Translate.vc / Espanhol → Turco / Shooter
Shooter tradutor Turco
140 parallel translation
Hola, Shooter.
Merhaba Shooter.
¿ Puedo sugerir que contratemos los servicios de un repartidor de Shooter para esta favorable ocasión?
Bu hayırlı vesile için kâğıt dağıtıcımız olarak Shooter'ı görevlendirmeyi teklif edecektim.
Sí, me lo dijiste, Shooter.
Evet, anlatmıştın Shooter.
Tengo algo, Shooter.
Ben boş değilim Shooter.
No quiero lecciones, Shooter.
Ders istemiyorum Shooter.
La esposa de Shooter quería ir.
Shooter'ın karısı gitmek istedi.
Te gusta echar humo, ¿ no es así, Shooter?
Kızmak hoşuna gidiyor, değil mi Shooter?
Bueno, tú y Shooter están casados.
Sen ve Shooter evlisiniz.
¿ Qué te parecería pasar el resto de tu vida con Shooter?
Hayatının kalanını Shooter'la geçirmek hoşuna gider miydi acaba?
¿ Qué estamos esperando, Shooter?
Ne bekliyoruz Shooter? Haydi.
Seis montones, ¿ no, Shooter?
Altı deste. Doğru mu Shooter?
Viejo Shooter.
İhtiyar Shooter.
- Buenas noches. - Hola, Kid.
- İyi akşamlar Shooter.
Shooter.
- Alo Kid. Ben Shooter.
- Mira, Shooter...
- Bak Shooter...
Ah, Shooter dime ¿ este joven tuyo me dará problemas?
Shooter söylesene şu senin delikanlı beni zora sokar mı?
Esa chica significa más para mí que todo el mundo, Shooter.
O küçük hatun benim için bütün dünyadan daha değerli Shooter.
¿ Cuáles crees que son las probabilidades, Shooter?
Acaba sence ihtimal nedir Shooter?
Lancey Howard es un hombre viejo, Shooter.
Lancey Howard yaşlandı Shooter.
Bueno, Kid no necesitará mucha ayuda, Shooter.
Kid'e fazla yardım gerekmeyecek Shooter.
Pues yo también lo siento, porque no me dejas más alternativa que recordarte el hecho de que me debes dinero.
Ben de üzgünüm Shooter çünkü bana başka seçenek bırakmıyorsun : Elimde senin borç kayıtların var.
¿ Sobre la esposa de Shooter, Melba?
Shooter'ın karısı Melba hakkında.
Ya llegará Shooter.
Shooter birazdan gelir.
No me digas que Shooter es tu mejor y más viejo amigo.
Shooter'ın en eski ve en iyi dostu olduğunu söylemeye kalkma.
- ¿ Has visto a Shooter? - Hoy no.
- Shooter'ı gördün mü?
Nos vemos luego, Shooter.
Sonra görüşürüz Shooter.
El viejo y honesto Shooter.
Sadık dürüst Shooter.
¿ No, Shooter?
Yapmaz mısın Shooter?
- Siento llegar tarde, Shooter. - ¡ Señora!
- Kusura bakma geciktim Shooter.
Y Shooter, Lady Fingers y yo las trajimos hasta acá.
Shooter, Lady Fingers ve ben onları doğrudan buraya taşıdık.
Shooter retiró un rey.
Shooter papazı oyundan çekti.
Shooter sabe lo que hace.
Shooter işini bilir.
Sabes, Melba, siempre me preocupa que un hombre como Shooter esté llegando a su mediana edad y aún no tenga la seguridad del ingreso de la próxima semana.
Bilirsin Melba, orta yaşına ermiş Shooter gibi bir adamın hâlâ gelecek haftaki maaş güvencesinin olmaması beni tedirgin ediyor.
- Ya vamos, Shooter.
- Hemen geliyorum Shooter.
Es tuya, Shooter.
Senindir Shooter.
Reparte, Shooter.
Dağıt Shooter.
Voy a ganar este juego, Shooter.
Ben bu oyunu kazanacağım Shooter.
¿ Sigues preocupado por Shooter?
Hâlâ Shooter'ı mı düşünüyorsun?
Tomaron un descanso del juego para dormir y Shooter me envió a despertarlo.
Oyunda uyku molası verdiler. Shooter onu uyandırmam için gönderdi.
- Lo que le dije a Shooter se hará.
- Shooter'a söylediklerim geçerli.
El viejo Shooter repartirá de nuevo cuando el juego comience.
Oyun başladığında yine ihtiyar Shooter dağıtacak.
¿ Qué pasa contigo, Shooter?
Derdin nedir Shooter?
Wilbur "Shooter" Flatch, te presento a Norman Dale, el nuevo entrenador.
Wilbur "Vurucu" Flatch, bu Norman Dale, yeni antrenörümüz.
Shooter va a ser uno de nuestros ayudantes, ¿ entendido?
Bizim yardımcımız olacak. Anladınız mı?
Shooter los hará ganar.
Shooter seni eve götürecek.
Quiero decir que lo que intentas hacer por Shooter es muy noble.
Shooter'e karşı davranışların çok kibardı.
- ¡ Lo conseguiste, Shooter!
- Başardın, Shooter!
¡ Shooter!
Shooter!
- ¿ Dónde está Shooter?
- Shooter nerede?
Shooter.
Shooter.
- De ti, Shooter, hombre.
- Senden Shooter.