Translate.vc / Espanhol → Turco / Renoir
Renoir tradutor Turco
201 parallel translation
Esta película de Jean Renoir no está del todo acabada.
Yönetmen Jean Renoir, bu filmini tamamlayamamıştır. Dünya Savaşı'nın hemen ardından Renoir, Amerika'da iken, eldeki çekimler bir araya getirilmiş ve II.
No, también pinto, bajo el nombre de Renoir.
Hayır. Aynı zamanda resim çiziyorum. Renoir adı altında.
Necesitará mil Renoirs.
Sen bin Renoir'a bedelsin.
Éste es un Renoir.
Bu bir Renoir.
Renoir es famoso por sus pinturas de niños... pero ésta es una de sus mejores.
Renoir çocuk tablolarıyla tanınır ama bu en iyilerinden biridir.
Éste es un Renoir. Es un retrato de la hija del marqués De Marineau... y se dice que se pintó en 1894.
Bu tabloyu, markinin kızı 1894 senesinde yapmıştır.
Renoir es famoso por sus pinturas de niños, pero ésta es una de sus mejores.
Renoir çocuk tablolarıyla tanınır ama bu en iyilerinden biridir.
Cézanne, Signac, Pissarro, Gauguin, Renoir, Monet.
Çézanne, Signac, Pissarro, Gauguin, Renoir, Monet.
Renoir es un gran pintor.
Renoir büyük bir ressam.
El Renoir es para el apartamento de París, el Matisse para la oficina de Hong Kong, y el Van Gogh...
Renoir'ı, Paris'teki daireme asacağım. Matisse, sanırım, Hong Kong ofisine ve Van Gogh...
Bueno, Leonard no tuvo más mérito que ponerle un marco a un Renoir.
Leonard duymasın ama o yalnızca bir Renoir tablosuna çerçeve hazırlamış gibi oldu.
Verónica... ¿ tenía los ojos gris-Velazquez, o los tenía gris-Renoir?
Veronica... gözleri Velázquez grisi mi, yoksa Renoir grisi mi?
¡ Dejé pasar un Renoir estúpidamente la semana pasada!
Geçen sene, bir Renoir'ı elimden kaçırdım.
Conocía a una chica que hacía de modelo para Renoir.
Renoir için modellik yapan bir kızla tanışmıştım.
Henri Langlois sobre Lumiere, que demuestra que Lumiere era un pintor, que filmaba las mismas cosas que pintaban los pintores de su tiempo, como Picasso, Manet o Renoir.
Bu film, Lumière'in bir ressam olduğunu kanıtlıyor. Yani devrinin çağdaş ressamları, mesela Pissarro, Manet veya Renoir neleri resmediyorsa, aynen onları filme çekmiş. Neler çekmiş peki?
Renoir, Desnudo, pintado en 1910.
Renoir, Nü, 1910'da yapıldı.
Otro Desnudo de Renoir.
Renoir'dan başka bir Nü.
"Este filme está dedicado a Jean Renoir"
Bu film Jean Renoir'a ithaf edilmiştir. François Truffaut.
Auguste Renoir... Berthe Morisot... La americana Mary Cassatt...
Auguste Renoir Berthe Morisot Amerikalı Mary Cassatt Norveçli Hans Heyerdahl...
Un Renoir.
Bir Renoir idi.
Parece un cuadro de Renoir.
Renoir'un tablolarına benziyor.
Soy París, soy una sarta de cuentas que lleva una bailarina atractiva... y afuera... es un Renoir y un Degas.
Renoir ve Degas'daki seksi bir dansçının üzerindeki boncuk dizisiyim.
Soy París y soy una sarta de cuentas que lleva una bailarina atractiva... y afuera es... un Renoir y un Degas... y adentro está dura y caliente.
Ben Paris'im ve seksi bir dansçı üzerindeki boncuk dizisiyim... – Renoir. Renoir ve Degas'daki. İçerisi şehvet dolu ve sıcak.
Renoir.
Renoir'ın!
Como Renoir. ¿ Por qué no?
Renoir gibi. Neden olmasın?
Decidí probar de nuevo. Pensando en Renoir.
Elimi tekrar denemeye karar verdim, Renoir'ı düşünerek.
No puedo tener hijos ni pintar como Renoir.
Bir hanedana babalık yapamam. Renoir gibi resim yapamam.
Es como un Renoir o un Matisse y es por eso que quería hablarte.
Bir Renoir veya Matisse tablosu gibiydin. Bu yüzden seninle konuşmak istedim.
¡ Mi Renoir!
Renoir'ım!
Pensé en ese Renoir que me dio mi madre.
Aklıma, annemin bana verdiği o Renoir geldi.
Estaba sentada aquí y me he dado cuenta de que nunca te he enseñado mi Renoir.
Burada otururken fark ettim ki... sana Renoir'ımı hiç göstermedim.
Te estoy invitando a venir a mi casa para ver mi Renoir.
Seni evime gelmeye ve Renoir'ıma bakmaya davet ediyorum.
- ¿ Está el Renoir bajo las sábanas?
- Renoir çarşafın altında mı?
Éste es el Renoir.
Bu Renoir.
Y este Renoir...
Ve bu Renoir...
Le enseño el Renoir y ni lo ha mirado.
Diyordum ki. Renoir'ımı beğenmedi.
Ya ha impuesto a Monet y Renoir, luego vendrá el resto.
Monet'yi ve Renoir'ı şampiyon yaptınız. - Diğerleri de gelecek.
Me gustaría que pintara como Renoir.
Renoir gibi olsaydı keşke.
No, no es verdad. Tampoco me gustaría.
Ben Renoir gibi olmasını istemiyorum.
Tampoco me gustaría que pintara como Renoir.
O da değil. Ama Renoir Vincent gibi yapsaydı.
Si Renoir pintara como él... me gustaría porque no lo habría hecho mi hermano.
Bunu severdim çünkü kardeşim yapmadı.
Oh... sí, Renoir, Manet, Van Gogh y otros tantos.
Oh, evet. Renoir, Manet, van Gogh, bir sürü.
Helen pareció reaccionar muy bien con Renoir.
Helen Renoir'ı çok sevmiş gibiydi.
Tuve que vender el Renoir para que tuvieras una educación.
Senin eğitimin için Renoir'ımı satmak zorunda kaldım!
Pensé que lo habías vendido por los frenos de Teddy.
Renoir'ını Teddy'nin diş telleri için satmamış mıydın?
El dinero de ese Renoir es como las astillas de la cruz : ¡ Todos tienen una!
O Renoir'ın parası Hakiki Çarmıh'ın kıymıkları gibi.
¿ Nada de Renoir ni Gauguin?
- Renoir yok mu? Gauguin?
Estando él en EE.UU., y con el afán de respetar su obra, hemos decidido presentarla tal como está. Para que sea comprensible, hemos añadido dos subtítulos.
Renoir'in daha önceden tasarladığı şekilde kurgulanmıştır.
Renoir.
Renoir.
JEAN RENOIR
JEAN RENOIR
Le enseño mi Renoir...
Ona benim Renoir'ı gösterdim.