English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Strike

Strike tradutor Turco

1,182 parallel translation
¡ No puede expulsarme cuando hay un strike!
Ortada nizami vuruş varken, beni atamazsın!
¡ Strike 3!
Üçüncü vuruş!
¡ Strike!
Vuruş!
- ¡ Strike!
- Birinci vuruş!
¡ Strike 1!
Birinci vuruş!
¡ Strike 2!
2. vuruş!
- Oh, Lucky Strike.
- Lucky Strike...
¡ Strike dos!
İki vuruş!
¡ Strike tres!
Atış başlasın!
Te reto. Tercer strike.
Cesaretin var mı?
Strike uno!
Vuruş bir!
Strike dos!
Vuruş iki!
Lo llamaré primer strike.
Sanırım "bir tane çakmalık" diyeceğim.
Primer strike
Iskaladın.
STRIKE!
Tam isabet!
- Tercer strike, Marge.
- Yeme beni, Marge!
! Strike!
Iska!
- ¿ Strike o Spare?
- Ve üç sayı.
Ahora se han reducido a la última entrada y el último "strike".
Şimdi artık son düzlüktesin, ve son şansın.
¡ Strike dos!
İkinci darbe.
Cuando éramos pequeños eso decíamos del Lucky Strike.
Biz küçükken Lucky Strikes için böyle derdik.
Las pelotas de Strike.
Beysbol sopası.
Strike y sus pelotas.
Sopa ve top.
Strike, hijo mío.
Strike, benim oğlum.
¿ Qué hay, Strike?
Ne istiyorsun?
Ahab será una buena tapadera.
Ahab iyi bir sığınak olacak. İyi iş çıkardın, Strike.
Te felicito, Strike.
İyi iş çıkardın.
¿ Qué tal con ese tren de juguete que compraste?
Strike. Tren dergisi mi okuyorsun? - Evet.
¿ Me estás vacilando, Strike?
Neden benimle uğraşıyorsun?
Y yo les digo : "Strike los comprará. Lo prometió".
Ben de onlara "Strike alacak söz verdi" dedim.
- Strike.
- Strike.
Éste es Strike.
Bu Strike.
Strike, ¿ por qué no me dijiste que fue tu hermano?
Kardeşinin yaptığını neden söylemedin?
Ahora éste otro, Strike.
Ama diğeri, Strike.
Y si me equivoco, y Rodney ha conspirado en esto, o Strike, o el puto cartel de Medellín, me importa un huevo.
Yanılıyor olabilirim. Victor suçsuz olabilir. Strike ateş etmiş olabilir.
- Rodney tiene a un tal Strike.
- Satıcı olan Strike'dan bahsediyorum.
¡ Strike, amigo mío!
Strike, Dostum!
Llegó un nuevo día, Strike.
Yeni bir gün başlıyor.
Eh, Strike.
N'aber, Strike.
Algo íntimo, Strike.
Kişisel, Strike.
Por eso yo quería que te mancharas las manos en el asunto de Darryl.
Strike, işte bu yüzden sen de Darryl ile elini pisliğe batırdın.
El cabrón me metió el cañón de una recortada en la boca, Strike.
O lanet silahı ağzıma dayamış bekliyordu.
Strike, ¿ por qué tengo que decirte las cosas tres y cuatro veces?
- Hayır. Neden bir şeyi defalarca söylemek zorundayım ha?
Strike, antes me habías dicho que hace dos meses.
Strike, önce daha çok konuşmuştun.
¡ Strike!
Strike! Strike!
Esa misión sólo termina, Strike, cuando te hayan enterrado.
Bu görev ne zaman biter biliyor musun? Altı ayağın olunca.
Soy un gran comerciante, Strike.
Ben büyük bir iş adamıyım, Strike.
- ¡ Eh, Strike!
- Strike!
¿ Te la compró Strike?
Bunu Strike mı aldı?
Primer strike.
Bu bir.
- Alargarlo a tres tiros.
- Tamam, son gösteri, 1 strike,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]