English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Random

Random tradutor Turco

123 parallel translation
No me acuerdo... Alexander Peabody, abogado de la viuda de Carleton Random.
Alexander Peabody, Bayan Carleton Random'un avukatı.
Solamente soy el abogado de la viuda de Carleton Random... y ella está pensando donar ese dinero.
Ben sadece avukatlığını yaptığım olası bağışçı Bayan Carleton Random'u temsil ediyorum.
Bueno, Sr. Peabody... entonces, quizá podría Ud. influir en ella y yo se lo agradecería mucho.
O zaman nüfuzunuzu Bayan Random üzerinde kullanabilirseniz buna gerçekten minnettar kalırım.
Es la viuda de Carleton Random.
Bayan Carleton Random.
Susan, la Sra. Random donará 1 millón de dólares.
Susan, Bayan Random 1 milyon dolar bağışlayacak.
- La Sra. Random me invitó a cenar.
- Bayan Random beni yemeğe davet etti.
Soy la viuda de Carleton Random y quiero a mi sobrina.
Ben Bayan Carleton Random ve yeğenimi istiyorum.
- ¿ Conque es la viuda de Carleton Random?
- Demek Bayan Carleton Random'sunuz? - Elbette.
Y Ud. no es la viuda de Random, porque yo hablé con ella... por teléfono hace 10 minutos.
Siz de Bayan Carleton Random değilsiniz, çünkü onunla daha 10 dakika önce telefonla görüştüm.
Queremos averiguar. Esta vieja insiste que es la viuda Random.
Yaşlı çenebaz kadın Bayan Random olduğunu söyleyip duruyor.
Mi señora ya se fue a dormir.
Bayan Random yattı.
Busco a la viuda de Carleton Random.
Bayan Carleton Random'u arıyorum.
¿ Está aquí con la Srta. Random?
Kendisi Bayan Random'un yanında mı?
Las únicas personas que hay aquí son una vieja que dice ser la viuda de Random. También hay un ladrón que dijo llamarse Bota. Un viejo muy sospechoso, un tal...
Küçük hanım, burada sadece Bayan Random olduğunu söyleyip duran bir kadın Bone adında bir gangster, "bebek yüz" Horace diye bir adam...
Es la Sra. que dice ser la viuda de Random.
Bu kadın Bayan Random mu, değil mi?
Claro que es ella.
Elbette bu Bayan Random.
- Random Hall, distrito de Surrey.
- Random Hall, North Random, Surrey.
Random House.
Random House.
Sé que lo estás haciendo porque tengo un amigo en Random House.
Random House'da çalışan bir arkadaşın sayesinde bu olaydan haberim oldu.
Simplemente, conectaron un artefacto llamado selector digital aleatorio.
Dijital random selektör aygıtı bağlayıp öyle çözmüşler.
Skeletor al Rey Random Skeletor al Rey Random
İskeletor'dan Randor Krallığına. İskeletor'dan Randor Krallığına.
Quizás se le están acabando las ideas.
Galiba Random Yayınevi'ne gıcık oluyor artık.
Tarea Fortuita, ex luchador coreano, factótum malo extraordinario.
Random Task.. Koreli eski güreşçi Görülmemiş yetenekleri var..
Es editora de Random House, pero...
Sanırım o Random House'da editör.
Acaban de llamarme de Random House.
Yayınevinden telefon geldi.
- EI número de Random House.
- Random House Yayınevi.
Sé que no trabajas en Random House en Nueva York.
New York'da Random House'da çalışmıyorsunuz. Onlarla konuştum.
Charlie Drummond es una colega mía de Random House en Nueva York y se mudó a la costa oeste y me quedaré en su casa mientras recibo inyecciones de proteína recomendadas por mi oncóloga.
Charlie Drummond benim yayınevinden bir arkadaşım. Kız Batı Kıyısına taşındı. Onunla kalacağım protein iğnelerimi yerken kanser doktorum önerdi.
La editorial quería saber quién escribiría la introducción al segundo tomo de mi colección de ensayos.
Random House uzun zamandır, denemelerimin ikinci bölümü için giriş yazısını kimin yazmasını istediğimi sorup duruyor.
Random House despidió a Dick Atkins.
Dick Atkins'i işten kovulmuş. İyi yırtmışlar!
Una es la viuda del Sr. Hector Random... el embajador británico desde 1926 a 1929... que sin duda Ud. recordará.
Biri, sizin hiç şüphesiz hatırlamayacağınız 1926'dan 1929'a kadar, İngiltere büyükelçisi olan Sir Hector Random'un dul eşi.
Sra. Hester Random.
Leydi Hester Random.
- Su nieto, Wilfred Random.
- Torunu, Wilfred Random.
Verá, Soy Sra. Hester Random.
Gördünüz mü, ben Leydi Hester Random'um.
Mi buen hombre, Soy la Sra. Hester Random.
Sevgili adamcağız, Ben Leydi Hester Random.
Vi un artículo de Random Bach en el Diario de Medicina China.
Çin Tıbbi dergisinde Random Bach'ın bir yazısı vardı.
La Casa Random hoja 1.610 entre'Bellamy'y'Ben Hur'.
Petit Larousse, sayfa 670 Bellamy ve Ben Hur arasında bir yerde.
- Random House ofrece 14 millones.
- Random House 14 milyon öneriyor.
Dile a HarperCollins que Random House ofrece 20 millones.
HarperCollins'a 20 milyon hazırlamasını söyle.
En realidad, acabo de vendérsela a Random House.
Bu yüzden, evet, olabilirdi.
- Random.
- Rasgele.
Una asesina respaldada peor un contrato millonario.
Random House'la sözleşmeli, seksi, gözü kara bir katil.
Mi mamá era es, una editora muy importante en Random House.
Annem ise... Annem de hala Random House'un en önemli editörlerindendir.
Traté de usar caminatas al azar de lazo-borrado unido a una ecuación Langevin y aún así, hay una disparidad aquí diciéndome que tal vez esto no es movimiento Browniano, que tal vez haya una corrupción en los datos. No lo sé.
Langevin Eşitliği ile düzeltilmiş bir Loop Erased Random Walk uyguladım ama hâlâ şurada bana bunun bir Brownian olmadığını ya da verilerde eksiklik olduğunu söyleyen bir uyumsuzluk var.
Soy la nueva... Jefa de la Costa Oeste de "Random House".
Random House şirketinin yeni bölge müdürüyüm.
Bueno, sólo conseguimos ofertas de Victoria Newsome y Little Brow pero creo que Random House los sacará del juego.
Victoria Newsome ve Alkım Yayınevi'nin yaptığı teklif elimize ulaştı ama bence Kabalcı Yayınları diğerlerinin pabucunu dama atar.
¿ Random House?
Kabalcı Yayınları mı?
Pienso que pudo estar en el Random, El club de al lado.
Random'da olabileceğini düşündüm. Yan taraftaki gece kulübü.
En un sitio llamado Random.
Random denen bir yerde.
Random...
Random'da.
¿ Por qué no?
Random.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]