Translate.vc / Espanhol → Turco / Soirée
Soirée tradutor Turco
34 parallel translation
Una espléndida soirée, Miss Blackwater.
Çok güzel bir parti Bayan Blackwater.
A propósito, la Sra. Harrison hará una soirée la semana próxima.
Bn. Townsend haftaya bir parti veriyor.
Qué "au fait" de su parte asistir a nuestra "soirée" culinaria.
Bu akşamki küçük... aşçılık suaremize gelmeniz ne büyük bilgelik.
De todas maneras, me iba a cambiar de chaqueta para la soirée de la sardina.
Elbette, bu gece ceketimi değiştireceğim, bu kibar ekabirlilerin akşam yemeğinden önce.
Una fiestecita, una soirée.
Küçük bir parti, bir gecelik eğlence.
- En La Soirée.
- La Soirée.
- A mí nunca me llevaste allí.
- Beni hiç La Soirée'ye götürmedin.
"Soirée".
"Suare."
Prefiero "Soirée".
Ben "suare" demeyi tercih ederim.
Serena, cuando hay una "Soirée" de los Waldorf... No hay nada más en el calendario social.
Serena, Bir Waldorf suaresi olduğunda sosyal takvimde başka şey olmaz.
No tienes planes así que vienes a la "Soirée".
Başka planın yok, Bu akşam suareye geliyorsun..
- Soirée y...
Akşam...
Una vez por semana, hacía una pequeña soirée. Entonces cuando Ud venía aqui, habia pocos invitados, pero casi todos ellos eran gigantes.
Haftada bir akşam parti verirdi buraya geldiğinizde az sayıda konu olurdu ama hepsi birer devdi.
Esta noche hay una soirée en mi casa.
Bu akşam benim evde küçük bir suare var.
Una limusina nos llevará a una velada con cena y luego a un hotel 5 estrellas.
Bir limuzin bizi alıp akşam yemeği için Soirée'ye sonra da beş yıldızlı bir otele götürecek.
Velada, ullalla.'
Soirée mi?
- Esta "soirée" es infernal.
Bu akşam çok kötü.
- El de anoche fue todo un soirée.
- Dünkü sergi gayet güzeldi.
Si realmente son tus amigos, estarán felices de ver nacer una estrella, y deberán estar en la "soirée" esta noche cuando todo el mundo sepa que "anónimo" es realmente Daniel Humphrey.
Eğer gerçekten arkadaşlarsa, yükselişini gördüklerine memnun olacaklardır ve hepsi bu akşam ki suare de olur "Anonim" yazarın aslında Dan Humprey olduğunu herkes öğrendiği zaman.
Es una soirée. Sin embargo, no estoy seguro de esto.
Bundan emin değilim gerçi.
Rey de la noche.
Soiree'nin kralı.
la soireé. Oh!
Akşama parti var!
Lydia ha planeado una soiree de caridad para mañana por la noche.
Lydia bir hayır kuruluşu partisini bu akşam için planladı.
¿ Realmente esperas que renuncie a mi juego sólo para que ustedes puedan tener una de sus intime soirees?
"intime soiree" yapacaksınız diye poker oyunumdan vazgeçmemi mi bekliyorsunuz?
La gente de la subasta rompió la lámpara que compramos por ella y también ha perdido la suya que estaba aquí y esta desesperada porque la necesita para una soiree en su casa esta noche.
Mezatçılar bizim lambayı ona, onunkini bize bırakmış. Bu akşamki partide o lambayı kullanmak istiyormuş.
Yo, nunca podría haber olvidado una noche igual.
Moi, j'aurais pu jamais oubliee une soiree pareille.
Es un magnífico pequeño soiree, Katie.
Bu çok hoş bir toplantıydı Katie.
Soirée.
Suare...
¡ Esta reunión del Swinging Soiree entra en sesión!
Swinging Soiree'in bu buluşması şimdi stüdyoda!
Y Kick prefiere el término "velada".
Ama Kick "Soiree" denilmesini tercih eder.
Lo pillo.
Soiree.
Pensaba que suponíamos que iba a ser en la velada fantástica de Kick?
Kick'in muhteşem soiree'sinde olacaksın sanıyordum.