Translate.vc / Espanhol → Turco / Slick
Slick tradutor Turco
200 parallel translation
- Debe ser Aaron Slick de Punkin.
- Punkin'den Aaron Slick mi.
-... me llaman Slick - ¿ No me digas?
Ama bana Yakışıklı derler. Nedenini görebiliyorum.
El hábil Rick!
Slick Rick!
¿ Cómo es que un piloto tan bueno... como Slick no tiene su foto colgada en esa pared?
Nasıl oluyor da... Slick gibi mükemmel bir pilotun orada bir resmi bulunmuyor?
Estábamos hablando con Slick de la barrera del sonido.
Demin Slick'le ses duvarı hakkında konuşuyorduk.
Calvin Sandhope, pero mi madre me llamaba Slick.
Calvin Sandhope, annem bana Slick der.
Hola, señor Slick.
Merhaba bay Slick.
¿ incluso después de que Slick viniera a por él?
Slick'e rağmen mi?
Slick no ha venido.
Slick gelmedi.
¿ Recuerdas los viejos tiempos en Saigón?
Aynı Saigon'daki gibi, değil mi Slick?
- Su turno, hijo.
- Senin sıran, Slick.
- Dele otra oportunidad.
- Slick'e bir şans daha ver.
¿ Eres tú, Slick?
Sen misin, Slick?
Tenemos un problema, amigo.
- Güzeeeel! burada bir sorunumuz var, Slick.
- ¿ Qué tal, Slick? ¿ Cómo estás?
Nasılsın?
Yo te cubro, chico.
Seni idare ederim, Slick.
- Tienes dinero?
Ya da başka bir şey. Bu Cadillac tanrısı mı? Çok uzun sürmesin, Slick. Hiç paran var mı?
- Slick ¿ Qué haces aqui?
- Slick, burada ne yapıyorsun?
Slick ¿ Que pasa hombre?
- Slick, ne haber, ahbap?
"Soy Slick Slomopavitz, aventurero".
" Selamlar, Ben Slick Slomopavitz, Maceraperest.
Soy Slik Slomopavitz, aventurero.
Ben Slick Slomopavitz, Maceraperest!
Okey, Slick, afila esas garras.
Pekâlâ, Slick. Bile pençelerini.
Acabas de besarle el trasero a tu última vida, Slick!
Az önce dokuzuncu canına veda ettin, Slick!
Buenos días, Slick.
Günaydın, Slick.
¡ Mata a Slick!
Slick'i öldür!
¡ Mata a Slick!
Şanslı, Slick'i öldür!
Las cosas son distintas ahora, amigo.
Artık işler değişti Slick.
- No se ve bien, amigo. - No.
- İyi gözükmüyor Slick.
- Nos vemos, amigo. Pórtate bien, Bill.
- Görüşürüz Slick.
Dínoslo sin rodeos, amigo.
Açıkça söyle Slick.
Me pareció que bailó bien.
Bence Slick Willy oldukça iyiydi.
El muy embaucador siempre anda engatusando a la gente.
Bu "Slick Willie" de sürekli düzgün konuşuyor.
Aquí tienes, Slick.
İşte geldi.
Y tú, Slick, no intentes correr, no intentes escapar.
Ve sen, kurnaz, koşmaya çalışma, kaçmaya çalışma.
No es tu tipo, Slick.
O senin tipin değil, parlak.
Que es para ti demasiada pasta, Slick?
Senin için gerçek para ne demek, Slick?
Ya sabes, Slick, que soy un tipo normal y voy a hacerte un favor.
Sana söylüyorum, Slick... Ben basit biriyim. Sana bir güzellik yapacağım.
He decidido darte una oportunidad, Slick.
Sana bir şans daha vereceğim, Slick.
Ocúpate del poli y consígueme el furgón, Slick.
En iyi şekilde halledilecek. Polislere dikkat et... ve gidip kamyonumu getir...
Detuvieron el desvío de un furgón blindado por un tipo llamado Silas Waters, alias'Slick'.
Silas Waters, kısaca "Slick" denen bir adamın... silahlı bir kamyonu çalmasını engellemişler.
Slick está en libertad bajo fianza.
Tahmin edeyim...
Eh, no exactamente.
Slick, hapisten kaçmış.
Slick Waters. Tiene la pinta.
- Slick Waters.
Supuse que Slick debía alcanzar cierto estado molecular activo para pasar de sólido a líquido.
Yangın söndürücünün, işe yarayacağını nereden bildin? Slick'in moleküler yapısını kontrol ettim ve... onu, sıvı halden normal hale geçireceğini gördüm.
Slick... que pasa si Barbara no encuentra medio para que lo detenga Helena?
Ya Barbara, Helena'nın onla dövüşebilmesi için bir yol bulamazsa?
Dudo mucho que Slick se preocupe de tus historias de trabajo..
Slick'in, senin işlerinin listesini tuttuğunu sanmıyorum.
Diría que Slick no buscaba venganza, después de todo.
Slick'in amacı intikam değilmiş gibi gözüküyor.
Sigues con vida?
Hala hayatta mısın? Çok kötü görünüyorsun Slick. Zorlu bir gece mi geçirdin?
No me decepciones.
Slick.
El informe del policía menciona que Slick intentó sobornarles con el botín de un robo.
katkıda bulunmaya... çalışıyordum. Polis raporlarına göre Slick, polislere yardım etmeleri için rüşvet önermiş.
Ese tipo...
Bu Slick denen adam..