundo te ha sospechado de Ud. desde el principio, excepto yo.
En başından beri benim dışımda herkes senden şüpheleniyordu.
Al principio es un poco difícil, pero después te sientes bien.
İlk başta biraz zor gelir ama sonra çok iyi hissedersin.
Sabemos que eso no es posible, pero no puedes esperar pagar la misma cantidad que al principio cuando te mudaste aquí.
Bunun aslında mümkün bile olmadığını biliyoruz ama yine de buraya ilk taşındığında ödediğin miktarın aynısını ödemeyi bekleyemezsin.
Clary te ha molestado desde el principio.
Clary'i başından beri kabul etmedin.
Al principio, sí.
İlk başta, evet.
Ese hoyo es solo el principio.
O delik sadece bir başlangıç
Y nos preocupa que sea solo el principio.
Ve bunun sadece başlangıç olduğundan endişeliyiz.
- ¿ El principio de qué?
- Neyin başlangıcı?
En el principio...
Başlangıçta...
EN EL PRINCIPIO EL ÁNGEL LUCIFER FUE EXPULSADO DEL CIELO
Başlangıçta...
Él no lo sabía en un principio.
- Başta haberi yoktu.
Sí, bueno, pensé que era ella desde el principio.
Ben de başından beri o sanıyordum.
En realidad, no, es el principio en juego aquí.
Hayır. Değil aslında. Burada prensipler söz konusu.
Desde el principio de los tiempos.
Zamanın başlangıcından beri.
¡ Oh, por favor! Usted es el unico que ha estado usando peones desde el principio.
Başından beri piyonlar kullanan sendin.
Sí. Sí, un hombre de honor, principio.
Onurlu, prensip sahibi bir adam.
Ella era acelerada desde el principio.
Baştan beri son süratti.
Tu mamá era dura al principio.
Önceleri annen sertti.
Es por eso que no te lo dije desde el principio. Max Lord te hizo eso.
- Bu yüzden daha önce söylemedim sana.
Empieza por el principio.
- En başından başla.
Sí, me he estado preguntando eso desde el principio.
Evet, ben de başından beri bunu merak ediyordum.
Eso es sólo el principio.
Bu daha başlangıcı.