Translate.vc / Espanhol → Turco / Seamus
Seamus tradutor Turco
451 parallel translation
Permitid que os presente a mi hijo...
Sizi oğlum Seamus'la tanıştırayım.
Lo sé, Seamus.
Olmadığını biliyorum, Seamus.
- Seamus enumeraba tus defectos.
- Seamus senin eksikliklerini listeliyordu.
- Por supuesto, Seamus.
- Evet, tabii ki Seamus.
Te estamos muy agradecidos.
Sana çok minnettarız, Seamus.
- Calma, Seamus.
- Ağır ol, Seamus.
Basta ya, Seamus.
Bu kadar yeter, Seamus.
Hace 50 años que nos conocemos.
Seamus, seni 50 senedir tanırım.
Te convendría recordar, Seamus, que yo dirijo esta archidiócesis,
Bu Başpiskoposluğu ben idare ediyorum, Seamus Monsenyör değil!
Quiero que vayas a ese almuerzo.
O öğle yemeğinde bulunmanı istiyorum, Seamus.
Podría quedarme con algunas ideas sobre el negocio del cemento.
Çimento işinde bir kaç şey öğrenebilirim! - Tamam, Seamus.
No tenía el don de amar a Dios. Seamus me dijo que no era un inconveniente mientras echara una mano.
Tanrıya olan aşkım için aman aman ödüllendirilmedim ve Seamus bana, yararlı olduğum sürece bunun bir dezavantaj olmadığını söyledi.
No fue muy grave. Afortunadamente, Seamus lo encontró a tiempo.
Ciddi bir şey değil, ama Seamus sizi bulduğu için şanslısınız.
¡ Seamus!
Seamus!
Tú no eres Seamus McFly.
Sen Seamus McFly değilsin.
Cálmese, Seamus.
Sakin ol Seamus.
Sí, soy Seamus, Shem.
Evet, Shamis. Oğlun Shem.
- ¡ Seamus O'Hurd!
- Seamus O'Hurd!
¡ Cuidado con el codo, Seamus!
Dirseğine dikkat et, Seamus!
Relax, dude. Yo soy un hermano Seamus.
Sakin ol, dostum, ben bir Seamus kardeşiyim.
¿ Te estás escondiendo, Seamus?
Saklanan sensin, değil mi Seamus?
Vine por Seamus.
Seamus için geldim.
... fue la captura y muerte en Francia del terrorista irlandés Seamus O'Rourke lo que contribuyó a la estabilidad que permitió que concluyeran las negociaciones.
... yaptığı açıklamada, İrlanda'lı terörist Seamus O'Rourke'un Fransa'da yakalanmasının, barış görüşmelerinin bu tarihi sonuçla bitmesinde önemli rol oynadığını söyledi.
Yo, Seamus Zelazney Harper, la... Exultante Maquina del amor... del planeta Tierra ordeno solemnemente que cuando los 50 planetas se hayan puesto de acuerdo en unirse al sistema de la Mancomunidad...
Ben, Seamus Zelazney Harper,... mükemmel aşk makinesi... elli gezegenin cumhuriyetin emirlerine uyacağıma...
Autobiografía de Seamus Zelazny Harper.
Seamus Zelazny Harper otobiyografisi.
Seamus Harper, estás confinado a tu habitación hasta nuevo aviso.
Seamus Harper, buradan uzaklaşana kadar, tutuklu olduğunuzu bildiririm.
Seamus Zelazney Harper, Suuuuuuper Genio!
Seamus Zelazney Harper muhteşem dahi!
Intenté hablar de poesía con Seamus. Pero todo lo que él sabe hacer es recitar batallas.
Seamus'la şiir sanatını konuşmayı denedim, ama yapa bildiği tek şey limerik şiirleri ezbere okumak.
El doctor cantará algo llamado'Danny Poor'. Seamus Frannigan prometió llevar a su puerco que habla.
Doktor "Danny Boy" adlı şarkıyı seslendirecek, ve Mossie Donegan konuşan domuzunu da getirmeye söz verdi.
Seamus, no nos has dicho mucho de lo que viste.
Şimdi, Seamus, bu konuları anlatabilecek en iyi kişi sen değilsin.
Ríanse si quieren. Pero él iba hacia el castillo O'Dell, poco antes de que anochezca. Oh, déjalo tranquilo, Seamus.
Eğlenmeye devam edin, ama onu hava kararmadan yarım saat önce, O'Dell Kalesi'ne giderken gördüm.
¿ No puedes alguna vez, dejar de inventar cosas?
Oh, uğraşmayı bırak, Seamus. Bir gün bile eşeklik etmeden geçiremez misin?
Seamus está con sus locuras otra vez.
Ah, sadece bazı zırvalar. Seamus, eski numaralarından birisini çeviriyor.
¿ Qué estamos haciendo aquí, Seamus? Ocultos en la oscuridad. Espiando a la gente.
Burada gizlenip, milleti gözetleyerek ne yapmaya çalışıyoruz, Seamus?
Tú estabas ahí, Seamus... y tú también, Milo.
Sen de oradaydın, Seamus... Ve sen de, Milo.
Sí. ¿ Qué sigue, Seamus?
Evet!
No vamos a mirar como se apoderan de nuestro pueblo.
Bir sonra ki ne, Seamus? Kasabanın kontrolünü ellerine almalarını, bir köşemde bekleyerek izin vermeyeceğim.
Seamus, puedo explicártelo.
Seamus, açıklamamıza izin ver.
¡ Mira, Seamus!
Buraya bak, Seamus!
Seamus, tenías razón en una cosa.
Seamus, bir şey hakkında haklıydın.
Sólo sigue el arco iris, Seamus.
Sadece gökkuşağını takip et, Seamus.
Oh, bueno. Ahora otro capítulo de "El Mundo según Seamus Harper".
Tanrım. "Seamur Harper'a göre Dünya" dan bir bölüm daha.
Lanzador interplanetario, Seamus Harper.
Gezegenler arası eğlence adamı, Seamus Harper.
Lo siento, ¿ dijiste Seamus, o Shame-less ( Sinverguenza ) Harper?
Afedersin, Seamus yada, Kendinden utanmaz, Harper?
Seamus, no esperaba verte aquí esta mañana.
Uyan Doktor! Seamus. Bu sabah seni burada görmeyi ummuyordum.
Hermano Seamus?
Seamus kardeşi mi?
¿ Señor Seamus?
Hey, Seamus.
Armas, Seamus.
Silahlar, Seamus.
¿ Qué haces con esto, Seamus?
Bunlarla ne yapacaksın, Seamus?
Seamus Harper.
Bilinen ortakları Seamus Harper.
Seamus.
Seamus.