Translate.vc / Espanhol → Turco / Snowboarding
Snowboarding tradutor Turco
27 parallel translation
Está en su biografía. También le gustan los bebés los hombres grandes, el snowboarding y el color verde.
Buna göre, küçük çocukları, yaşlı adamları snowboardu ve yeşil rengi seviyor.
Alguna vez te conté acerca de cómo fue que inventé el snowboarding?
Sana hiç snowboardu nasıl icat ettiğimi anlattım mı?
¿ lnvitaste a todo el equipo de snowboarding?
Bütün snowboard takımını mı davet ettin?
Yo era un tipo que sólo hacía snowboarding por su vida sin ninguna seriedad.
Ben hiç bir şeyi umursamadan... hayatı öylece yaşayan insanlardan biriydim.
La pasaremos muy bien esquiando, quizá haciendo snowboarding.
Kayak yaparız, belki snowboard'a da bineriz.
- Me encantaría probar snowboarding.
- Ben de denemek istiyorum.
Primero, no esquiaremos, haremos snowboarding.
Snowboard yapıyoruz, kayak değil.
Al carajo. Vayamos a hacer snowboarding.
Boş ver, hadi board yapmaya gidelim.
Si quieres sentir tu insignificancia en la inmensidad del universo, pero sentirla de verdad trata de hacer snowboarding en los Himalayas.
Evrenin sonsuzluğunda varlığının önemsizliğini hissetmek istersen, yani gerçekten hissetmek istersen, Himalayalar'da kaymayı dene.
Le encanta el snowboarding extremo.
Sıra dışı kar tahtası seviyor.
¿ Puedes hacer snowboarding en Japón?
Japonya'da snowboard yapılıyor mu?
Los Productores Vuelven Con La "Nieve"
Snowboarding School 2 isimli filmin setinde bulunuyordu.
Un poco. Aparte de su pierna fracturada por el snowboarding hace un año, no puedo recordar la última vez que estuvo enferma.
pek degil. bir yıl önce kayak yaparken bacagını kırması dışında,
Nunca hice snowboarding.
Hiç snowboard yapmamıştım.
- Siempre Allegra, nunca los varones. - Ella escalaba iba en patineta, hacía snowboarding.
- Dağa tırmanan, kaykaya binen, kayak yapan oydu.
Lo que significa que el está haciendo snowboarding.
Yani snowboard yapıyor.
Pondré snowboarding. Pongamos snowboarding.
Kar kayağı yazacağım.
Te caes sentada haciendo snowboarding.
Kayarken götünün üstüne düşüyorsun.
Como sea, después del snowboarding volví a la cabaña y me metí al jacuzzi.
Neyse işte, snowboard ile kaymamız bitince bizim otele gidip jakuziye girdim.
o peor aún, es una especie de táctica de entrada para presumir sus proezas en el Snowboarding siempre fuera de pista.
Daha da beteri, snowboard maharetleri için övünmenin ilk adımı bu. Her daim yamaçların göçebeleri onlar.
No, tuvimos snowboarding en las olimpíadas y sobrevaloramos a Carson Daily.
Hayır, olimpiyatlarda snowboard yaptık ve Carson Daly'e fazla değer verdik.
Snowboarding. ¿ Alguna vez has practicado?
Snowboard yaparken. Hiç yaptın mı?
Escucha, Tevin, creo que necesito más tiempo para enfocarme en mi snowboarding y serie Web sobre bebidas energéticas.
Bak Tevin, snowboard yapmaya ve internetteki enerji içeceklerine odaklanmak için daha fazla zamana ihtiyacım var.
He aquí algo que no te enseñan en la escuela de snowboarding o donde sea que hayas ido antes de que decidieras madurar.
Sana, snowboard okulunda ya da yetişkin olmaya karar vermeden önce nereye gittiysen, orada öğretilmeyen bir şeyden bahsedeyim.
Así que aquí hay algo que sí aprendí en la escuela de snowboarding.
Sana snowboard okulunda ne öğrendiğimi söyleyeyim.
Snowboarding, motocross, cualquier deporte para bajar montañas. Y algunos de escalar.
Snowboard, motokros dağdan inişle ilgili olan tüm sporları ve birkaç tanesini daha yapıyordum.
Están haciendo snowboarding en Tahoe o acostándose con una chica bella y llama este maldito nerd para hablar de su aplicación.
Tahoe'da kar kayağı yapıyorlar ya da mala vuruyorlar sonra sikik bir inek arıyor ve uygulamasıyla ilgili konuşmak istiyor.