Translate.vc / Espanhol → Turco / Sebastien
Sebastien tradutor Turco
85 parallel translation
¡ Advertencia al competidor Sébastien!
Yarışmacı Sebastien'ın dikkatine!
Al menos ella nunca se cogió a Sebastien.
En azından Sebastien'la hiç yatmadı.
Ni Sebastien me escribió tan apasionadamente.
Sebastien bile bana böyle tutkulu şekilde yazmamıştı.
Soy Sebastien. ¿ Estás adentro?
Benim, Sebastien. Evde misin?
- Él es Sebastien.
- Bu Sebastien.
¡ Sebastien, tráeme una toalla!
Sebastien, bir havlu getirir misin?
He llamado a Sébastien para avisarle.
Sebastien'ı arayıp haber verdim.
Me alegra que Sébastien haya hecho hoy el viaje con él.
Sebastien'ın bugün onunla gitmesine seviniyorum.
Sí, me acuerdo muy bien, Sébastien.
Elbette seni hatırlıyorum Sebastien.
Hay tantos profesores fanfarrones y tan insoportables no conozco a su hija, pero Sébastien no es exactamente un fracaso.
Pek çok profesör bunun farkında değil. Kızını tanımıyorum ama Sebastien başarısız biri değil.
Yo cuando encontré a Sébastien me dije, este es para siempre, no habrá nunca otro, ¡ jamás!
Sebastien'le tanıştığım zaman, hayatımda başka kimse olmayacak demiştim.
Le voy a prestar la casa a Sébastien. Quiere llevar a Remy allá.
- Kullanması için Sebastien'e vereceğim.
Tengo un hermano gemelo : Jean Sébastien.
Bir ikiz kardeşim var, Jean-Sebastien.
Es Sebastien.
Ben Sebastien.
¿ No le interesa, Sebastien?
Bu ilginizi çekmiyor mu, Sébastien?
Marquen 1 por Khadija, 2 por Sebastien
Khadija için bir kez vurun, Sébastien için iki kez vurun.
Sebastien no está muy entusiasmado.
Sébastien heyecanlı değil.
- El de Sebastien.
- Sébastien için.
Estoy hasta las pelotas de los árabes.
Benim bir oğlumun ismi Sebastien, diğerininki Frank.
Mis hijos se llaman Sébastien y Franck, no Mohamed y Alí.
Muhammed ya da Ali değil yani.
¿ Tú quitas las velitas?
- Sebastien, mumları çıkarır mısın?
Sébastien, hay que hacerse cargo de su departamento su cuenta bancaria, el seguro, la universidad tu hermana está en Australia.
Banka hesabı, sigortası, üniversite... Kız kardeşin Avustralya'da.
Te presento a mi hijo, Sébastien que irá conmigo.
Bu benim oğlum. O da benimle geliyor.
¿ Cómo estás Sébastien?
Nasılsın?
Mira, ¿ te acuerdas de Sébastien?
Dinle.
Y si prefieres no hablarme, te voy a dejar el número de Sébastien.
Benimle konuşmak istemezsen onun numarasını bırakacağım.
Utilizo Sébastien porque me hace la vida más fácil.
Sébastien'ı kullanıyorum çünkü... böylesi hayatımı kolaylaştırıyor.
Y su nombre es Sébastien.
Ve onun adı Fabien değil Sébastien.
Sébastien.
Sébastien.
¿ Dónde están Vincent y Sébastien?
Vincent'la Sébastien nerede?
¿ Sébastien no quiso venir?
Sébastien gelmek istemedi mi?
- No, con Sébastien.
- Hayır, Sébastien.
¿ Sébastien?
Sébastien mı?
- Sébastien.
- Sébastien.
Dile a Sébastien que llame a Michelet.
Ona Michelet'i aramasını söyle.
No, Sébastien...
Hayır Sébastien...
Sébastien está aquí.
Sébastien gelmiş.
Sébastien, no puedes discutir con cada tonto que te cruces...
Sébastian, her hödükle kavga edemezsin.
- ¿ Sébastien no te lo dijo?
- Sébastien sana söylemedi mi?
- ¿ Dónde está Sébastien?
- Sébastien nerede?
Me llamo Sébastien.
Adım Sebastein.
Me llamo Sébastien Floret.
Adım Sebastein Floret.
Disculpe, busco a Sébastien. Sébastien Floret.
Sebastein'ı arıyorum.
Sébastien no está hoy.
Bugün burada değil, Sebastein.
Ese chico, Sébastien Floret... Te lo dije... me lo confesó todo.
Şu çocuk, Sebastein Floret... bana herşeyi itiraf etti.
"Belle y Sébastien".
"Tom Sawyer".
Él hacía " "El chucho del sol" "y" "La Chunga" ".
Sébastien El Chato. Meşhur bir şarkısı var, "La Chunga".
Este es Sébastien.
Bu Sébastien.
Y regalaré ciertos artículos... nunca utilizada.
Bugün Véronique et Sébastien'ın hiç takmadığı kırmızı peruğu gibi nadir bulunan şeyler dağıtıyorum.
Sebastien!
Akim, Sébastien, evet.
Vamos a pedir a Mouss y a Sébastien de venir con nosotros
Şimdi Mouss'la Sébastien'in de bizimle gelmesini isteyelim ve... - Hayır!