Translate.vc / Espanhol → Turco / Scrub
Scrub tradutor Turco
55 parallel translation
Mejor que tengas cuidado, Scrub, vas a hacerte daño.
- Bir yerlerin acımasın.
- Vamos, Scrub, hay mucho tiempo.
- Hadi, Scrub. Nasılsa zamanımız bol.
Scrub. ¡ Scrub!
- Scrub. Scrub!
- ¡ Mirad, Scrub White!
- Bakın Scrub White!
¡ Está muerto!
Scrub White!
Estaban peleando con él.
Scrub ile dövüşüyorlardı.
- ¡ Me gustaba Scrub!
Scrub'ı severdim.
¿ cuál de sus hijos mató a Scrub White?
Çocuklarınızdan hangisi Scrub White'ı öldürdü?
Mataron a Scrub White.
Scrub White'ı öldürdüler.
Por lo que yo sé, Scrub se peleaba bastante para ser un amante de la paz.
Duyduğuma göre Scrub White barış sever biri olarak müstesna bir kavganın içindeymiş.
¡ Porque Scrub White era un hombre, un americano por cuyas venas corría la sangre de los pioneros que desafiaron a la tierra virgen para hacer de éste el gran estado que es.
Scrub White canını dişine takmış damarlarında akan asil kan bu çorak toprakları vatan yapmasına öncülük etmiş eşsiz bir insan, saygıdeğer bir Amerikalıdır.
Porque Scrub White amaba la vida.
Scrub White yaşamayı severdi.
Es el cuchillo con el que mataron a Scrub White.
Scrub White'ı öldürdükleri bıçak.
Dígame una cosa. ¿ Scrub White tenía pistola?
Söyle bakalım Scrub White'ın tabancası var mıydı?
Scrub White era el perro del granjero, pero en vez de dientes tiene un arma.
Scrub White ise çiftçinin köpeği. Fakat diş yerine, bu kez silah var.
¿ No diría usted que usar esa hoja era cuestión de defensa propia, dado que Scrub no se enfrentó a ellos con el otro lado de la pistola?
Scrub White müvekkillerime tabancayı kullanmak istediği tutmadığı sürece o bıçağı kullanmak nefsi müdafaaya girmez mi?
Usted no sabe con certeza que Scrub les atacase con la parte que dispara de la pistola, ¿ verdad?
Siz Scrub White'ın onlara saldırdığını ve tabancayla üzerlerine yürüdüğünü kafanızdan uydurmuyorsunuz değil mi?
Conocía a Scrub White, ¿ verdad?
Scrub White'ı tanıyordunuz değil mi?
Noté enseguida que se metían con Scrub y querían pelearse con él. - ¡ Eso no es así!
Hatırladığım ilk şey ikisi de Scrub'a küfür ediyor ve kavgaya çağırıyordu.
Scrub y yo tuvimos una pequeña discusión y él se fue solo.
Scrub'a ben ufak bir tartışma yaşadık ve kendisi yalnız başına ayrıldı.
Corrí hacia allí lo más rápido que pude, pero... cuando llegué allí, Scrub yacía en el suelo y... esos dos tipos estaban sobre él.
Son sürat o yöne koştum ve vardığımda... Scrub yerde yatıyordu ve bu iki adam başında dikiliyordu.
Bueno, J. Palmer Cass, ha dicho que usted y Scrub White habían tenido una pequeña discusión.
J. Palmer Cass dediniz ki Scrub White ile ufak bir tartışma yaşamışsınız.
¡ Desde entonces he cambiado de opinión, pero dije que para mí usted tenía más sentido político que Steve Douglas, y Scrub se enfadó como una gallina mojada y dijo que no!
İnsan neler öğreniyor bilseniz, neyse senin politika konusunda Steve Douglas'tan daha akıllı olduğunu söyledim ve Scrub öfkeden deliye dönerek hiç de öyle olmadığını söyledi.
Sin embargo, en interés de la piedad y de la justicia, el Estado desea llamar a un testigo de la muerte de Scrub White.
Fakat savcılık adalet kadar merhameti de önemsemektedir. Dolayısıyla şimdi Scrub White'ın öldürülmesine şahit olan kişiyi buraya çağırıyorum.
Estaba presente la noche en que mataron a White, ¿ verdad?
Scrub White'ın öldürüldüğü gece oradaydınız değil mi?
Así, en nombre del gran estado de Illinois, en nombre del pueblo, estoy dispuesto a ofrecerle la vida de uno de sus hijos, a condición de que nos diga cuál de ellos acuchilló y mató a Scrub White.
O zaman büyük İllinois eyaleti adına halk adına size oğullarınızdan birinin hayatını teklif etmeye hazırım ama bize Scrub White'ı hangisinin bıçaklayıp öldürdüğünü söylerseniz.
¡ Acéptelo y díganos cuál mató a Scrub White!
Kabul et ve hangisinin Scrub White'ı öldürdüğünü söyle!
Sin duda al Sr. Lincoln le alegrará oír que ella no ha sido la única testigo del asesinato de Scrub White.
Bayan Clay'in Scrub White cinayetindeki tek görgü tanığı olmadığını duymak şüphesiz Bay Lincoln'un hoşuna gidecektir.
¿ dónde estaba usted mientras mataban a Scrub White?
Scrub White öldürüldüğünde neredeydiniz?
¿ qué acusado acuchilló y mató a Scrub White?
Srub White'ı hangi sanık bıçaklayarak öldürdü?
Sr. Cass, ayer identificó a Matt Clay como el asesino de Scrub White.
Bay Cass dün bize Matt Clay'i Scrub White'ın katili olarak teşhis ettin.
Cass, ¿ qué tenía usted contra Scrub White?
Cass, Scrub White ile olan anlaşmazlığın neydi?
Ha mentido porque tuvo una pelea con Scrub White. Pero no fue de política.
Yalan söyledin çünkü Scrub ile kavga ettin ama konu politika değildi.
Algo le hizo querer deshacerse de Scrub.
Scrub'dan kurtulman gerekti.
Scrub era mi amigo.
Scrub arkadaşımdı. - Olabilir.
Oyó el jaleo y vio empezar la pelea. Fue corriendo y vio que Scrub todavía estaba vivo.
Münakaşayı duydun ve kavganın başladığını gördün koşarak geldin ve Scrub'ın hala yaşadığını gördün.
¿ Qué te pasa, Scrub?
Senin neyin var, Scrub?
Scrub.
Scrub.
Scrub-a-dub-dub.
Scrub-dub-dub.
Veamos... empecé volando Scrub runners a los 14 ciclos, medio ciclo después un KL80 y un 81, e ingresé entonces a la escuela técnica de merodeadores a los 16.
Bakalım. Ondört yaşımda, çalı yarışlarına katıldım. 6 ay sonra, bir KL 80 ve 81.
Scrub, ¿ te firmo un autógrafo ahora o una vez que pase a la historia?
Hey çaylak, tarih yazdıktan sonra imzamı istiyor musun?
El limpiador con aroma a limón.
Limon kokulu "Soft Scrub" ı kullan.
y a Mrs. Dobson en "Scrub-A-Dub" en el Pantages.
Ve Pantages'deki Scrub-A-Dub oyununda Bayan Dobson'ı.
Scribe consiguió unos nombres. Muy bien.
Scrub bize isimleri almış
Hola, Scribe. ¿ Todavía estás enfermo?
Scrub hala hasta mısın?
Me dijo que se sentía como una Matorral Hairstreak de Bartram tratando de volver dentro de su capullo de seda
Bana bir Bartram's Scrub-Hairstreak gibi hissettiğini söyledi ipeksi kozasına geri girmeye çalışan.
# Para lavar y enjuagar el cabello del pequeño Jackie
# To wash and scrub little Jackie's hair
And how their mother hurt them, besides giving them a good scrub behind the ears now and then.
Ve annelerinin onlara nasıl zarar verdiğini, üstelik iyiliği vermenin yanı sıra en kıt zamanda bile fedakarlık yaptığını da.
¡ Matt!
- Aman dikkat et, Scrub.
¡ Sheriff, es Scrubb White!
Şerif, bu Scrub White! Ölmüş!
Buen trabajo, Scribe.
İyi iş Scrub