Translate.vc / Espanhol → Turco / Pudding
Pudding tradutor Turco
291 parallel translation
Mi plato preferido es el pudding de chocolate.
En sevdiğim yemek çikolatalı puding!
Vamos a tener a la parienta cocinado al horno una rica tarta de crema de coco con pudding Savalo.
Benim hanım size, nefis bir hindistan cevizli kremalı pasta ve sosisli puding yapar.
Estamos discutiendo sobre cuánto jerez debe ponérsele al "pudding achispado".
Alkollü pudingin içine ne kadar şeri katılacağı konusunda tartışıyorduk.
- ¿ Le gusta el "pudding achispado"?
- Alkollü puding sever misin?
Les dejábamos budín de arroz la víspera de Navidad.
Bazıları Noel arifesinde pudding yapardı.
- ¿ Eso no era un pudding?
- Onun puding olduğunu sanıyordum.
Tú eres la experta, ¿ qué quieres para la siguiente carrera?
Uzman olan sensin, şimdiki yarışta kimi seçiyorsun? Lemon Pudding.
Ahí va "Dulce de limón".
- Pekâlâ, Lemon Pudding.
Gryce Pudding.
Baba Tatlisi.
- Gryce Pudding.
- Baba Tatlisi Gryce.
El pudding no está a su gusto.
Pudingin tadını beğenmemişler.
Eso es pudding.
Bu puding.
Odio el pudding.
Pudingden nefret ederim.
Eso me pasa aún sin el pudding.
Bunu puding olmadan da anlardım.
W.C. Irvine, "Hasty Pudding",... 1869.
W.C. Irvine. Acele puding. 1869.
Mamá, ven y prueba el pudding con ron.
Anne, gelip romlu muhallebi denesene.
- Bien, hay empanada de rata, pudding de rata, sorbete de rata o, uh, tarta de fresa.
Bunun ardından ne var? Fareli pasta, fare pudingi, fare şerbeti ya da çilekli turta.
Dentro de seis meses, no me visualizo extrañando a Nigel... como no extraño a Ross McLochness... a Ronnie Pudding, a Danny Upham, a Danny Schindler o cualquiera de ellos.
Yani, aradan altı ay geçti, Nigel'i özlediğimi sanmıyorum. Ross McLachness'dan, Ronnie Pudding'den, Danny Uppam'dan, Danny Schindler'dan daha fazla.
Dos paquetes de galletas, medio bizcocho de mermelada, una lata de piña y una lata de pudding de navidad.
İki paket zencefilli krema, yarım porsiyon mayalı hamur bir tane konserve ananas, ve bir teneke de Noel pudingi.
Sabe dulce como pudding.
Tadı tatlı fasulye jölesi gibi.
Sopa de camembert y pudding negro.
- Siyah puding ve peynirli çorba.
- ¿ Postre?
- Pudding?
" No coma nada del pudding de ciruela.
" Erikli pudinglerden yemeyin.
¿ No le gusta el pudding de Navidad, Sr. Poirot?
Noel pudingini sevmez misiniz, Bay Poirot?
Me gusta... excesivamente el pudding de ciruela.
Erikli pudinge bayılırım.
Y el pudding...
Bir de puding...
Bueno, gracias, señor... de hecho hoy he servido el pudding equivocado.
Çok teşekkür ederim. Aslına bakarsanız bugün yanlış pudingi servis ettim.
Bueno, por eso he tenido que servir el pudding de año nuevo en su lugar.
Ben de Yılbaşı pudingini servis ettim.
Tal vez es el pudding navideño que me ha afectado.
Belki de Noel pudinginin etkisidir.
Cuando encontré el rubí en el por otra parte excelente pudding de Navidad...
O muhteşem Noel pudinginin içindeki yakutu keşfettiğimde...
Aún no nos ha dicho de qué manera fue a parar esa joya dentro del pudding.
Mücevherin pudinge nasıl girdiğini anlatmadınız.
¡ Y la escondieron en el pudding!
- Ve pudingin içine sakladılar.
En el pudding de Año Nuevo, sí.
- Evet, Yılbaşı pudingine.
Pero al caerse el pudding de Navidad, se sirvió el pudding de Año nuevo en su lugar.
Ancak Noel pudingi düşünce yerine Yılbaşı pudingi servis edildi.
Pensé que querían envenenarle, señor. Con el pudding de ciruela.
Sizi erikli pudingle zehirlemek istediklerini düşündüm, efendim.
, ¿ Sin pudding?
Puding yok mu?
Un día, os haré pudding
Size bir gün erik turtası getireceğim.
Tengo el pudding que te prometí
Söylediğim gibi sana o erikli turta getirdim.
Carne al horno con Yorkshire pudding, y sidra como bebida.
Fırında biftek, Yorkshire pudingi ve içecek olarak da elma şarabı.
Nos hemos comido el pudding de ciruela y hemos cantado villancicos.
- Baksana! Meyve var!
Sopa crema de champiñones, tostadas y Yorkshire pudding zanahorias con mantequilla, repollo, nabos, puré de papas y pastel.
Kremalı mantar çorbası, fırında rosto ve Yorkshire pudingi,... tereyağlı havuç, brüksellahanası, yabanhavucu, patates püresi ve tatlı.
Y te he preparado un budín delicioso.
Senin için çok güzel pudding yaptım.
¡ Papillas!
- Pudding!
- ¡ Es mierda de perro liquida... no pudding de chocolate!
Bıçak ona senden daha çok yakışıyor. - Kasedeki köpek boku, çikolatalı puding değil!
¿ El pudding de ciruelas?
Noel pudingi, hindi?
¿ Quieres un budín?
Pudding ister misin?
Pudding a la mermelada de frambuesas.
- Ahududulu puding Bay Hilditch.
Perdería la forma en que Iris... se molesta en acercarme un plato de pudding a la mermelada de frambuesas.
Iris'in bana fırından yeni çıkmış ahududu reçelli pudingi getirişindeki zahmeti kaybederim.
Removiendo el pudding. Reconocieron mi nombre.
Ünümü duymuşlardı.
En el pudding.
- Pudingin içine.
Odio cuando el pudding tiene una capa dura alrededor.
Ah, pudingin üstünün kaymak tutmasından nefret ediyorum.