Translate.vc / Espanhol → Turco / Sois
Sois tradutor Turco
9,939 parallel translation
Hoy vosotros sois los médicos.
Bugün, siz doktorsunuz.
¿ Sois cirujanos del Grey-Sloan?
- Grey-Sloan'dan gelen cerrahlar mısınız?
- Sois su comandante.
- Sen onlarin kumandanisin.
- Vos sois su emperador.
- Siz onlarin imparatorusunuz.
Mirad, no quiero ser desagradable, pero sois unos gusanos, ¿ vale?
Aşağılamak istemem ama solucanlığınızı bilin.
Yo no debería ser así de despectivo con vosotros, chicos solo porque sois unos gusanos, ¿ vale?
Solucansınız diye saygısızlık yapmamalıydım.
Sois una banda de asesinos que habéis lavado el cerebro a vuestra propia gente.
Kendi halkının beynini yıkayan bir avuç katilsiniz.
Tú y este bebé, lo sois todo para mí.
- Sen ve bu bebek, her şeyimsiniz.
Vale, también sé que... tienes relación con Arizona y sois muy...
Senin Arizona'yla aranın iyi olduğunu biliyorum ve çok- -
No, porque sé que vosotros y Arizona también sois amigos
Arizona'yla da arkadaş olduğunuzu biliyorum.
Sois algo.
Siz bir şeysiniz.
¿ Cuántos sois, ocho?
- Sekiz kişi falan mısınız?
¿ Quiénes sois?
Kimsin sen?
No, no corráis, pero no dejéis que piensen que sois una amenaza.
Dur, kaçmaya çalışma. Seni tehdit olarak algılamasın.
Sois científicos a años por delante de nosotros.
Sen hepimizden ötesinde bilim yıldır.
Como Sócrates, como Galileo, como Bruno, sois mártires de la verdad.
Bruno gibi Galileo gibi gibi Sokrates, gerçeğin şehitleri vardır.
Creo que sois ingeniosas fingiendo ser un par de niñas de siete años es un modo espléndido de ocultar vuestro amorfismo.
Çok zekice düşünmüşsünüz. Yedi yaşında kızlar gibi davranmak dokunaçlarınızı gizlemek harika bir yol.
De hecho, las dos sois grandes gotas.
Aslına bakarsanız, ikiniz de kocaman dokunaçlarsınız.
Tú y Pitágoras... ahora sois mis únicos amigos.
Sen ve Pythagoras benim tek arkadaşlarımsınız.
¿ Sois los de la 12?
12. karakoldan mı geliyorsunuz?
Vosotras dos sois mis pilares pelirrojas del amor incondicional.
Siz ikiniz benim kayıtsız aşkımın kızıl saçlı temellerisiniz.
Sois intrépidos y nadie puede deteneros.
Korkusuzsunuz ve sizi hiçbir şey durduramaz.
Todos sois fornicadores.
Hepiniz zinacısınız.
Y tú y Beckett sois mágicos juntos.
Beckett'la birlikte müthişsiniz.
Bueno, no me importa si lo sois.
- Yani öyleyseniz de sorun değil.
Vosotros sois los Sarkissian.
- Siz Sarkissianlarsınız.
Dios, vosotros dos sois tal para cual.
Yüce İsa, siz ikiniz birbiriniz için yaratılmışsınız.
Bueno... sois de la familia.
- Siz ailesiniz sonuçta. - Öyleydik.
Sois demasiado.
Siz ikiniz aşmışsınız.
Tú y Vicki sois mis prioridades. Vale.
-.. nceliklerim sen ve Vicki'siniz.
Vosotros también sois muy cabezotas...
Siz de amma inatçı çıktınız!
Sois adorables.
- İkiniz çok tatlısınız.
Sois los ángeles más feos que he visto nunca.
Siz çocuklar gördüğüm en çirkin meleklersiniz.
¿ Sois jardineros?
Bahçıvan mısın?
Sois monstruos.
Siz canavarsınız.
Porque sois odiados.
Çünkü nefret ediliyorsunuz.
Sois... odiados por todo el mundo.
Herkes sizden nefret ediyor.
Realmente sois espesos, ¿ no es así?
Cidden kas kafalısınız, değil mi?
Escuchadme, sé que no sois cazadores, ni veterinarios, al menos unos normales.
Bak, avcı olmadığınızı biliyorum. Veteriner de değilsiniz. En azından normal veteriner değil.
¿ Sois cosechadores que venís a por la cura?
- Tedavi için hasada mı geldiniz? - Evet öyle.
Sois muy graciosos.
- İkiniz mükemmelsiniz.
Me encanta cómo sois el uno con el otro.
İkinizin birlikte olma biçimini seviyorum.
¿ Quién sois, viajero?
- Kimsin yolcu?
¿ Quién sois?
Sen kimsin?
¿ Sois la monja y el guerrero que he visto en mis visiones?
Öngörülerimde gördüğüm rahibe ve savaşçı siz misiniz?
Pero por supuesto, vos eso no lo entenderéis. Sois un padre de familia.
Ama aile babası olduğun için elbette sen anlayamasın.
He oído que ahora sois lesbianas.
Duğduğuma göre siz ikiniz artık lezbiyenmişsiniz.
Y todos vosotros sois... monstruos.
Ve siz hepiniz... canavarsınız.
Sois, sin duda, atrevido.
- Gerçekten cüretkârsın.
Para cuando se encuentre que sois un fraude, el rey os habrá arrancado los pechos, desgarrado vuestra matriz estéril, y cortado vuestra cabeza con una espada.
Yalan söylediğiniz ortaya çıktığında... Kral, göğsünüzün yarılmasını kısır rahminizin parçalanmasını ve kafanızın kılıçla kesilmesini emredecek.
Sois un padre de familia. ¿ Y vos tenéis aquí la última palabra en lo que se refiere a justicia?
Yargıda son sözü söyleyen siz misiniz?