English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Sayin

Sayin tradutor Turco

207 parallel translation
Galloway contra Dextry y Glennister, Señoría.
Galloway, Dextry ve Glennister'e karsi, sayin hakim.
A su salud, Sr. Director.
- Sağlığınıza SAYIN Müdürüm. Affedersiniz.
El Partido de Madera cree firmemente... que el borrador actual del proyecto del ley del gobierno local... deja mucho que desear, así que vamos a oponernos.
SAYIN LAMBERT WARBECK Odun Partisi olarak mevcut yerel yönetim yasa tasarısını çok zayıf buluyoruz. Mücadele etmeye niyetliyiz.
Cuenten del 1 al 10 y giren el picaporte.
Birden 10'a kadar sayin Tokmagi çevirip tekrar bakin
Porque si no te incomodan estas incursiones en lo desconocido, quizá me vengas muy bien.
Bilinmeyene yapılan bu baskınlarla baş edebilirsen belki seni kullanabiliriz. Yolculuktan istediğinizi alabildiniz mi Sayin Galan?
Querida Madre Natural, Soy Michael Spector y mi mujer y yo queremos adoptar un niño.
Sayin Doguran Anne, Adim Michael Spector karimla ben evlat edinmek istiyoruz.
Antes de que te des cuenta ya están los parientes diciendo
# Before you know it, all the kinfolk are-a-sayin'
Aplasta el show mientras las tortugas esten diciendo
"Devastate the show" " while the turtles are sayin'"
Se está celebrando una reunión importante. El Sr. Sahai está ocupado. Entiéndelo.
Sayin Sahai mesgul.anlamaya çalisin.devam eden önemli bir toplanti var.
¿ Quién no conoce al Sr. Sahai?
Kim burada Sayin Sahai bilmiyorsun?
Si Ravi está en la ciudad, yo lo encontraré. El señor Sharma se cambió de oficina hace algún tiempo.
O, bu sehirde olsaydi ben bulurdum onu daha önce Sayin Sharma burdaki ofisinide degistirdi
¿ Quería verme, Presidente?
Beni mi görmek istediniz, sayin baskan?
Ahora es el turno de ustedes la audiencia, va a decidir.
Şimdi karar verme sirasi sizde... sayin izleyiciler.
Todo esto te parecerá una estupidez, acabo de conocerla.
Tamam, aptalca olduğunu düşünüyorsun, ha? Sayin'somethin''cause I just met her.
Sé que no está de moda, pero si se hubiera puesto el suyo, le hubiera dado 20 años por mal gusto.
Bunun bir moda defilesi olmadigini biliyorum sayin hakim, ama istedigini giyseydi, onu zevksizliginden oturu suclu bulurdunuz.
Miembros del jurado, ¿ tienen el veredicto? - Sí, Señoría.
Sayin jüri üyeleri, karara vardınız mı?
Bueno, Hyde, no estoy sayin'sí y no estoy sayin'no, pero...
Hyde, "Evet" ya da "Hayır" demiyorum. Fakat...
Estoy especialmente no sayin'no.
Özellikle de "Hayır" demiyorum.
Jackie, no creo que ustedes saben lo que estás sayin', okay?
Sanırım ne dediğini bilmiyorsun.
- - Está bien. ¿ Qué es lo que sayin'? -
- Pekâlâ, ne dedin sen?
- Buenos días, Sr. Vicepresidente.
- Günaydin, Sayin Baskan Yardimcisi.
- Un poco más alto, Sr. Presidente. - No quiero perderme ni una palabra... de las que Dick Goodwin escribió para su fabuloso discurso.
HER PARLAK KELİMEYİ DUYMAK İSTİYORUM SAYIN BAŞKAN.
Mi penitencia por casarme con su secretaria, pero gracias.
SON ALDIĞIM SEKRETİNDE KALDI AMA.. TEŞEKKÜRLER SAYIN BAŞKAN
Sí. Y sabiendo lo que nos depara el futuro, Sr. Presidente...
O ZAMAN SAYIN BAŞKAN
No. Sr. Presidente...
SAYIN BAŞKAN
- Bien, ¿ cuándo, Bob? - Muy pronto, Señor.
NE DÜŞÜNĞYORSUN ÇOK YAKINDA SAYIN BAŞKAN
Sr. Presidente, en mi opinión la respuesta es... reiteradas acciones militares aéreas... y si no basta... por tierra.
SAYIN BAŞKAN CEVAP BANA AÇIK GÖRÜNÜYOR HAVADAN ASKERİ SALDIRI YAPMALI EĞER BU DA İŞE YARAMAZSA
Ésa es la decisión que deberá afrontar, Sr. Presidente... y como he dicho, muy pronto, me temo.
BU YÜZLEŞECEĞİNİZ KARAR SAYIN BAŞKAN VE DEDİĞİM GİBİ ÇOK YAKINDA.
- Por supuesto, Sr. Presidente. - Bien. Venga.
KESİNLİKLE SAYIN BAŞKAN
Es un análisis sofisticado, sin precedentes en la estrategia aérea.
SAYIN BAŞKAN GELİŞMİŞ BİR ANALİZ SUNUYORUM HAVA SAVAŞI İLE İLGİLİ
Presidente, yo controlé los bombardeos en la Segunda Guerra Mundial... y así no se gana una guerra.
SAYIN BAŞKAN EĞER... 2. DÜNYA SAVAŞINDA HAVA SALDIRISINDAYIM VE BOMBALAMA ASLA BİR SAVAŞ KAZANDIRMAZ
Vietnam del Norte tiene tratados secretos con la China comunista.
KUZEY VİETNAMIN, ÇİNLE GİZLİ ANLAŞMALARI VAR SAYIN BAŞKAN
Sr. Presidente, 400 americanos han muerto en Vietnam.
SAYIN BAŞKAN 400 AMERİKALI VİETNAM'DA ÖLDÜ VE ŞİMDİ 8 DAHA
Se intensificará, Bob. A eso me refiero, Sr. Presidente.
BU DA DEMEK İSTEĞİM NOTAK SAYIN BAŞKAN
- ¿ Entendido, General?
ANLADIK SAYIN BAŞKAN
Lo siento, Señor. - Gracias, Bob.
TAMAM İYİ GECELER SAYIN BAŞKAN
- Buenas noches, Sr. Presidente. Si, Sr. Presidente.
EVET SAYIN BAŞKAN
Sabemos qué pasa con casos como éste, señoría.
Bu tür davalara ne oldugunu hepimiz biliyoruz, Sayïn Hakim.
Su Señoría, mi cliente sólo quiere justicia.
Sayin hakim, benim müvekkilimin tek istediği şey adalet.
Enhorabuena, Sr. Presidente.
TEBRİKLER SAYIN BAŞKAN
- Buenas noches.
İYİ GECELER SAYIN BAŞKAN, SENATÖR
Está acabado.
MASANIZIN ÜZERİNE KOYDUM SAYIN BAŞKAN.
Seguirán agrediéndonos.
SAYIN BAŞKAN ÖNERDİĞİMİZ, LİMİTLİ BİR PROGRAM
- a esta agresión.
SAYIN BAŞKAN HAVA GÜCÜ, HAVA ALANINI HİÇE SAYARAK SALDIRACAK
- Si. - Señor Secretario...
EVET SAYIN SEKRETER, SAGİON
Adelante.
SAYIN BAŞKAN, BEYLER
- Buenas noches, Sr. Presidente.
İYİ GECELER SAYIN BAŞKAN DÖNDÜLER Mİ
- O un Juzgado Federal.
SAYIN BAŞKAN...
- Sr. Presidente.
SAYIN BAŞKAN...
¿ Los 435, Señor Presidente?
SAYIN BAŞKAN HEPSİ 435
- No en esta legislatura.
ANLAYAMIYORUM SAYIN BAŞKAN

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]