Translate.vc / Espanhol → Turco / Suse
Suse tradutor Turco
26 parallel translation
Hola Suse, vamos. Abre la puerta.
Suse, açsana.
Ok, Sue, te llamaré tan pronto sepa si el cuarto está libre.
Şükran Günü'nden Önceki Pazartesi Tamam, Suse.
De la misma manera que pienso que está bien llamarlo Red Hat Linux, o SuSE Linux, o Debian Linux.
Aynı şekilde, bence RedHat linux olur SuSE Linux olur veya Debian Linux olur.
Jhon "Perro Loco" Hall también tuvo participación telefónica. uh.. Y después Todd Anderson, quien después trabajó para SuSE por un tiempo estuvo allí.
Jon "Mad dog" Hall da telefonla katıldı, hah... sonra Todd Anderson da ( ki, SuSe için çalışan biridir ) kısa bir süreliğine ordaydı
La licencia no puede ser específica de un producto En otras palabras si yo distribuyo mi software en Red Hat la licencia no puede decir que esta misma no pude ser distribuída en SuSE o en Debian
Lisans bir ürüne özgü olamaz diğer bir ifadeyle ben yazılımımı Red Hat sistemine dağıtırsam lisans şunu diyemez bunu Suse ya da Debian sistemine koyamazsın
Tienes que pensar por ti misma, Suze.
- Kendin için düşünmelisin Suse.
- Tim. - Hola, Susie.
Selam, Suse.
¿ Suse? Lo siento.
Susie?
No hay problema, Suse.
Önemli değil Susan.
Suse, Kate... Vayan. Vayan.
Suse, Kate hadi hadi.
Lo encontraremos, Suse.
Onu bulacağız Suse.
- No, Suse.
- Hayır Suse.
Casi nos destruyó a Suse y a mí.
Neredeyse bu Suse ve benim ayrılmama neden oluyordu.
Suse, fue una noche y media.
Suse, yarım gecelik bir şeydi.
Susan, pon los regalos en el baúl.
Suse, hediyeleri bagaja koyun.
- Suse, vamos, Suse. - No.
- Suse deme böyle, Suse.
Debo decirle cosas, Suse.
Ona söylemem gereken şeyler var, Suse.
Eres de oro, Suse.
Altın bir kalbin var, Suse.
Hola, Susie.
Selam Suse.
- Susi, ¿ has visto a Antonia?
- Suse, Antonia'yı gördün mü?
Lo siento, Suse.
Pardon Suse, kapatmam lazım.
- Oh, Susi.
- Suse.
Suze, ¿ podrías echarme una mano, por favor?
Suse, yardım eder misin?
Suse, el daño está hecho.
Zarar mı? Suse, zarar zaten verildi.
Dios, Suse, esperaría eso de Carrie, pero tú, de toda la gente...
Suse, Bunu Carrie'den beklerdim, ama o kadar insanın içinden sen...
¿ Suse?
Suse?