English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Quedara

Quedara tradutor Turco

8,945 parallel translation
Bueno, me gustaría que se quedara y viera mi presentación.
Sadece performansımı görmenizi isterdim.
Anísette instruyó Caeryn para que yo me quedara con esta comunidad.
Ana-Sett, Caeryn'e grubunuzla kalmamı emretti.
No me preguntes por qué, pero insistí en que se quedara conmigo.
Sebebini sorma ama benimle kalması için ısrar ettim.
- ¿ Se quedara aquí?
- Burada mı kalacak?
- Le dije que se quedara en casa. - Oye.
Ona evde kalmasını söylemiştim.
Creía que si Remo se quedara en mi lugar nos haría la propaganda.
Remo'nun yerimi alması bizi kurtarır sandım.
Mata a Thane y no quedara nadie màs para protegerte de nosotros.
Onu öldürürsen, seni bizden hiçbir şey koruyamaz.
No he podido hacer que se quedara, Dan.
Onu orada oyalayamadım Dan.
Y si seguimos nuestros corazones, todo quedará en su lugar.
Ve eğer kalplerimizi takip edersek her şey yoluna girer.
Ella se quedará una temporada más larga, yo soy la avanzada.
Kendisi uzun süre kalmak üzere gelecek. Ben öncü birliğim.
¿ Cuánto tiempo se quedará?
Ne kadar kalacaksınız?
Cuando vuelva, quedará contigo para siempre.
Geri döndüğümde, temelli döneceğim. Sonsuza dek.
¿ Tienes... tienes alguna idea que tu vida quedará completamente destruida si te atrapan?
Yakalanırsan hayatının mahvolacağına dair en ufak bir fikrin var mı senin?
Si Mona lo descubre, se quedará con todo.
Eğer Mona öğrenirse herşeyimi alır.
Si sabe lo del bebé, se quedará con nosotros.
Bebekten haberi olsaydı burada bizimle kalırdı.
Si alguna vez... Si alguna vez toca mis cosas de nuevo... N-no quedará nada de tí.
Dinle beni eğer bir daha eşyalarıma dokunursan seni öldürürüm.
Sí, se quedará con ustedes unos días.
Evet, birkaç gün sizinle kalacak.
Necesito una chica en esta película que.. se quedará en esa mansión.
- Bu filmde, konakta kalacak bir kıza ihtiyacım var.
- No, me quedará un poco más.
- Hayır, biraz daha kalabilirim.
Creo que te quedará bien, Annie.
Bence üstünde güzel durur Annie.
¿ Crees que Jockie se quedará, aunque no reciba sueldo ni alojamiento?
Para almadan ya da kalacak yeri olmadan Jockie bizle kalır mı sence?
Y si intentamos vendérsela a Romanov, nos matará y se la quedará.
Romanov'a satmaya çalışırsak, kolayca bizi öldürür ve alır.
No quedará nada más que pasas y cepillos dentales.
Bize kuru üzüm ve diş fırçasından başka bir şey kalmayacak.
Tu viaje fue un secreto. Esta es la... forma en que se quedará.
Yolculuğun bir sırdı.
Después de eso, no quedará nada.
Buna yapacak bir şey yok.
Mukhtar, Aziz se quedará algunas tardes conmigo.
Şef Aziz her şimdi ve sonra benimle kalacak.
Se quedará sin hacer nada.
Ben kız bakir kalır eminim.
Si me sucede algo, mi espíritu no quedará acá.
Bana bir şey olursa Ben onun hakkında endişelenmenize gerek olmayacaktır.
No estoy segura cuánto tiempo se quedará.
Buralarda ne kadar kalmayı planlıyor bilmiyorum.
Shiva se quedará aquí por unas noches.
Shiva birkaç gece burada kalacak.
Pero una chica como esa no se quedará soltera mucho tiempo.
Böyle bir kızın yalnızlığı çok sürmez.
Cuando Su Majestad coma su corazón quedará encinta instantáneamente.
Majesteleri kalbi yediğinde anında hamile kalacaksınız.
De lo contrario, se quedará en la habitación del hotel.
Bunun dışında otel odandan ayrılmayacaksın.
Mi vestido de novia no te quedará.
- Gelinliğim sana olmaz.
Los niños ya se han ido... y cuando sacrifiquen a las ovejas, no quedará nada.
Çocuklarımız taşındı. Hayvanlarımız da gittiği zaman, burada bizim için pek bir şey kalmayacak.
Así que en este momento se quedará en el hospital.
Şu an hastanede kalacak.
Pero una vez que lo repare, quedará en buena forma.
Gemiyi tamir ettiğimde iyi durumda olacak.
Imagino que con un mes o dos allá, todo quedará resuelto.
Orada bir, iki ay geçirirsem işleri yoluna koyarız.
Presentaremos una denuncia, y se quedará ahí.
Biz davayı açacağız. Dava devam edecek.
O de lo contrario no quedará nadie en tu familia.
Yoksa bu fotoğraftaki herkesi kaybetmiş olacaksın.
No puedo ayudarte a subir a los hombres al techo con mi muñeca esposada a la de ella. Y mi muñeca se quedará esposada a la de ella, y nunca va a salir de mi maldito lado hasta que personalmente la ponga en la cárcel de Red Rock. ¿ Entiendes eso?
Bileğim onunkine kelepçeliyken o herifleri tavana bağlamana yardım edemem ve bileğim onunkine kelepçeli kalacak ve onu bizzat Red Rock'taki hücreye tıkana dek yanımdan ayrılmayacak!
Y no quedará un palo en ese pueblo, que no esté quemado.
O kasaba da yanıp kül olacak!
"El sexto partido de la Serie Mundial quedó en cero en las 13 entradas antes de que la demora por lluvia convirtiera un evento épico en uno que quedará en la historia".
"Beysbol Ligi'nde 13 atış boyunca kimse sayı yapamadı." "Yağmur nedeniyle ertelenmeden önce çoktan efsanevi statüsü kazanmış bu maç tarihi anlardan biri olarak hatırlanacak."
¿ Cuánto se quedará?
Çok güzel. Ne kadarlığına burada?
Quedará como idiota con un lobo en su película.
Filme o kurdu koyarsa gerizekalı gibi görünecek.
¿ Y ese hombre se quedará parado viendo como te azotan?
Böyle bir adam seni kırbaçlanırken izlemek istermi?
Entreguen sus armas y explosivos para mañana a la mañana y todo quedará entre nosotros.
Yarın sabaha kadar silahlarınızı ve patlayıcılarınızı bana teslim edin ve her şey aramızda kalsın.
Se quedará en observación.
Onu içeride tutmak istiyorlar.
! ¡ Monstruo se quedará callado!
Canavar'ın sesi kesilecek!
Grábenselos en la memoria... porque no quedará piedra sobre piedra.
Onları aklınızda yakın, Çünkü taş üstünde taş kalmayacağını söylüyorum.
¿ Usted se quedará?
Sen kalıyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]