English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Russel

Russel tradutor Turco

628 parallel translation
Atentamente, Davjs Comjsarjo de Asuntos Terrjtorjales ".
Russel E. Davis Kızılderili Bürosu Meclis Üyesi. "
" El presidente ha ordenado que continúe el programa Sky Hook bajo la dirección de Russell Marvin.
" Başkan, Gök Kancası ve uzay programının Dr. Russel Marvin yönetiminde devam etmesini emretti.
Estaba pensando en Russell y el pavo.
Aklımdan Russel ve hindi geçiyordu.
No, con el Sr. Russel.
Hayır, Bay Roussel'i.
Señorita Russel.
Bayan Russel.
- La estación Russell Square.
- Russel Meydanı Metrosu.
Russel, es mejor que te marches o terminarás cazando moscas.
Russell, hortumu yerine götürsen iyi edersin... yoksa uçarak yetişirsin.
¿ Puedes dejarle tu bicicleta a Russel para que vaya a buscarlo a la ciudad?
Russell'a bisikletini ödünç verebilir misin, kasabaya gidip alsın?
Gracias encanto. ¡ Russel!
Teşekkür ederim, hayatım.
¡ Russel, ¿ dónde estás? Responde.
Russell, neredesin?
Quizá el verano sea largo también para Russel.
Belki de yaz Russell için de uzundur.
¿ Por qué a Holland no le gusta Russel?
Niye Holland Russell gibi değil?
Holland mató a Russel, él colocó el rastrillo en el granero.
Holland Russell'ı öldürdü. Yabayı samanların arasına koydu.
Estaba enfadado porque Russel vio el anillo.
Russell yüzüğü gördüğü için delirmişti o.
Espera a que sepamos de qué murió. Comandante Koenig.
En azından Russel'in neden öldüğünü bulana kadar bekleyelim.
El filósofo Bertrand Russel dijo que para cualquier gran pensador este descubrimiento de que todo fluye de unas leyes fundamentales llega, como él lo describió, con la sobrecogedora fuerza de una revelación.
Filozof Bertrand Russel, her büyük düşünür için, herşeyin temel kanunlardan cereyan ettiği bu keşfin, kendi tabiriyle, vahyin karşı konulmaz gücünden geldiğini söyledi.
Tendrías que haberme visto cuando saqué del ring a Giny Russel.
Giny Russel'ı ringin dışına fırlattığım zaman beni görmeliydin.
- Buenas tardes, señorita Russel. ¿ La jun..?
- İyi geceler, Bayan Russell.
El biólogo A.R. Wallace, codescubridor de la evolución por selección natural.
Doğal seleksiyon ile evrimin kâşiflerinden biyolog Alfred Russel Wallace.
Charles Darwin y Alfred R. Wallace descubrieron que todo se basa en la selección natural.
Evrimin mekanizmasının doğal seçim olduğunu, Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace keşfetti.
Seis, carbono, siete, nitrógeno.
Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace keşfetti.
SPOTA, NIChOLAS P. - RECREO YARIO, RUSSEL B. - ENVIOS
SPOTA, N. EĞLENCE NYARIO, R. ULAŞIM
Russel-James, ¡ sé más precavido!
Russel-James, daha dikkatli ol!
- Russel, ¿ cómo estás?
- Hey Russel, nasılsın?
- Soy Russel Price.
- Ben, Russel Price.
- Tiene el don de la palabra.
- Russel'ın edebiyatı çok iyidir.
Sí, ya sabes, sólo tengo un punto débil.
Evet. Russel biliyorsun, hala zayıf bir yönüm var.
¿ Russel?
Russel?
Tenemos que tener cuidado con Jazy.
Russel dinle, Jazy'ye karşı çok uyanık davranmalısın.
- Ya no hay espías. - Russel prefiere imágenes a palabras.
- Russel, resimleriyle konuşur.
- ¿ Ni para Russel?
- Russel?
- ¿ Qué Russel?
- Hangi Russel?
Madura de una vez...
Russel, büyü artık.
Discúlpame, puede que la guerra haya terminado.
Kusura bakma Russel, ama bu savaş bitebilir.
Perdone, Russel, pero Miss Panamá quiere hacerse una foto con Tacho.
Russel, Bayan Panama, Tacho ile birlikte resim çektirmek istiyor.
Russel, por favor.
Russel, lütfen.
- He venido a ver a Russel.
- Russel'ı görmek için.
- ¿ Sabes de Russel?
- Russel'dan haber aldın mı?
Russel.
Russel!
El padre Russell nos consiguió esta iglesia.
Peder Russel burayı bize ayırdı.
Buenos días, señor Russel.
Günaydın, Bay Russell. Koşuyoruz, öyle mi?
- Perdone, señor Russel.
- Affedersiniz, Bay Russell.
Te presento a un buen amigo, Lord Russel del departamento de exterior.
Isabel, seni dışişleri bakanı olan iyi arkadaşım Lord Russell'la tanıştırayım. - Nasılsınız?
No sabía que Lord Russel conociera a mi yerno.
Lord Russell'ın damadımı tanıdığını bilmiyordum.
Está bien, Russell, mensaje recibido.
Tamam, Russel. Mesaj anlaşılmıştır.
La CIA tiene que dejar la barrera, Russell.
Teşkilat, çitten atlamak zorunda, Russel.
¡ Russel!
Russell!
Echa por tierra la teoría de la doctora.
Dr Russel'in teorisi güme gitti.
Buenas noches señorita Russel.
- İyi geceler, Bayan Russell.
Russel...
Russell istediği gibi dırlanabilir ve küfredebilir.
- He ido a ver a Lord Russel.
Lord Russell'ı görmeye gittim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]