Translate.vc / Espanhol → Turco / Silencio
Silencio tradutor Turco
19,685 parallel translation
Cuando hay un incómodo silencio, ¿ qué otra cosa esperas que diga?
Sessizlik oluştuğunda başka ne söylememi bekliyorsun ki?
¿ No podemos ser sólo amigos y pasar el rato en silencio y no hacer preguntas?
Arkadaş olsak, takılsak, soru sormasak falan nasıl olur?
Me dejas en el silencio.
Seni sessiz bıraktın.
Todavía no, silencio total
Daha değil. Telsiz susması.
Silencio, por favor, es un tema de importancia suprema. ¿ El qué?
Sessiz ol lütfen, bu çok önemli bir konu.
¿ Cómo pude permanecer silencio?
Nasıl sessiz kalabilirdim?
¡ Ustedes están en silencio, porque no saben la verdad sobre Maham!
Susuyorsunuz, çünkü ben, Maham gerçeğini biliyorum.
Ser testigo y permanecer en silencio. ¡ Esto no lo puedo hacer!
Ve buna tanık oldum sessiz kalmak istemiyorum, bunu yapamam!
Me temo que tu silencio puede causar que el Sindhu cambie su curso.
Sessizliğin bir nedeni olacağından korkuyorum
"Incluso después de estar cerca, ¿ por qué sigues en silencio?"
"Yakın ama sessiz, neden bu kadar sıkı mısın?"
"Mis ojos están hablando a pesar de que estoy en silencio."
"Gözler konuşsun, ben aptala vurdum."
- ¡ Silencio!
- Sus!
Y aún hay veces en las que me logro sorprenderlo... y encontrarlo en una mañana de otoño en Nueva York, o en una noche primaveral en California, cuanto todo está en silencio y puede oír los perros a la distancia.
Ve onunla yaklaştığım zamanlarda New York'ta sonbahar sabahında onu şaşırtırken ya da Carolina'da bir bahar akşamında, o kadar sessizdi ki uzak kasabadaki köpeğin havlamasını duyardık.
Chicos, hagan silencio, por favor. Intento escuchar el GPS.
Navigasyonu duymaya çalışıyorum.
Silencio, demonio.
Kes sesini iblis.
Ya hace un año desde su silencio.
Yaklaşık bir yıl boyunca hiç sesini duymadık.
... en silencio, mirándolos entrar.
Sessizce içeri girmelerini izlemişsin.
Silencio, tonto.
Kes sesini aptal.
Guarda silencio.
Sessiz ol.
- Trata de guardar silencio... ¿ sí?
- Sessiz olmaya çalış, tamam mı?
- Silencio.
- Sessiz ol.
Vayan en silencio y ahora, sino los arrojaremos ahí nosotros mismos.
Şimdi uslu uslu git bakalım. Yoksa seni oraya biz götürürüz.
Muy bien, preparados y ¡ silencio!
Pekala, hazır, zip!
Cállate, silencio.
Kes sesini, sessiz ol.
Silencio.
Sus, sessiz ol.
Cállate, silencio.
Kes sesini ya, kes sesini.
Quiero decirte algo. Y es como un verdadero cono del silencio. Entre tú y yo, ¿ sí?
Dinle, sana birşey diyeceğim ser verip sır vermek yok seninle benim aramda, tamam?
Necesitaba silencio.
Sessizliğe ihtiyacım vardı.
No estar en silencio, franca.
Sus Frank.
Silencio.
- Hadi oradan be.
Está comprando nuestro silencio.
Susmamız için parayı veriyor.
¡ Silencio!
Kes sesini!
- MINUTO DE SILENCIO TODO EL ANEXO
- SAYGI DURUŞU BÜTÜN EK BİNA
Entonces quédate aquí, pero en silencio.
O zaman burada kal ama sessiz ol.
Solo tienes que hacer silencio para poder oírlas.
Onları duymak için sessiz olman yeter.
Pero adiviné en su silencio que usted no ha estado nada bien.
Ama sessizliğinden, berbat durumda olduğunu anlayabiliyorum.
La Quinta, guardar silencio.
Sessiz kalma diyecektin herhalde.
El silencio se rompe con el sonido de dos tanques solitarios... cuyas huellas muerden el polvo de un camino remoto.
Sessizliği, yol boyunca uzanan toz bulutunun içine doğru ilerleyen isyancılara ait iki tankın palet sesleri bozuyor.
Hay silencio. Tal vez bastante silencio.
Sessiz, çok sessiz, bir şeyler aç.
Quizás perdieron comunicación, o los arrestaron... como sea, hay que guardar silencio al respecto, por ahora.
Belki sinyal alamıyorlar, belki de tutuklanmışlardır. Ne olursa olsun, şimdilik bunun duyulmaması lazım.
Mantuve silencio, con la esperanza de que las negociaciones sean exitosas... pero la espera es inaguantable.
Görüşmeler etkilenmesin diye bu zamana kadar sustum ama dayanılacak gibi değil.
Y finalmente el violinista está en silencio.
Nihâyet şu gıy gıy bitti.
¿ Está mal buscar la solución de irse en silencio?
Sessiz bir şekilde ayrılmak istememe bir çözüm getiremiyor muyuz?
Silencio. No se podría decir que lo entrenaron.
Bir de eğitimli olacak.
¡ Silencio!
Kapayın çenenizi!
¡ Silencio!
Susun!
Silencio.
Sessiz ol.
Silencio, por favor.
- Sessiz ol lütfen.
ABSOLUTO SILENCIO.
Mutlak Sessizlik
¡ Silencio!
Sustur şunu!
Silencio.
- # Ah, ha, ha, ha, ha!