English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Rumor

Rumor tradutor Turco

3,227 parallel translation
-... la flor abraza la abeja. Y pronto un rumor que dice :
Ama yakında diyor fısıltı...
Han oído el rumor de que el destacamento va a ultramar.
Kanada birliğinin yurtdışına gönderileceği söylentisini duymuşlar.
Hay un rumor por ahí que dice que va a boxear en el tumba-a un-poli.
Polis müsabakalarında senin de boks yapacağın dedikoduları var.
Y probablemente extenderé un rumor muy asqueroso sobre ti.
Senin hakkında fena bir dedikodu yayarım üstüne.
Incluso un rumor de la huida de Russell sería suficiente para echar abajo el proyecto de ley de los Derechos de los Vampiros en la mayoría de países.
Russell'in kaçisina dair tek bir sözün duyulmasi pek çok ülkede vampir haklari yasasinin vetosuna neden olur.
No hay noticias prometedoras, sólo rumores de una posible auditoria ¿ Será este otro falso rumor?
İyi haber yok, sadece dedikodu... O pislik yine yanlış tahminde mi bulundu?
Escuchas un rumor, y luego vienes y me lo escupes en la...
Bir rivayet duymuşsun ve bana söylemeye gelmişsin.
¿ Qué escuchas, algún rumor?
Herhangi bir dedikodu duyuyor musun?
Sabía que el rumor no es noticia.
Hiçbir dedikoduyu bilmiyordu.
¿ Cuál es ese rumor acerca de Hope Zee?
Umut Zee etrafında o söylenti nedir?
Entonces el rumor era cierto.
Dedikodular doğruymuş demek.
¿ Recuerdas el rumor de que pasé un tiempo en la correccional?
Küçüklüğümle ilgili dedikoduyu hatırlıyorsun değil mi?
Bien, no es solo un rumor.
O dedikodu değildi.
A mí me da igual porque me mudo, ¿ pero qué pasará si se extiende el rumor de que aquí vivía un asesino?
Yakında taşınacağım için ben dert etmiyorum ama katilin bizim blokta yaşadığı duyulursa sorun olmaz mı?
Un rumor dice que David Eischer programó los códigos que hicieron sus hubots...
David Eischer'ın bir kod yazdığı bu sayede inbotlarının...
Fue un accidente y un rumor.
O bir kazaydı ve söylenti.
Así que si hacemos correr el rumor de una autopsia obligaremos al homicida a volver a intentarlo.
O yüzden otopsi lâfını duyduğu an, katil kendini ele verecek.
He oído un rumor según el cual has tenido problemas para transportar tu petróleo.
Petrolü taşırken, bir sorunla karşılaştığın ile ilgili bir dedikodu duydum.
Hay un rumor que dice que tan pronto como...
Bir dedikodu var...
Solo un rumor, Byrne, solo un rumor.
Sadece dedikodu Byrne, sadece dedikodu.
- El rumor dice que huyó a Italia.
- Söylentilere göre İtalya'ya gitmiş.
No está huyendo de la policía, no necesita un trasplante de órganos y resulta que todos esos chismorreos de que era miembro de un culto satánico era solo un rumor que no recuerdo haber empezado.
Yasadan kaçmıyor, organ nakline ihtiyacı yok, ve hakkında çıkan satanist... tarikata üye olduğu haberi sadece dedikoduymuş. Şimdi hatırladım ki ben çıkardım o dedikoduyu.
¿ Escuchaste algún rumor sobre cultos en este área?
- Buralarda tarikatlar hakkında bir söylenti duydun mu?
Hay un rumor que dice que fuiste la última persona en hablar con Wayne antes de que muriera.
Wayne'in konuştuğu son kişi senmişsin diye duydum. Ölmeden önceki.
Estoy bastante segura de que sólo es un rumor.
Bunun sadece bir dedikodu olduğuna eminim.
He oído un rumor de que perdiste tu virginidad con esta canción.
Bekaretini bu şarkıda kaybettiğin hakkında bir dedikodu duydum.
Necesito que me extiendas un pequeño rumor... acerca de que los Hawks están interesados en Joe "Dedos" Kittridge.
Hawks'ın Joe Toes Kittridge'i almak istediğine dair bir dedikodu yay.
Con Terrence King en rehabilitación, fuentes dentro de los Hawks confirman el rumor...
Terrence King rehabilitasyonda olduğundan Hawks'ın içindeki bazı kaynaklar bu dedikoduları onaylıyor.
Ese es el rumor.
Öyle duyduk.
Solo es un rumor de taberna.
Taverna söylentisi, fazlası değil.
Es sólo un rumor.
Bu sadece bir rivayet.
¿ Un rumor?
Söylentiyle mi?
Ahora, te das cuenta de que si un rumor sobre lo que hemos estado haciendo sale a la luz, tú y yo pasaremos el resto de nuestras vidas en Guantánamo.
Eğer yapmaya çalıştıklarımıza dair en ufak bir fısıltı bile dışarıya sızarsa sen ve ben hayatamızın geri kalanını Guantanamo'da geçiririz.
Nadie ha confirmado el rumor de las drogas.
Uyuşturucu dedikodusunu doğrulayan olmadı.
Incluso hay un rumor qr dice qu Caffrey hizo un grupo de muñecos de caramelo para proteger su operación.
Hatta dediklerine göre Caffrey, muhafız olsunlar diye şekerden mongollar yapmış.
El rumor es que lo que quedaba lo compró secretamente una persona.
Efsaneye göre kalan envanterler birisi tarafından gizlice satın alındı.
El rumor ha sido, que regresaste de la temporada baja menos rehabilitado de lo que se esperaba.
- Dedikodulara göre sezon açıldığında beklenenden daha gerideymişsin.
Si me siento al lado de esta chica tú harás llegar el rumor a todo el pueblo de que tengo una aventura con ella.
Eğer kızın yanına otursaydım sen bütün köyde yaygara yapacaktın değil mi? Onunla ilişkim olduğunu söyleyecektin. Saçmalık.
Si es un rumor, ¿ quién la está buscando tan desesperadamente?
Eğer öyle bir söylenti varsa siz neden dolaşıyorsunuz ki?
Oí que tenías a alguien en tu habitación en el torneo... lo cual pensé que era sólo un rumor.
Turnuvada odanda birisi olduğunu duymuştum. Dedikodudur diye düşündüm.
Nada más extender tu ese rumor.. .. inmediatamente se ha producido un terremoto.
Sen konuştuktan sonra deprem oldu.
El rumor se ha extendido muy rápido.
Söylentiler çabuk yayıldı.
Y también propagaron el rumor de que habías muerto.
Senin öldüğünü yaydılar!
El rumor se está extendiendo con cada minuto que pasa.
Her geçen dakika haber adada daha çok yayılıyor.
Sólo si lo haces conmigo, Elaine. ¿ Algo de cierto en el rumor de que rechazó la posición de vicepresidenta y pidió ser Secretaria?
Elaine bana katılırsan olur. Başkan Yardımcılığını reddedip Dışişleri Bakanlığını seçtiğiniz dedikodularının doğruluk payı var mı?
Había un rumor, algo más que un rumor que gente de TMI cobraba por protección.
Bir dedikodu vardı, aslında dedikodudan öteydi. TMI'da çalışanlardan bazıları koruma parası alıyor.
¿ Estás familiarizado con la teoría del rumor?
Bu teoriyi biliyor musun?
Si se corre el rumor de que tenemos un hombre muerto en esta casa nadie va a querer venir aquí nunca mas a tener sexo con ninguno de nosotros
Eğer evimizde çlü bir adamın olduğu duyulursa bir daha kimse evimize gelmez ve bizimle sevişmez
Y luego tienes ese rumor del embarazo sobrevolando como el contenido de un puto condón roto.
lanet olası delik bir kondom gibi.
Cuenta el rumor, que fueron los cegadores.
Söylentiye göre biçerdöverle yapmışlar.
El rumor es que son drogas.
Söylentilere göre uyuşturucudanmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]