English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Semi

Semi tradutor Turco

745 parallel translation
Pondremos en un lugar, y luego haberlos tratado Por algunos cabeza vaso semi-socializado con un complejo de Dios.
Sonra da tedavi edilmeleri için tam sosyalleşememiş Tanrı kompleksli taş kafaları getiriyorlar.
Laguardia, alcalde semi-judío de Nueva York.
New York'un yarıYahudi Belediye Başkanı Laguardia.
Un ligero toque de complicaciones monetarias... con contracciones semi-lunares bucólicas y trapecistas voladores.
('ler arasında yazanlar yalnızca kafiyeli kelimeler, bir anlamı yok, bu yüzden çevirmedim. )
- Hi-jo-jó-tamo.
A slight touch of monetary complications with bucolic semi-lunar contraptions of the flying trapezes. - Hi-ho-hotamus.
Construirá casas coloniales, hoteles rococó y edificios de oficinas semi-griegos.
Kolon yığını evler, rokoko oteller ve Yarı-Yunan iş merkezleri inşa edeceksiniz.
Semi, nada.
Yarı pay bir şey değil.
Bienvenido al maravilloso mundo de las celebridades semi-vestidas.
Kıt giyimli ünlülerin güzel dünyasına hoş geldin.
Cada sardina estaba enganchada por los ojos, de modo que hacían,... una semi guirnalda en el acero saliente.
Her bir sardalye kancaya her iki gözünden geçirilmiş, bu suretle çıkıntılı kısım süslenmişti.
Y cuando termina la exhausta tortuga se arrastra semi-muerta, hacia el mar.
İşi bittiğinde tükenmiş dişi kaplumbağa yarı ölü bir halde denize geri sürünür.
que cubre los más importantes eventos de América, como los campeonatos de'bridge', los partidos de fútbol semi profesional, y la exposición anual de botánica.
... Amerika'daki en önemli olayların canlı yayını, örneğin briç şampiyonası, yarı profesyonel futbol maçları ve yıllık bitki fuarı.
Un Martini con Vodka semi seco.
Bir yarı-sek votka martini ;
Un Martini semi seco con limón, agitado pero sin remover.
Yarı sek martini, limon kabuğu, çalkalansın, karıştırılmasın.
Pequeñas, semi-desnudas. Zorritas con el diablo en los ojos.
Küçücük, minicik çıplak gözlerinde şeytani bir bakış vardı.
Semi-anualmente
Hem de altı ayda
Semi desinflado.
- Kısmen sönmüş.
No puedo seguir el resto de mi vida siendo una semi-virgen.
Hayatımın kalan kısmını yarı-bakire olarak geçiremem.
¿ Qué, en nombre de toda la gracia, es una semi-virgen?
- Yarı-bakire de ne demek? - Burada bakireyim, Amerika'da...
Interior consistente de protoplasma. Variando desde una capa gelatinosa más firme hasta una masa central semi-fluida.
İçi protoplazmadan oluşuyor, daha katı bir jölemsi katmandan yarı sıvı bir merkez kütleye değişiyor.
¡ Es un error semi-pelagiano... decir que Cristo murió en la cruz por todos los hombres!
İsa, tüm insanlık için öldü demek Pelagiancı bir hatadır!
traté de ver en la semi-oscuridad.
Yarı karanlıkta görmeye çalıştım.
No quiero verte semi desnuda. Qué hijo que tengo.
Seni yarı çıplak görmek istemiyorum.
Oh, adoro esta semi-violencia... Semi - indolencia...
Bu tür yarı vahşi şehveti seviyorum.
Para mi es una casa semi-abandonada.
Ama evin terkedilmiş gibi hali var.
Ignoraba que esa caballerosa costumbre existiera un su Semi-Salvaje país.
Bu eski şövalye adetinin sizin yarı vahşi ülkenizde onur göstergesi sayıldığını bilmiyordum doğrusu.
Nuestra multimillonaria semi mitológica ave nocturna abandonó su nido de Las Vegas.
Nerdeyse mitolojik bir karakter olan milyarderimiz... Vegas'taki kafesine girdi.
Después apareció el dirigible semi rígido... con armazón de metal...
Bunların ardından hafif metal yapıyla desteklenen yarı katı hava gemileri...
Y que soy, además, s-semi inteligente.
Öyleyim, ayrıca yarım akıllıyım.
Veámoslo del lado positivo, sólo debemos tratar con semi-Dioses.
Birde iyi tarafından bakalım, sadece yarı Tanrılarla... ilgileneceğiz.
¡ Dioses y semi-Dioses!
Tanrı veya yarı Tanrılar mı?
Semi-asiáticos. Eso es lo que son.
Yarı Asyalılar, bundan ibaret.
Eh, Justino, adulador, toma esto.
Hey, Justin, semi yaltak. Al şunu.
Tu Antonio te protegerá.
Anthony'nin semi koruyacak.
Al parecer, unos alemanes descubrieron eso y dijeron que la salvación está en los metaloides.
Görünüşe göre Almanlar bazı keşifler yapmışlar ve sadece semi-metallerin bizi kurtarabileceğini söylemişler.
Conocemos señales de radio de vidas inteligentes o semi-inteligentes, como las estaciones de radio y TV.
Radyo sinyallerinin, akıllı ya da yarı akıllı yaşam formlarının televizyon veya radyolarından gelebileceği fikrine alışkınızdır.
Teatro aficionado, luego semi-profesional.
# Amatör tiyatroda oyunculuk, sonra yarı profesyonellik.
Trillian éste mi semi-primo, Ford, con quien comparto tres de mis madres.
Trillian, benim yarı kuzenim, Ford, benimle beraber ortak üç tane annesi var.
¡ Escucha, simio semi-evolucionado!
Dinle, seni yarı evrimleşmiş maymunsu!
Pero esto no fue nada comparado con su común sorpresa cuando ambos fueron rescatados de una muerte segura por una nave espacial robada tripulada por el semi-primo de Ford, el infame Zaphod Beeblebrox, y por Trillian, una joven astrofísica bastante atractiva
Ama bu şaşırma, Ford'un, adı kötüye çıkmış yarı kuzeni, Zaphod Beeblebrox ve Arthur'un daha önce Islington'da bir partide tanıştığı hoş astrofizikçi Trillian tarafından kurtarılmaları sebebiyle düştükleri şaşkınlık karşısında hiçbir şeydi.
Ve a trepar un árbol mono semi-evolucionado.
Seni yarı evrimleşmiş maymun! Git bir ağaca tırman!
Soy lo que llamo semi despojado.
Ben kendime "yarı-yoksun" diyorum.
Luego dejé que Paddock me engañara en la semi.
Yarı finalde Paddock'un beni kandırmasına göz yumdum.
El Frente de Liberación Nubio - un grupo semi marxista.
Nubia Özgürlük Partisi, Marxist yanlısı.
Es una reputación semi-fraudulenta que hago todo lo posible por alentar.
Yarısı düzmece, ama sürmesi için elimden gelen her şeyi yaparım.
- Bueno, ahí está la tradicional, 3.590 florines semi-automáticas, 12.900 totalmente automático, eso tiene 18 programas, todo depende de la cantidad de lavado que quieres poner
- Şu geleneksel olan bu yarı otomatik 3.590 forint 12.900'e de tam otomatiği var 18 programlı ne kadar çamaşır koymak istediğine bağlı.
Mira, es un semi estilo salvaje, es como lo llamaría
Bak, bu yarım gibi, onu nasıl isimlendirmeliyim.
El semi-remolque está listo para entrar en acción.
Tırı kullanıma hazır olması için tam alarma geçridim.
"Quiero ir a un semi-inofensivo de esquí de fin de semana con mis amigos."
"Arkadaşlarımla kayak tatiline gitmek istiyorum." deseydim ne derdin?
Son semi-profesionales.
Yarı profesyoneller.
Semi-profesionales.
Yarı profesyonel.
Ese semi-remolque...
Tır sizin mi? Ne olmuş?
Semi.
Yarı otomatik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]