Translate.vc / Espanhol → Turco / Rosén
Rosén tradutor Turco
935 parallel translation
Oigan Rosen, Cepeglia monten atrás, van con nosotros.
Dur. Hey, Rosen, Chepeclia. Kamyona atlayın cepheye dönüyoruz.
Todos ustedes los judíos siempre son tan pesimistas, Rosen.
Siz Yahudiler bütün olaylara aynı mantıkla yaklaşıyorsunuz Rosen.
No quiero que mi gente pase toda su vida vendiendo botellas, Rosen.
Unut gitsin. Senin için kimseyi oraya gönderemem Rosen. Hayatımın geri kalanında şişe satarım, daha iyi.
Tu primer nombre es soldado. Serás Soldado toda tu vida, Rosen.
Hayatın boyunca er olarak kalacaksın Rosen.
- ¿ Oyes eso Rosen?
Duydun mu Rosen?
- Ahí vas de nuevo con tu pesimismo.
Yine aptallığını konuşturma Rosen.
Esto es una oportunidad, Rosen.
Bu bir fırsat Rosen.
Papá Rosen.
Rosen baba.
Pobre papá Rosen.
Zavallı Rosen baba.
Cuando murió el viejo Rosen, mi deber era ocuparme de ti, pero estaba demasiado ocupado.
İhtiyar Rosen öldüğünde, seninle ilgilenmem gerekirdi. Fakat çok meşguldüm.
12.30, almuerzo en el gran almacén.
12.30, öğlen yemeği, Rosen'in süpermarketi.
- Buenos días, Sres. Rosen.
Günaydın, Bay ve Bayan Rosen.
Es alfalfa, Sra. Rosen.
Bu kaba yonca, Bayan Rosen.
- Lo es, Sr. Rosen.
- Öyle, Bay Rosen.
- Hubiera querido casarme.
- Evlenmek istiyorum, Bayan Rosen.
Dígale a su nieto... ... que no se haga tendero.
Bayan Rosen, torununuzu gördüğünüzde ona söyleyin tuhafiyeci olmasın.
El matrimonio no me va.
Benim için evlilik yok, Bayan Rosen. Bir metresim var.
¡ Prepárese, Acres!
Bekle Acres! Aferin, Bay rosen.
Bien, Sr. Rosen.
Tamam, haydi, herkes!
- Estupendo.
- Helal sana. - Bay Rosen.
- Sr. Rosen...
- Evet?
- No. - Sra. Rosen,... ... ya le toca.
- Bayan Rosen hemen şimdi gitmeliyiz.
- ¡ Sólo es un niño! - Sra. Rosen, nada de árboles.
- Bayan Rosen, artık Noel ağacı olmayacak, söz.
Tranquila, señora.
Tamam, Bayan Rosen.
Sra. Rosen, usted será una de ellas.
Bayan Rosen, buradan sürünerek geçersiniz, bana inanın.
Deme la mano, Sra. Rosen.
Bayan Rosen'e yardım edin.
- ¿ Cómo va, Sra. Rosen?
- Nasıl gidiyor, Bayan Rosen? - İyi.
- ¿ Dónde quieres que esté?
- Başka nerede olabilirim? - Bayan Rosen...
- Sra. Rosen... Antes no quise ofenderla.
Kastettiğim şey sanılabilecek şey değildi.
Muy bien, Sra. Rosen, siga.
Tamam Bayan Rosen, haydi.
- De acuerdo, Sra. Rosen.
- Tamam, Bayan Rosen.
Aguante, Sra. Rosen.
Sıkı durun, Bayan Rosen. Yalnızca sıkı durun.
La Sra. Rosen me salvó.
Bayan Rosen beni kurtardı.
Gracias, Sra. Rosen, si no llega a ser por...
Teşekkürler, bayan Rosen. Siz olmasaydınız, hiçbirimiz...
Ella llegó al otro lado, Sr. Rosen. ¡ Siga la cuerda!
Dediğim gibi, her şeyi halletti. Bay Rosen, şu ipi takip edin!
La Sra. Rosen está muerta.
Bayan Rosen öldü. Onu geri getiremeyiz.
- Vd. también, Sr. Rosen.
- Sen de Bay Rosen.
Que Dios la bendiga.
Tanrı kutsasın, Bayan Rosen.
Oiga, Sr. Rosen...
Bakın, Bak Rosen...
¡ Aquí, Sr. Rosen!
Bu taraftan Bay Rosen!
¿ Viene, Sr. Rosen?
Geliyor musun, Bay Rosen?
No ha tocado usted el caviar, señor Rosen.
Havyarınıza dokunmadınız Bay Rosen.
- ¿ Quiere bailar Srta. Rosen?
- Dans eder misiniz Bayan Rosen? - Evet.
Disculpe, Sra. Rosen.
Affedersiniz Bayan Rosen?
- ¿ Srta. Rosen?
- Bayan Rosen? - Teşekkürler.
¿ Me concede el honor de este baile, Srta. Rosen?
Bu dansı bana lütfeder misiniz Bayan Rosen?
¿ Sra. Rosen?
- Bayan Rosen?
Ese vestido, ¿ no es de Ana Rosen?
O Anna Rosen'ın elbisesi değil mi?
La señora Rosen ha dicho que se limpie inmediatamente.
Bayan Rosen elbisesinin hemen temizlenmesini istedi.
Hace dos días que la señora Rosen no sale de su camarote.
Kendisi son iki gündür kamarasından hiç çıkmadı.
Señora Rosen.
Bayan Rosen?