Translate.vc / Espanhol → Turco / Puéde
Puéde tradutor Turco
332,199 parallel translation
Puede que también seamos la zona cero de una pandemia mortal.
Ölümcül bir salgının merkezinde olabiliriz.
Puede que la hija tenga información útil para nosotros.
Kızı işimize yarar bilgiler vermiş olabilir.
Puede que fuera una chica trabajadora, pero no era tonta. He ahorrado.
Çalışan bir kız olmuş olabilirim ama eskort değildim, kurtuldum.
¿ Sabes? Puede que me tome un vodka tonic ya que estoy aquí.
Aslında, geldiğime göre bir votka tonik alabilirim.
¿ Cómo puede una persona tener tantas cosas?
Bir kişinin nasıl bu kadar çok eşyası olabilir?
Puede que tengas una visión.
Bir imge görebilirsin.
Cualquiera de Uds. puede asistirme.
İkinizden biri bana eşlik edebilir.
Aún puede estar buscando más.
Daha fazlasını arıyor olabilir.
Esto puede tomar un tiempo.
- Bu biraz zaman alabilir.
Ahora que no puede contactar al Imperio, regresará a su base, ¿ cierto?
Başardık! Şimdi artık İmparatorluk ile iletişime geçemeyeceği için eve dönecektir, değil mi?
No puede ser.
- Bu olamaz.
Kanan, si Sabine puede empuñar este sable, puede reunir una de las más poderosas casas de todo Mandalore.
Kanan, eğer Sabine bu kılıcı kullanırsa Mandalore'da bulunan en güçlü evlerden birini tarafımıza kazandırabilir.
Ella puede no ser capaz de luchar como un Jedi, pero puede aprender a ser diestra con la espada.
O bir Jedi gibi savaşamayabilir ama kılıcı kullanmakta ustalaşabilir.
Eso puede cambiar.
- Bu değişebilir.
No, no puede.
- Hayır, değişemez.
La historia familiar puede ser dolorosa.
Aile geçmişi acı dolu olabilir.
¡ Oh! Eso puede funcionar con un stormtrooper, pero no conmigo.
Bu bir stormtrooper üzerinde işe yarayabilir fakat bende değil.
En ciertos sentidos, mucho más que Ezra, pero no puede... o no quiere encontrar el balance en su interior.
Bazı yönlerden Ezra'dan daha fazla fakat o yapamıyor kendi içinde dengeyi bulamıyor.
Sé que ella puede lograrlo, pero parece como si Kanan le estuviera pidiendo que aprendiera todo a la vez.
Bu işi yapabileceğini biliyorum fakat öyle görünüyor ki Kanan ondan her şeyi bir anda öğrenmesini istiyor.
Bueno, ¿ cómo puede Flynn saltar tan rápido y tantas veces seguidas?
Flynn bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar yere gidebiliyor?
Para entonces, puede que sea demasiado tarde.
O zaman çok geç olabilir.
Aunt Jemima... ¿ Cómo puede seguir existiendo esa cosa, por cierto? - Rufus.
Aunt Jemima... hala nasıl piyasada bu arada?
Puede que aún no sea famoso, pero no hay nadie mejor que él para meterse y salir de situaciones complicadas.
Şuanda pek ünlü sayılmaz ama dar alanlara girip çıkma konusunda ondan iyisi yoktur.
¿ Alguien puede oírme?
Beni duyan var mı?
¿ Puede oírme alguien?
Beni duyan var mı?
Puede que en un reencuentro de estudiantes.
Belki ortak derste falan.
Y si tiene algún problema al respecto, puede buscarse a otro piloto.
Ve eğer bununla ilgili bir probleminiz varsa, yeni bir pilot bulabilirsiniz.
Ahora que no tienes apoyo, ella puede escapar con Sarah y Kira.
Dinle, senin bağlantıların ile MK, Kira ve Sarah'ı oradan kurtarabileceğini düşünüyor.
Y nadie puede ayudarte más que nuestra hermana Cosima.
Tamam mı? Ve sana Cosima'dan başka yardım edebilecek kimse yok.
Pero jura o tu corazón jugoso será devorado por Baya Yaga. Solo Sarah puede saber dónde me oculto.
Ama Baba Yaga tarafından yenilen sulu kalbinin üzülmesi pahasına sadece Sarah nereye saklandığımı bilebilir.
Claro. ¿ Puede acompañarme a la oficina, señor?
Benimle ofise kadar gelebilir misiniz, bayım? - Siktir!
Yo tampoco. Pero Sarah no puede saber que estoy aquí.
Ama Sarah burada olduğumu öğrenemez.
Uno no puede recurrir directamente a los laboratorios.
Laboratuvarlar bu işin keyfî olarak yapılmasına izin vermiyor.
Se recomienda hasta el fin de la semana, porque soy el único hombre que puede arruinar ambos lados.
Hafta sonuna kadar böyle olması önerildi çünkü iki tarafın da başını yakabilecek tek kişiyim.
Sí, puede ser un momento decisivo, y creo que debería serlo.
Evet, belirleyici bir olay olabilir, bence olmalı da.
No puede ser así.
Bu şekilde olamaz.
Si se puede hacer eso con éxito, el sistema de análisis está acabado.
Bu başarıyla yapılabilirse test sistemi bitmiş demektir.
Los Ángeles puede ser más seguro que la madre Rusia, dado el reciente...
Los Angeles, Rusya'dan çok daha güvenli sayılabilir çünkü...
Seguro tienen gente muy inteligente que puede explicar todo esto.
Bunlara açıklama getirecek çok zeki adamlarınız vardır eminim.
Si todo esto puede ser probado, es muy impactante.
Bunlar kanıtlanabilirse şok etkisi yaratır.
El FSB, que tenía acceso al laboratorio de Sochi bajo el disfraz de un trabajador de mantenimiento del edificio, puede ser identificado en las pruebas que tenemos.
Bina bakım yüklenicisi kisvesi altında Soçi laboratuvarına erişimi olan FSB, delillerimizde teşhis edilebilmektedir.
Parece ser un personaje en el cual no se puede confiar, y mucho de todo esto se basa en Rodchenkov.
Güvenilmez bir şahsa benziyor ve iddiaların büyük bir kısmı Rodçenkov'un ifadesine dayanıyor.
Mi equipo puede demostrar la existencia de este sistema sin duda alguna.
Ekibim, bu sistemin varlığını şüpheye meydan vermeden gösterebilir.
¿ Quién puede olvidar cuando los monjes vencieron a los daleks, a los cybermen, o a los ángeles llorosos?
Dalekleri, Siberadamları ya da Ağlayan Melekleri mağlup eden Keşişleri unutmak ne mümkün?
No, no, no, eso no puede ser cierto.
Hayır, hayır, bu doğru olamaz.
- ¿ Puede alguien...?
- Acaba biri- - Ne dedi ya?
Y la está enviando a todo el mundo, porque no puede remediarlo.
Ve eli mahkum olduğu için bütün dünyaya yayınlıyor.
No puede ser. No hay forma de arreglar algo así.
Tanrım, bunun dönüşü yoktur.
Estar en un ambiente ruidoso y desconocido puede ser difícil para mí.
Gürültülü ve yabancı yerler benim için zor olabiliyor.
- ¿ Eso puede pasar?
- Böyle bir şey olabilir mi?
Esto no puede llegar a la atmósfera.
Bunun atmosfere salınmaması lazım.