English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Revólver

Revólver tradutor Turco

1,492 parallel translation
Si me dieran un revólver, iría a matarte a ti... y a la basura con la que te casaste.
Bu adam bana bir silah verse, gelip seni ve evlendiğin salağı vururdum.
Me quitó el revólver, pero no iba a usarlo.
Silahımı aldı ama kullanmayacaktı.
Entonces saqué mi revólver del bolsillo y cuando ya me estaba apuntado, le disparé.
İşte o sırada ben cebimden tabancamı çıkardım ve Deschler tabancasını ateşlemek için kaldırırken, ben onu vurdum.
- ¿ No lleva revólver?
- Silahın yok mu?
No toques ese revólver.
Silahlara dokunmayın.
- ¿ Dónde tienes el revólver?
- Silahın nerede?
- ¿ Dónde está el revólver?
- Silahın nerede?
Usó un revólver calibre 32 con un solo disparo.
32 kalibrelik toplu kullanmış, bir kez ateş edilmiş.
Le quitamos el revólver de la mano.
Elinden toplu tabancayı çıkarıyorlar.
Mira, esto es un revólver.
Bak, bu bir silah.
Tengo un sombrero, un abrigo y un revólver. Eso es todo.
Şapkam, paltom ve silahım var bu kadar.
Quítale el revólver, cariño, y podemos irnos.
Silahını al, tatlım. Buradan gidebiliriz.
Sácale el revólver, cariño.
Silahını al, tatlım.
Baja el revólver.
Silahını indir.
Entonces vaya con un revólver, mi querido.
Öyleyse eline silahı alıp git getir onu tatlım.
Yo no necesito ningún revólver, Sr. Delouis.
Silaha ihtiyacım yok Bay Delouis.
¿ También te acuerdas cuando robaste el revólver del estudio de mi padre?
Babamın çalışma odasından silahı çaldığını da hatırlıyor musun?
- ¡ El robó el revólver de tu padre!
Babanın silahını çaldı!
Le he soltado el rollo y resulta que su revólver ni siquiera está cargado.
Elimden geleni yaptım ve silahı dolu bile değil.
¿ Qué me dices de ese revólver?
Ya şu tabanca?
- No lo creo. Nunca lleva revólver, es uno de esos tipos que matan a distancia.
Yedek bir silah bile taşımıyormuş, çünkü iyi bir avcıymış.
Mi escuela fue la calle y el cañón de un revólver es mi profesor.
Benim okulum sokaklar ögretmenim de tabanca namlusu.
¡ El revólver! ...
Tabanca!
¿ Cuánto tiempo pasó mientras usted y el Dr. Bessner sacaban al Sr. Doyle del camarote y regresó usted a por el revólver?
Peki, Doktor Bessner'le birlikte Bay Doyle'u kamaraya götürmenizle geri dönüp silahı aramanız arasında ne kadar zaman geçti?
- Cinco minutos. Durante esos cinco minutos alguien se hace con el revólver y ese alguien no era Jacqueline de Bellefort.
Ve o beş dakika içinde birisi tabancayı aldı ve bu Jacqueline De Bellefort değildi.
Si el asesino quiere hacernos creer que Jacqueline de Bellefort es la culpable, ¿ por qué arroja el revólver, la prueba más incriminatoria de todas, al Río Nilo?
Katil, Bayan De Bellefort'un suçlu olduğuna inanmamızı istiyorsa en büyük suç kanıtı olan silahı, Nil Nehrine niçin atsın ki?
la Srta. Rosalie Otterbourne llevaba un pequeño revólver en el bolso. ¿ Cómo ha reaccionado?
- Nasıl tepki verdi?
- ¿ Quieres mi revólver?
- Benim çatapatı vereyim mi?
Y no intentes ningún truco, porque tengo un revólver en la otra mano.
ve başka şeyler yapmaya sakın heveslenme, silahım diğer elimde olacak çünkü.
Pero tengan cuidado tiene un revólver.
O eski bir dost, ama dikkatli ol. Sopası yanında.
"Revólver".
Sopa.
Frank, tengo un revólver.
Frank, bir silahım var.
"Daslow se suicida con un revólver. ¿ De quién es?"
"Daslow'un intihar ederken kullandığı silah kime ait?"
Llevo un revólver en mi bolso y, hasta ahora, he perdonado y olvidado.
Çantamda silahım var, şimdiye dek bağışladım ve kafama takmadım.
¡ Pero si vuelve a hablar de mí o a proponerme algo indecente cogeré el revólver, y de un tiro, pasará de gallo a gallina!
Bir daha hakkımda tek kelime eder ya da bir daha ahlaksız bir teklifte bulunursan şu silahı alır ve tek atışla seni horozluktan tavukluğa çeviririm!
- ¿ Le amenazaste con un revólver?
- Bir silahla Hart'ı tehdit mi ettin?
Me hice fuerte por tener un revólver.
Silahım olduğu için güçlü olan ben olacaktım.
- No sé, yo tengo mi revólver.
- Bilmiyorum ama silahım üzerimde.
Ten a mano mi revólver.
Silahımı elinde tut.
Encontró tu revólver.
Silahını bulmuş.
Quiero que me enseñes a hacer girar un revólver.
Altılık tabanca nasıl döndürülür bana öğreteceksin.
¡ el Sr. Revólver Zurdo LeBow!
Bay Çifte Silah Lefty LeBow!
Dame el revólver.
Ver şu silahı.
Toma el revólver.
Silahı al.
¿ Revólver?
Tabanca?
Deme el revólver, Félix.
Hadi silahı bana ver Félix.
Si alguién mata usando un revólver Smith Wesson... ¿ usted va y entrevista al presidente de Smith Wesson?
Smith-Wesson ile biri öldürüldüğünde gidip Başkan Smith-Wesson'ı mı sorgularsınız acaba?
Sácate el revólver de la panza y tíralo al suelo.
Belindeki silahı yere at.
Amy, agarra el revólver. Vuelve adentro.
Amy, silahı alıp içeri gir.
Tu revólver.
Silahın..
Detrás de la oreja, hay un orificio de una bala de... revólver, con sangre coagulada.
Bacakları, kadınınkilerin arasındaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]