English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Querías

Querías tradutor Turco

23,492 parallel translation
Sé que tienes una fuerte aversión hacia mi calaña, pero si querías desatar a Rayna sobre nosotros,
I var biliyorum. Benim orijinalini için güçlü bir antipati, Ama bize Rayna'yı salmak istedim,
Porque no querías librarte de esa cicatriz.
Eğer o yara kurtulmak istemiyordu çünkü.
Pero eso no era lo que querías.
Ama bu isteyen değil.
Querías a Damon.
Eğer Damon istedi.
¿ Siempre supiste que querías ser bibliotecaria?
Hep kütüphane görevlisi olmak mı istemiştin?
Cuando eras pequeña, todo lo que querías eran nuggets.
Küçükken tek istediğin nuggettı.
¿ querías vengarte de él?
ondan intikam mı almak istedin?
Parecía que no querías hablar de ello.
Konuşmak istemiyor gibiydin.
- Creo que pensé que tú... Si querías...
Düşündüm ki sen -
"Dijiste que querías hacer pipí, ahora ve a hacer pipí".
"Çişe gitmek istediğini söyledin, git hadi."
Pensaba que no querías que te vieran conmigo.
- Benimle görülmek istemiyorsun sanıyordum.
Gretchen, decías que querías a Jimmy aquí porque él puede ayudar a contar la historia de tu depresión.
Gretchen, Jimmy'yi depresyonunun geçmişini anlatmanda sana yardım etsin diye çağırdığını söylemiştin.
Sólo tienes que matarla y tendrás todo lo que querías.
Tek yapman gereken onu öldürmek. Sonra istediğin her şeye sahip olabilirsin.
Querías causar confusión y daño al otro lado pero el otro lado te puede hacer lo mismo.
Kafa karıştırmak istedin ve diğer tarafa zarar vermek istedin fakat diğer taraf da sana aynısını yapabilir.
- ¿ Lo querías así de grande?
- Bu kadar büyük istemiştin, değil mi?
¿ Querías que la ceja de papá y mi antebrazo - fueran del mismo tamaño?
Babamın kaşının ön kolum kadar olmasını mı istedin?
Pensaba que si querías otro hijo, lo dirías.
Bir çocuk daha istesen bir şey söylerdin diye düşündüm.
Yo pensaba que si lo querías tú, lo dirías.
Ben de sen istesen bir şey söylerdin diye düşündüm.
Al remodelar la casa querías una ventana panorámica, pero quedaba rara junto a las otras, así que abandonaste la idea.
- Ne? Evde tadilat yaparken panoramik pencere istedin ama diğerlerinin yanında tuhaf durdu, sen de vazgeçtin. Duruma razı oldun.
Sé que no soy quien querías que se comiera tu cesta, Cassie, pero está todo muy bueno.
Sepetini benim yememi istemiyordun, biliyorum ama cidden güzelmiş Cassie.
¿ Por eso no querías venir a comer?
O yüzden mi yemeğe gitmek istemedin?
- No sabía si querías.
Gelmemi istemedin sandım.
- Querías que perdiera el tiempo.
- Vaktimi harcamak istedin yani.
Querías que me acostara con esas mujeres...
- O kadınlarla yatmamı istedin.
¿ La querías?
Sen mi istiyordun?
De pequeña querías casarte con él.
Küçükken onunla evlenmek isterdin.
Creía que no querías hacer pública tu donación.
- Onu bağışladığın bilinmesin istiyordun.
Lo entiendo, querías... querías que fuera algo tuyo.
Anlıyorum, kendi şeyini yapmak istiyorsun.
Querías que fuera cosa tuya.
Senin olmasını istiyorsun.
En definitiva, estoy haciendo exactamente lo que querías.
Onların davalarını savunarak tam olarak senin istediğin şeyi yapmış olurum.
Solo querías fastidiarme a cualquier precio.
Bedeli ne olursa olsun, beni zor duruma düşürmek istedin.
¿ Te acuerdas cuando dijiste que querías mudarte a Oahu?
Oahu'ya taşınmak istediğini söylediğin zamanı hatırlıyor musun?
Has dicho que querías un taxi.
Taksiye ihtiyacın olduğunu söylemiştin.
Porque te querías ir a la cama conmigo.
- Çünkü benimle yatmak istedin.
¿ Querías ir a Disneylandia?
Disneyland'a mı gitmek istemiştin?
Porque no me querías.
Çünkü beni sevmiyordun.
Tu aneurisma se ha roto, y sé que no querías cirugía, pero ahora no tenemos elección.
Anevrizma patladı. Ameliyat olmak istemediğini biliyorum ama artık başka şansımız yok.
Bueno, tú querías hermanas.
Kız kardeşin olsun istiyordun.
Tú dijiste que querías cancelar la reunión.
Toplantıyı iptal etmek istediğini söylemiştin.
Querías un sitio con calidez.
Sıcak bir yer istedin.
¿ No querías que tu restaurante tuviera éxito?
Restoranın başarılı olsun istiyorsun sanmıştım!
¿ Querías hablar?
Konuşmak istedin.
¿ Qué era lo que querías?
Neyin peşinde miydim?
La primera vez que nos vimos, me dijiste que querías volar el mundo y empezar de nuevo.
Tanıştığımız gün bana dünyayı havaya uçurup sil baştan başlamak istediğini söylemiştin.
- No. ¿ No querías hablar?
- Konuşmak istemiyor musun?
Primero querías hablar. Luego, ya no querías hablar.
Önce konuşmak istiyorsun, sonra istemiyorsun, şimdi de bana...
Si lo querías, que sería lo lleva.
Yüzüğü istiyorsan, takmalıydın.
Y tú dijiste que querías matarle.
Sen de sen de onu öldürmek istediğini söylemiştin. - Evet ama zarar vermedim.
Me dijo que... que tú entraste en la política porque querías cambiar el mundo y que yo entré en la política porque quería ganar.
Senin dünyayı değiştirmek için, benimse sadece kazanmak için politikaya atıldığımı söylemişti.
- ¡ Querías matarlo!
- Onu öldürmek istedin!
¿ Querías que sufriera?
Çekmesini ister miydin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]