Translate.vc / Espanhol → Turco / Protége
Protége tradutor Turco
2,571 parallel translation
Si usted vigila y protege a la niñita... tendrá a la mujer.
- Kızı izler ve korursan kadını elde edersin.
No deje que sepa que lo protege.
Ne yaptığını öğrenmesin.
El campo magnético crea la atmósfera alrededor de la tierra, que nos protege contra la radiación del espacio.
Dünyanın etrafındaki atmosferi yaratan manyetik alan bizi uzaydan gelen radyasyonlardan korur.
¡ Protege la daga!
Hançeri koru.
¿ Ves que la piel se pone dura y protege el lugar que te lastimaste?
Hani incinen noktayı korumak için deri kalınlaşır ya?
Protege y sana a tu hijo.
Oğlunu koru ve iyileştir.
La Oficina de Aurores ya no protege a Harry Potter.
Seherbazlık ofisi artık Harry Potter'ın korunmasına katkıda bulunmuyor.
Si protege a su familia le ayudará a encontrarlo, entregará su posición.
Eğe ailemi korursanız, Al Rawi'yi nasıl bulacağınızı anlatırım, diyor. Sonra ondan yerini öğrenebilirsiniz.
¿ Por qué protege a mi nuera?
Buddy Jellison'ın yerinin nerede olduğunu sormak için yanlarında durdum.
¡ Protege esta salida, Imlay!
Sivilleri arkadan dışarı çıkart. Imlay!
Protege el frente con Harris.
Harris'le birlikte ön tarafı koruyun.
Fang mantiene a salvo a Mara y a su madre, y protege las tierras de la manada :
Fang, Mara ve annesini güvende tutar.. ve onların sürülerinin arazilerini korur..
Protege a la manada de una invasión del norte.
Aslan sürüsünü, kuzeyin istilasndan koruyor.
¿ Por qué los protege?
Neden onları koruyorsunuz?
Usted llora por el hombre común y maldice la corona que lo protege.
Sıradan insanlar için gözyaşı döküyorsun ama küfür ettiğin adam, aynı sıradan insanları koruyan adam!
Usar el chaleco... protege tu pecho.
Yeleği giy, postu deldirme.
Dicen que el beso de una sirena te protege de ahogarte.
Duyduğuma göre deniz kızının öpücüğü denizciyi boğulmaktan korurmuş.
No es la primera vez que me protege.
Beni ilk kurtarışı değil.
Me protege este escudo mágico llamado vidrio.
Cam denilen bu sihirli kalkan tarafından korunuyorum.
No, mi Lady protege sus apuestas, jamás habría corrido el riesgo de que forzáramos la caja.
- Hayır. Milady eşeğini sağlam kazığa bağlamayı sever. Asla kasanın içine girmeyi başarmamız riskini göze almazdı.
- Así Dios nos protege
Tanrı bizi korusun diye.
Protege a Prateek de los daños
Prateek'imin başına birşey gelmesine asla izin verme.
Que protege el derecho las personas con discapacidad... de mantener a sus mascota... incluyendo los animales utilizados para apoyo emocional en casos tales como depresión,
İnsanların maluliyet durumundalarsa bile hayvanlarına bakabilme haklarını koruyor. Depresyon gibi durumlarda bile, duygusal destek açısından hayvan kullanımını bile.
Ella nos ama y nos protege.
O bizi sever, korur.
Protege la ley y la ley te protegerá.
Kanunları korursanız, kanunlar da sizi korur.
Esta personalidad se protege a si misma del abuso original al... pues, convertirse en el abusador.
Bu kişilik tacizci olarak kendisini asıl taciz olayından koruyor.
¿ Cuántas veces nos ha dicho la Estela por qué nos protege?
Görüntü kaç defa bizi neden koruduğunu söyledi?
- Zakidernes, la fuerza oscura, le protege.
Zakidernesin karanlık gücü onu koruyor.
Una armadura impenetrable lo protege.
Bedeni aşılamayan bir zırhla çevrili.
Te protege, protege a tu compañero, protege la misión.
Güvende olursun. Ortakların da güvende olur. Elindeki görev de.
Y ella lo protege a él.
- Kız da onu koruyor.
La Primera Enmienda me protege de sus preguntas estúpidas e idiotas.
Anayasanın birinci maddesi beni aptal ve saçma sapan sorularınızdan koruyor.
El Dr. Bishop, arquitecto del famoso sistema de defensa "Star Wars" que protege nuestra nación, y su esposa hicieron un emot...
Ulusumuzu koruyan Yıldız Savaşları savunma sisteminin mimarı Dr. Bishop ve karısı- -
El anillo de John es una antigua reliquia de la Familia Gilbert que protege a su dueño de la muerte por una entidad supernatural.
John'un yüzüğü var ya, o eski bir Gilbert aile yadigârı. O yüzük sahibini doğaüstü bir varlık sayesinde ölümden koruyor.
Ella lo protege, ¿ sabes?
Onu korudu.
Mayores medidas de seguridad hacen el trabajo más difícil, pero tiene un aspecto positivo... cuando más dificil es el acceso, más valiosa es la información que protege.
Güvenlik ne kadar sıkıysa işiniz de o kadar zordur. Lakin bu zorluğun getirisi de büyüktür. Güvenlik önlemleri ağırlaştıkça korunan bilgi de hayli önem kazanmaktadır.
Un cerco eléctrico no te protege de alguien que no necesita atravesarlo.
Elektrikli teller sizi içeri girme derdi olmayanlara karşı koruyamaz.
Cuando tienes una red de cañerías de gas que corren atravesando límites de propiedades, un bloque de C-4 bien ubicado en un conducto de gas fuera del cerco puede causar una reacción en cadena de explosiones dentro de lo que sea que protege el cerco.
Arazinizin dışından gelen bir gaz hattınız mevcut ise hattın dış kısmına yerleştirilmiş bir C-4 kalıbı çitinizin tarafından korunan arazinizin içerisinde bile güçlü bir zincirleme patlama yaşanmasını sağlayacaktır.
Hay una profecía de Rapa Nui, la luz nos protege de el camino del universo.
Rapa Nui kehaneti var,... evrenin yolundan bizi bir ışık koruyacak.
¿ Por qué protege a Zoidberg, Profesor?
Neden Zoidberg'i koruyorsun, Profesör?
Hablas como un hombre que protege a sus socios.
- Ortaklarını kollayan biri gibi konuştun.
Mi padre no me protege de los negocios familiares, solo... quiere mantenerme como su niñita.
Senin bildiğinden çok daha fazlasını. Babam beni aile işinden korumuyor beni küçük kızı olarak tutmak istiyor.
Han estado trabajando con un funcionario de la ciudad, alguien que supuestamente los protege de todo esto.
Bir devlet memuruyla iş yapıyorsun seni bütün bunlardan koruyor olması gereken birisi.
La Guardia de la Noche protege al reino de...
Gece Nöbeti krallığı koruyarak...
Protege ese ojo.
Gözüne dikkat et.
La magnetosfera de la Tierra Si nos fijamos en la pantalla, es específicamente el cinturón de radiación de Van Allen este nos protege de la radiación mortal cósmica
Dünya manyetosferi ekrana bakabilirseniz, özellikle Van Allen kuşakları bizi ölümcül güneş rüzgarları ve kozmik radyasyondan korur.
- La familia se protege a sí misma.
Aile, kendini korur.
Alguien tiene que proteger a esta familia del hombre que protege a esta familia.
Biri de bu aileyi, bu aileyi koruyan kişiden korumalı.
Bueno, veo que Blueberry te vigila y te protege, ¿ verdad?
Blueberry'e sana göz kulak olmasını ve seni korumasını söyleyebilirim, değil mi?
Tu traje te protege de la luz del sol rojo.
Elbiselerin seni kızıl güneş ışığından koruyor.
Protege a todos, incluyendo a Justin, y bendice a todos por tu gloria, Dios. En el nombre de Jesús.
Justin dahil herkesi koru herkesi kanatlarının altına al ve koru yüce Tanrım