Translate.vc / Espanhol → Turco / Spur
Spur tradutor Turco
19 parallel translation
Nena, me prometiste venir a La Espuela Oxidada.
Tatlım, Rusty Spur'a benimle geleceğine söz vermiştin.
- Vamos, vamos, cariño, ven a La Espuela Oxidada.
- Hadi, hadi, tatlım Rusty Spur'a gideceksin benimle.
Bienvenidos.
Spur'a hoş geldiniz.
¿ Dices que te había dejado plantada antes de aquella noche?
Sen onun seni Rusty Spur gecesinde saatlerce yalnız bıraktığını mı anlatmak istiyorsun?
¡ Adiós, compadre! Y recuerda lo que dice Ralph Meeker en "The Naked Spur"...
Ralph Meeker'ın "Çıplak Mahmuz" da söylediğini unutma.
- Oh, si, si, yendo a, uh, Spur? - Si.
- Oh, tamam, şu şeyin hemen aşağısındaki, ah, Spur'deki?
No hay lesiones ni ramales ni masas- -
Lezyon yok, spur yok, kütle yok- -
Si los brazos son los suburbios de la galaxia entonces nuestro sistema solar vive en una calle tranquila y sin salida entre Sagitario y Perseo en lo que llamamos Espuela de Orión.
Eğer bu kollar galaksinin banliyöleri ise bizim güneş sistemimiz Sagittarius ile Perseus arasında kalmış çıkmaz bir sokakta yaşıyor diyebiliriz. Buna Orion Spur diyoruz.
Aquí está el rancho y aquí la estación de Little Boston.
Biz buradayız, şurası da Little Boston'daki Spur istasyonu.
Es un fan de los Spurs
Spur taraftarı.
¿ Me pongo un poco spur?
Bir Spur mü?
¿ Le hecho spur al asunto?
Biraz daha fazla Spur olabilir mi?
Las rodillas me están matando.
İşler Spur yapabilir mi? Dizlerim çok fena.
Ores, desde cosas que temen van mal a menudo duele más que para asegurarse de que lo hacen, certezas son o pasado remedios o complicidad oportuna, entonces el remedio nacido, sólo... Descubre a mí lo que ambos Spur y detener.
korkuyla hastalık derecesinde yaşamak yapılan şeylerden daha fazla acı verir, geçmişte kalan veya zamanında bilinen kesin çözümler, sonrasındaki çareyle doğar, yanlızca... bana ne bulduğunuzu söyleyin ve bu saçmalık son bulsun.
Un Bentley Continental Flying Spur.
Bentley kıtasında bir uçuş yeri.
En el granero de Rosie.
The Rusty Spur'da.
La espuela más vieja tiene a las prostitutas más jóvenes de la ciudad.
Rusty Spur şehirdeki en genç orospulara sahip.
He estado pensando en lo que dijiste en el salón.
Spur'da söylediğin şeyi düşünüyordum.
"Spur's Corral".
Mahmuz Konağı.