Stalin tradutor Turco

Rechazamos a Stalin, pero estamos en una situación de Stalin.

Biri Stalin'i reddederken kendini Stalinist konumda bulur.

Ahí, por ejemplo... ahí, en esta película, hay algo que viene de Stalin... en lo que estamos metidos hasta el cuello y que es el realismo... ¿ Cómo se llama?

Parti sekreteri, orada, mesela, filmde o yerde, bir seyler Stalin'e geri gidiyor, ve biz boğazimiza kadar - gerçekçilik denen seye boğulduk... simdi ne deniyor?

Y plantear la cuestión de una historia real del revisionismo... supone plantear lo que se conoce como "la cuestión de Stalin".

Stalin sorunu olarak bilinen seyle ilgili ciddiyetle sorulan soru.

Es decir, no bloquearse más ante la imagen de Stalin... e intentar un análisis de clases de la sociedad soviética... desde el advenimiento de la dictadura del proletariado.

daha fazla Stalin imajina odaklanilmayacak, ama proleterya diktatorluğunun baslangicindan bu yana Sovyetler Birliği'ndeki siniflarin durumu analiz edilecek,

... en el cine, es que la burguesía y Stalin tienen la misma actitud.

Sinemanin en iğrenç yonu burjuvazi ve Stalin ayni tutuma sahip.

Sergei Eisenstein empieza el rodaje del "Prado de Bezhin"... sobre la lucha por la socialización de los campos.

Yoldas Stalin'in onerisi ile Sergei Eisenstein Bezhin Meadow filmini çekmeye baslar film kirsal alanlarin sosyalizasyonu surecindeki mucadeleyi anlatmaktadir. '37 -'38.

Aspecto positivo : haber mostrado que una imagen no es nada... que no hay imagen en sí... que no hay imagen por encima de la lucha de clases... haberlo mostrado con una imagen de Stalin.

İmaj gostermek hiçbir seydir, kendinde bir imaj yoktur, sinif mucadelesi bağlami disinda bir imaj yoktur. Bu durumun Stalin'in bir imaji ile gosterilmesi.

Stalin y Mao buscados por asesinato por el capital... era una imagen de represión necesaria pero no suficiente.

Stalin ve Mao kapitalistler tarafindan cinayetten araniyor - bu gerekliydi, ama baskinin yetersiz bir goruntusu var.

Stalin no debe estar al tanto de esto.

Stalin'in bundan haberi yoktur.

Seguro que no...

Stalin'in bundan haberi yoktur.

Stalin enseñó que el hombre es el capital más precioso.

Stalin, idamlıkların içinde en değerli olanın bu adam olduğunu söyledi.

Stalin eliminó a los mejores, a los más brillantes.

Stalin en iyi, en zeki insanları ortadan kaldırdı.

Stalin, que no estaba solo, era ex-seminarista.

O Stalin ki, eski bir papaz okulu öğrencisinden başkası değildi.

Stalin desconfía de los poderes socialistas independientes.

Stalin, bağımsız sosyalist güçlere güvenmez.

Un año después de la muerte de Stalin, en la URSS ejecutaron a Beria, Ministro de Seguridad, y a ciertos jefes consejeros que organizaron los procesos.

Stalin'in ölümünden bir sene sonra Sovyetler Birliği Devlet Güvenlik Bakanı Beria'yı ve duruşmayı organize eden birkaç baş danışmanı idam ettiler.

Stalin- -

Stalin...

En 1948, fueron borradas 2.000 alabanzas escritas a Stalin 50 a Lenin y 1.000 a Togliatti.

1948'de, Stalin'e yazılan 2.000, Lenin'e yazılan 50 ve Togliatti'ye yazılan 1.000 övgü mektubu yok edildi. - Tito'ya da 30 tane.

En 1956, sin embargo, solo hubo un centenar de pintadas a Stalin.

1956'da ise, Staline sadece 100 mektup yazılmıştı.

En 1958 hubo cerca de 100 pintadas para Krutchev, 50 a Mao Tse Tung y 500 escritos en contra de Stalin.

1958'de Krutchev'e yazılan yaklaşık 100 tane, Mao Tse Tung'a yazılan 50 ve Stalin'e yazılan 500 mektup vardı.

Para este año estimamos 10.000 para Mao, 500 para Trotsky unas diez a favor de Améndola y otras 500 para Stalin.

- Marki! Bu yıl Mao için 10.000, Troçki için 500 Amendola için 10 ve Stalin için 500 tane mektup var.

Stalin y Beria murieron hace mucho tiempo.

- 1969 yıIındayız yoldaş. Stalin ile Beria öleli uzun zaman oldu.

Stalin.

Stalin.

Stalin está encarcelado en Siberia de nuevo.

Stalin yine Sibirya sürgünü cezasına çarptırılmış.

El hombre que descubrió el orgone - la energía cósmica, la energía de vida y amor - que escapó de Hitler y Stalin a América, tierra de la libertad.

Yaşam ve aşk enerjisini, kozmik enerjiyi yani Orgon'u keşfeden adam Hitler ve Stalin'den kurtulup özgürlerin ülkesi Amerika'ya kaçtı.

Lo que me pregunto es si ellos eran las mismas personas que fueron a México y le clavaron una piqueta en el cráneo de Trotsky, camarada de Lenin y Stalin.

Meksika'ya giden ve Lenin'le Stalin'in silah arkadaşı Trotsky'nin kafasına kazmayı geçirenlerin aynı kişiler olup olmadığını merak ediyorum.

¡ Abuela, es Stalin!

Bu Stalin!

El enemigo, en número de dos alemanes, se dirige a la región del lago Vop con el objetivo de penetrar en secreto a la vía férrea de Kírov y el canal Stalin, que une al Mar Blanco y al Báltico.

Kirov Demir Yolu ile adını Yoldaş Stalin'den alan Beyaz Deniz-Baltık Kanalı'na gizlice yanaşma amacıyla iki Alman askeri gücündeki düşman Vop Gölü'ne doğru ilerlemekte.

¡ Por Stalin!

Stalin adına!

TROTSKY EXILIADO A TURQUÍA POR STALIN EN 1920

TROÇKİ'NİN STALİN TARAFINDAN TÜRKİYE'YE SÜRGÜNE GÖNDERİLMESİ - 1929

Por esta razón, Stalin ha dado órdenes a sus agentes para que me eliminen lo antes posible.

İşte bu yüzden, Stalin ajanlarına olabildiğince çabuk icabıma bakılması emrini verdi.

Hoy, cuando los trabajadores han sido traicionados cuando la U.R.S.S. Ha hecho causa común con los imperialistas los fascistas y los burócratas de Wall Street bajo las órdenes de un hombre, Joseph Stalin y mediante agentes sedientos de sangre incluso aquí, en Ciudad de México acechan los buitres ; el cáncer de la contrarrevolución.

Gerçek Proletarya devletinin ihanete uğradığı ; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin emperyalistlerle, faşistlerle ve Wall Street'li bürokratlarla işbirliği yaptığı ve Josef Stalin adlı bir adam tarafından kana susamış ajanları aracılığıyla yönetildiği şu günlerde... Burada, Mexico City'de bile akbabalar toplandı.

Stalin ya no combate las ideas de sus enemigos sino sus fantasmas.

Stalin bundan böyle düşmanının fikirlerine değil,... hayaletlerine saldıracak.

Stalin está furioso. ¿ Por qué si no iba a perseguirnos?

Stalin öfkelenmiş, yoksa niye peşimize düşsün?

Joseph Stalin.

Josef Stalin.

Stalin es realista.

Stalin gerçekçi biri.

Si la Unión Soviética gana Stalin tiene que ser el ejemplo a seguir.

Sovyetler Birliği kazanacaksa, bütün mesele Stalin'de bitiyor.

Trotsky dice que quiere una Unión Soviética defendida pero derrocaría al gobierno de Stalin en nombre de los principios marxistas.

Troçki'ye bakarsak, kendisi Sovyetler Birliği'nin savunulmasını istiyor, ama gel gör ki, Marksist ilkeler adına Stalin hükümetini devirecek!

¿ Quién se atrevería a decir que a Trotsky sólo le odia Stalin?

Kim diyebilir ki, yalnızca Stalin Troçki'den nefret ediyor?

A los no iniciados tal vez les parezca incomprensible la estrategia de Stalin de exiliarme primero y luego intentar asesinarme en el extranjero.

Durumdan bihaberseniz,... Stalin'in önce sürgün edip sonra da beni yurtdışındayken öldürmesi gerektiğini anlayamayabilirsiniz.

... tal vez les pareció incomprensible la estrategia de Stalin de exiliarme primero y luego intentar asesinarme... - ¿ Quién será?

Durumdan bihaberseniz,... Stalin'in önce sürgün edip sonra da beni yurtdışındayken öldürmesi gerektiğini anlayamayabilirsiniz. Bitti.

Me han informado que Stalin ha admitido que mi exilio era...

Bana gelen bilgilere göre, Stalin'in birçok kez tasdik ettiği üzere yurtdışına sürülmem...

EN MEMORIA DE ROBERT SHELDON HARTE ASESINADO POR STALIN

STALIN'IN KATLETTİĞİ ROBERT SHELDON HARTE ANISINA

Con el permiso de Stalin.

Stalin'in izniyle.

Quieren vengarse de Stalin.

Stalin'den intikam almak istiyorlar.

El arte de la época de Stalin permanecerá como el exponente más claro del profundo declive de la revolución proletaria.

Stalin dönemindeki sanat Proletarya Devrimi'nin çöküşünün en net ifadesidir.

- Stalin siempre me ha odiado.

Stalin benden hep nefret etti.

Los japoneses MNOAL, pro-alemán, Yosuke Matsuoka, después de la visita de cortesía a Hitler fue en abril de 1941 en Moscú donde firmó el Pacto de Neutralidad con Stalin.

Alman yanlısı dışişleri bakanı Matsuoka nisan 1941'de Almanya'ya gerçekleştirdiği iyi niyet ziyaretinden sonra Moskova'da Stalinle bir saldırmazlık anlaşması yaptı.

La política alemana, como los rusos y la población en general, fueron tomados por sorpresa, pacto entre Hitler y Stalin, en agosto de 1939.

Ağustos 1939'da imzalanan Hitler-Stalin paktı sıradan bir Rus'u ya da herhangi bir insanı şaşırttığı gibi Almanlar'ı da şaşırtmıştı.

Por su parte, Stalin, obtuvo un margen de maniobra, mientras el ejército se está recuperando las sangrientas purgas de los años 30.

Stalin de, 1930'ların kanlı günleri sonrası düzene sokmaya çalıştığı ordusuna rahat bir nefes aldırmıştı.

90 % de sus generales, 80 % de sus coroneles y que más de la mitad de su comandantes habían sido asesinados, por las ideas impulsivas Stalin.

Generallerin % 90'ı, albayların % 80'i ve kolordu komutanlarının yarısından çoğu Stalin tarafından idama mahkum edilmişti.

Ejemplo : 37-38... a petición del camarada Stalin...

ornek :'37 -'38.