Translate.vc / Espanhol → Turco / Stackhouse
Stackhouse tradutor Turco
356 parallel translation
Mi profesor de la escuela dominical, el señor Stackhouse, me contó que vio a mi padre ¡ saliendo de un bar el otro día!
Pazar okulu öğretmenim Bay Stackhouse, babamı meyhaneden ağzında pipoyla çıkarken gördüğünü söyledi.
¿ Con Robin o con Stackhouse?
- Bunu yapamam. - Robbins mi Stackhouse mu?
Stackhouse precisa 10 minutos. Es sobre las armas de asalto.
Stackhouse 10 dakika istedi.Saldırı silahı ile ilgili konuşmak istiyor.
Quiere hablar sobre los derechos de la tierra. Confíe en mí.
Stackhouse sadece bu işten sıyrılmak istiyor güven bana.
Vaya! Stackhouse.
Şuraya bakın.
Sé que ése no es Burnett.
Stackhouse. Bu Burnett olamaz.
STACKHOUSE / BURNETT RECONOCIMIENTO FOTOGRÁFICO
STACKHOUSE / BURNETT FOTO KEŞİF
- Burnett y Stackhouse.
- Burnett ve Stackhouse.
Stackhouse!
Stackhouse!
Stackhouse.
Stackhouse.
No debí haber abandonado a Stackhouse.
Stackhouse'u yalnız bırakmamalıydım.
Por esto mataron a Stackhouse!
Stackhouse'u bu yüzden öldürdüler!
Aquí Stackhouse, adelante señor.
Ben Stackhouse, söyleyin Efendim.
Si, he ayudado como guía en algunas misiones de reconocimiento con el equipo del sargento Stockhouse Intentando formar amistad entre su gente... y algunos de los comerciantes que conocemos
Evet, Çavuş Stackhouse'un keşif ekibine rehberlik ediyorum sizin insanlarınızla bizim ticaret ortaklarımızla ilişkiler kurmanıza yardım ediyorum.
Stockhouse dice que te perdió de vista un par de veces
Stackhouse senin bu gezilerde birkaç kez ortadan kaybolduğunu söyledi...
¿ Podemos traer a Markham y a Stackhouse aquí?
- Diğerlerini çekebilir miyiz?
Los cuatro estamos aquí, pero... Markham y Stackhouse están dentro del horizonte de evento.
Dördümüz hâlâ buradayız ama Markham ve Stackhouse olay ufkunun içindeler.
Markham y Stackhouse están en la sección delantera.
Markham ve Stackhouse ön taraftalar.
Y no nos olvidemos de Markham y Stackhouse tampoco.
Markham ve Stackhouse'dan da henüz vazgeçmeyelim.
Markham y Stackhouse están muertos si no lo hago.
Yardım edemezsem Markham ve Stackhouse öldüler.
Stackhouse informó de exuberantes alrededores y por lo que su equipo pudo decir, parecía deshabitado.
Stackhouse çayırlar olduğunu rapor etti ve ekibinin söylediğine göre, yaşayan kimse yok orada.
Deberían ser suficientes bases alfa potenciales para que Stackhouse y su equipo empiecen.
Stackhouse ve ekibinin araştırmaya başlaması için yetecek kadar potansiyel alfa alanı mevcut.
Stackhouse ha encontrado una Base Alfa apropiada y si hay que hacerlo, podremos evacuar.
Stackhouse uygun bir alfa alanı buldu, ihtiyacımız olursa boşaltma yapabileceğiz. Bu iyi.
El torpe apura tres-puntos, el tiempo se acaba, llevando a Dallas a una victoria por 109 a 108 antes de visitar a los San Antonio Spurs.
Stackhouse süre dolarken attığı üç sayılıkla, Dallas'ı San Antonio deplasmanında 109'a 108'lik galibiyete taşıdı.
Soy Sookie Stackhouse Soy mesera.
Ben Sookie Stackhouse ve bir garsonum.
Buenas noches, Srta. Stackhouse.
İyi akşamlar, Bayan Stackhouse.
La familia Stackhouse no es más que basura.
Stackhouse ailesi büyük değil ama ayaktakımı.
¿ Por qué no llamas a Jason Stackhouse?
Neden Jason Stackhouse'u aramıyorsun ki zaten?
Señora Stackhouse, debe haberse alegrado de que dejaran a Jason volver a casa.
Jason'ı saldıkları için mutlu olmalısınız Bayan Stackhouse.
¿ Conoció usted a los Stackhouse, Sr. Compton?
Stackhouse'ları tanır mıydınız, Bay Compton?
Recuerdo a Jonas Stackhouse.
Jonas Stackhouse'u hatırlıyorum.
Me encantaría hablar para su club, señora Stackhouse.
Grubunuzla konuşmaya sabırsızlanıyorum, Bayan Stackhouse.
Anoche estuve en casa de los Stackhouse. Y llegó a visitar a Sookie.
Geçen gece Stackhouse'lardaydım Sookie'yi görmeye geldi.
¿ Cómo se sintió la Sra. Stackhouse por tener un vampiro en su casa interesado por su nieta?
Bayan Stackhouse torunuyla ilgi duyan bir vampiri evinde ağırlamaktan dolayı nasıl gözüküyordu?
No eres mi dueño, Jason Stackhouse.
Bana sahip değilsin, Jason Stackhouse.
A Jason y Sookie Stackhouse.
Jason ve Sookie Stackhouse.
Hasta dónde puedo decir, Stackhouse no tiene colmillos.
Söyleyebileceğim kadarıyla, Stackhouse'un sivridişleri yok.
Nunca duermes solo, Stackhouse, y lo sabes...
Sen asla yalnız yatmazsın, Stackhouse. Bunu sen de biliyorsun.
- ¿ Jason Stackhouse?
- Jason Stackhouse?
Sookie Stackhouse. Espero que ese hermano tuyo tenga lo que se merece y lo frían por lo que ha hecho.
Sookie Stackhouse, umarım kardeşin yaptıklaklarının karşılığında hakettiği cezayı alır.
- Sookie Stackhouse.
- Sookie Stackhouse.
¿ Esto es porque vendo V o porque le vendí a tu dulce Jason Stackhouse?
Bu vampir suyu satmamdan mı, yoksa senin tatlı Jason'ına satmamdan mı?
Vergüenza debería darte, Adele Stackhouse.
Kendinden utan, Adele Stackhouse.
Tara no le atrae a Stackhouse.
Tara, Stackhouse'u becermiyor.
Gracias, Sra. Stackhouse.
Teşekkürler, Bayan Stackhouse.
Jódete, Stackhouse.
Sikeyim seni, Stackhouse.
Los Stackhouse no se merecían esto.
Stackhouse'lar bunu haketmişti...
Te dije que no debimos liberar a Jason Stackhouse.
Sana Jason Stackhouse'u asla salmayalım demiştim.
Entonces, ¿ tiene la costumbre de visitar a la Srta. Stackhouse a medianoche?
Normalde gecenin bir yarısı Bayan Stackhouse'u ziyaret eder misiniz?
- A mucha gente no le gustaría que un vampiro se mudase a la casa de al lado, pero Adele Stackhouse lo recibió con los brazos abiertos, no es así?
Çoğu kişi bir vampirin komşusu olmaya çok istekli olmaz ama Adele Stackhouse size kollarını açmıştı, değil mi?
Maudette Pickens, Dawn Green, Adele Stackhouse, eran todas muy amables con su gente.
- Maudette Pickens, Dawn Green, Adele Stackhouse bütün hepsi senin milletine karşı çok cana yakındı.