Translate.vc / Espanhol → Turco / Saki
Saki tradutor Turco
247 parallel translation
Tu sake sabe más a gasolina que a alcohol.
Sizi saki alkol değil benzin mübarek.
¿ Tienes algo de sake?
Sende hiç saki var mı?
En los viejos tiempos se solía enfadar cuando se acababa el sake.
Eskiden, evde saki bittiğinde, küplere binerdi.
- Toma más sake.
- Biraz daha saki al.
El sake es bueno para la salud.
Saki sağlık için iyidir.
¡ Señorita, más sake!
Bayan, biraz daha saki lütfen!
Y caliente algo de sake.
Biraz da saki ısıtır mısın?
Y también más sake.
- Ayrıca, biraz daha saki. - Hemen.
¿ Quieres sake?
Saki de alıyor musun?
Traiga sake.
Saki getir.
¿ Más sake?
Biraz daha saki?
Dame sake.
Bana saki ver.
Me ha hecho derramar el sake.
Biraz saki yudumlayasım geldi.
Dame sake.
Saki, lütfen.
Déme un sake
Bir saki istiyorum.
Es verdad lo que dicen de hombres con bellas esposas muriendo jovenes.
Komik olan nedir? Hiç saki kaldı mı?
Perdonen que los haya traído tan a las afueras.
- Ne istiyorsunuz? - Saki nerede kaldı?
- ¿ Qué dijo? Llamará de nuevo mañana.
Yemek ve saki geledursun.
Todo listo.
Şu odaya saki götürün, lütfen.
Viejo, por favor sirva a estas damas algo de sake.
Yaşlı adam, lütfen bu hanımlara biraz saki getir.
Damas, vengan y sírvannos sake.
Hanımlar, bize saki ikram edin.
Pescamos aquí juntos, y también bebimos sake.
Burada beraber balık tutup saki içtik.
El sake me vuelve demasiado honesto.
- Sahiden mi? Saki adama neler yaptırmıyor ki!
Ésta está vacía.
- Biraz daha saki alabilir miyiz? - Elbette.
Les pondré más sake.
Gidip biraz daha saki ısıtayım.
¿ Queda sake?
- Saki var mı? - Var.
¿ Qué piensas hacer con Saki?
Saki hakkında ne yapacaksın?
Me da lástima Saki por haberse metido contigo, pero fue una tonta en confiar en un bandido como tú.
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
- ¿ Le contaste lo de Saki?
- Ona Saki'den bahsettin mi?
- Saki ha muerto.
- Saki ölmüş.
- ¿ Traes el sake?
- Saki getirdin mi?
- Bienvenido - 3 botellas de sake por favor.
- Hoş geldiniz. - 2-3 şişe saki lütfen.
- Está bien, trae el sake.
- Bu güzel. Saki getir.
Pon las 3 botellas de sake en la mesa.
Hesaba 3 şişe saki yaz.
Por favor trae el sake.
Lütfen saki getirin.
¿ No tienes algo de sake?
Hiç saki var mı?
- ¿ Sake?
- Saki mi?
Tráeme sake!
Bana saki ver!
¿ Va a alguna parte, señorita Saki?
Bir yere mi gidiyorsunuz Bayan Saki?
Señorita Saki...
Bayan Saki.
- No, de verdad, señorita Saki...
- Hayır, gerçekten Bayan Saki...
Tenga cuidado, señorita Saki.
Lütfen dikkatli olun Bayan Saki.
¿ Cree que la señorita Saki estará bien ella sola?
Bayan Saki tek başına güvende olacak mı?
Si ibas a ir de todas formas, ¿ por qué no marchar con la señorita Saki?
Madem gidecektin, neden Bayan Saki'yle birlikte gitmedin?
Señorita Saki...
Bayan Saki
Vosotros, chicos, cuidad de la señorita Saki mientras estoy fuera, ¿ vale?
Çocuklar ben dışardayken Bayan Saki'ye göz kulak olun tamam mı?
¿ Cómo podré mirar a la cara a la señorita Saki?
Bayan Saki'nin yüzüne nasıl bakarım ben?
Señorita Saki... quizás sea hora de que vuelvas a casa.
Bayan Saki. Artık evinize gitme zamanı geldi.
Señorita Saki... ¿ no entiendes lo que te he estado contando?
Bayan Saki söylediklerimi anlamadınız galiba?
Señorita Saki.
Bayan Saki.
¡ Se han llevado a la señorita Saki a la comisaría!
Bayan Saki'yi nöbetçilerin olduğu yere götürdüler!