English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Stephen

Stephen tradutor Turco

4,467 parallel translation
Stephen, ¿ qué es?
Stephen ne oldu? Ne?
Muy bien, Stephen. Creo que necesitas parar.
Tamam Stephen bence artık sus.
Espera por Stephen.
Stephen'ı bekle.
Incluso si eso fuera así, Stephen. Le disparé.
Bu doğruysa bile Stephen, ben onu vurdum.
- Stephen, solo ten cuidado.
- Stephen dikkatli ol.
¿ Cómo cuando fuiste honesta conmigo acerca de lo que pasó con Stephen?
Stephen'la olanlardan sonra bana karşı nasıl dürüst oluyorsun?
Por fin, Stephen.
Memnuniyetle Stephen.
Tú eres un joven muy especial, Stephen.
Sen çok özel bir gençsin Stephen.
Stephen...
- Stephen, ben -
- Stephen, hay cosas... que no son posibles de entender.
- Stephen bazı şeyler olagelmekte. Bunları aklın havzalan almaz oğlum.
¿ Stephen?
Stephen?
Stephen tu padre no está en el limbo.
Baban Araf'ta değil Stephen.
¿ Qué quieres decir exactamente?
Ne diyorsun tam olarak Stephen?
Escúchame, Stephen.
Beni dinle Stephen.
Stephen, lo que viste, fue una visión.
Stephen sen bir hayal gördün.
¿ De dónde conoces a Stephen?
Ee, Stephen'la nasıl tanıştınız?
Stephen y yo somos amigos desde hace mucho tiempo, y todo esto de estar juntos, no es algo típico de él.
Stephen'la uzun zamandır arkadaşız. Bu davet verme işleri pek ona göre değildir.
Ten en cuenta que preparamos a Stephen para su último objetivo.
Stephen'ı nihai amacı için yetiştirirken bunu sakın aklından çıkarma.
Nos estamos preparando para matar a Stephen.
Stephen'ı öldürmeye hazırlanıyoruz.
Si Stephen se equivoca, habrás matado a dos Elegidos.
Stephen yanılıyorsa iki tane Seçilmiş Kişi öldürmüş olacaksın.
En línea para monitorear los signos vitales de Stephen.
Stephen'ın yaşamsal değerlerini izlemeye hazırım.
¿ Estás listo, Stepehn?
Hazır mısın Stephen?
¡ Hazlo ya Stephen!
Şimdi yap Stephen.
¿ Stephen, puedes oírme?
Stephen beni duyabiliyor musun?
Vamos, Stephen.
Hadi Stephen.
Por favor, Stephen. No nos dejes.
Lütfen Stephen, bizi terk etme.
Eres tú, Cosa del pantano, Stephen Hawking, Spider-Man... pero mira, estás allí.
Yani sen varsın, Swamp Thing var Stephen Hawking var, Spider-Man var ama bak, karışımdasın yani.
Me he olvidado quién dijo esto...
Kimin söylediğini unuttum, Stephen Hawking miydi?
Puede que Stephen Hawking... Decía, existen dos posibilidades :
Stephen Hawking olabilir, şöyle demişti,... iki tane olasılık var ikisi de muazzam.
Mi colega Stephen Hawking declaró que no deberíamos avisar de nuestra existencia a los alienígenas del espacio porque no conocemos sus intenciones.
Meslektaşım Stephen Hawking varlığımızı dış uzayda belli etmememiz gerektiğini söylüyor,... çünkü niyetlerini bilmiyoruz.
Como Stephen Hawking contra el reloj parlante.
Sanki Stephen Hawking, konuşan saatle buluşmuş gibi.
GARY STEPHEN WEBB
Xmas _ Tribute
La versión mejicana de Stephen Hawking.
Meksika'nın Stephen Hawking versiyonu gibi bişey.
¿ Stephen Mayhew?
Steven Mayhew?
- No estoy segura de que deba dárselas. - Stephen Mayhew.
- Bunu size vermek konusunda pek emin değilim Bayan Flynn.
♪ Fui golpeado una docena de veces ♪
# # Stephen Sondheim şarkıları söyledim diye tonla sopa yedim #
La litera 10 está trayendo a la revista de Stephen Schwartz al evento de la noche.
Ranza 10, bu gecenin etkinliği olarak Stephen Schwartz revüsü sahneliyor.
Sólo cosas de Stephen.
Bir şey değildi.
¿ Qué, solo uno de sus cráneos comenzó a charlar?
Stephen'in işleri işte. Ne yani, onun kafatası gevezelik yapmaya mı başladı?
Según recuerdo, cuando Stephen trajo esa cosa a casa amenazaste con lanzarlos a los dos al patio.
Daha önce söylediğim gibi, Stephen O şeyi eve getirdiğinde İkisini de dışarı atmalıydın.
Pero me recuerda a Stephen.
Evet, biliyorum. Ama O bana Stephen'i hatırlatıyor.
Estoy aquí para decirte que - una vez más - que está bien el decir adiós a Stephen, de hecho, es necesario.
Sana söylemek için buradayım - - yine - - artık Stephen'e veda etme vaktidir. veda etme vaktidir ; aslına bakarsan, gerekli de.
¿ Stephen? Maya. ¡ Ay! Ya voy, ya voy...
Stephen? Maya.
Y el que está en el estudio de Stephen. ¿ De acuerdo?
Misafir odasında ki Ve Stephen'in çalışma odasındaki dahil.
Stephen, si estuvieras aquí, yo no tendría que preocuparme por esto...
Stephen, burada olsaydın, bunlar için endişelenmem gerekmezdi...
Yo no quiero ser parte de este "club". Bueno, mira, Stephen tenía esos títeres por todas partes.
O'kulübün'üyesi olmak istemiyorum.
Podría solo haberse caído en el cesto de la ropa.
Pekala, bak Stephen'in kuklaları heryerdeydi zaten. Çamaşır... sepetine yanlışlıkla girmiştir.
- Stephen.
- Stephen.
Bruce Banner, Stephen Extraño, cualquier amenaza para HYDRA.
Iowa'daki liseli bir öğrenci Bruce Banner, Stephen Strange, HYDRA'ya tehdit arz eden herkes.
El estudio de Stephen...
Stephen'in ofisi...
Encontré uno de los títeres de Stephen en el cuarto de lavado...
- Ve ne? Stephen'in kuklalarından birini çamaşır odasında buldum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]