English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Sören

Sören tradutor Turco

405 parallel translation
Una gran casa que da al mar, niños no, sólo Soren Pilmark.
Göl manzaralı büyük bir ev, çocuksuz, yanımda yalnızca Sören Pilmark olacak.
Fué por Søren Kierkegaard.
Søren Kierkegaard ile ilgili.
- Lleven a Soren a la unidad médica.
Soren'ı doğrudan revire ışınlayın!
- Quizá me equivoque pero creo que a Soren le gusta Riker.
- Yanılıyor olabilirim. Ama Soren'in Komutan Riker'dan hoşlandığı izlenimine kapıldım.
Soren ha sido de gran ayuda.
Soren çok yardımcı oldu.
- Soren.
- Soren.
Hola, vengo a ver a Soren.
Merhaba, Soren'i görmeye gelmiştim.
- ¿ Dónde está Soren?
- Soren nerede?
¿ Dónde está Soren?
Soren nerede?
Me gustaba Soren.
Soren'den etkilendim.
Soren.
Soren.
La felicito, Soren.
Seni tebrik ederim Soren.
Después del discurso de Soren, creerá que somos crueles y opresivos.
Soren'in eleştirisinden sonra, bizi acımasız, baskıcı kişiler olarak görüyor olmalısınız.
Soren está enferma y la gente enferma quiere curarse.
Soren hasta ve hasta kişiler iyileşmek ister.
¡ Soren!
Soren!
Mi relación no es un capricho.
Soren'le olan ilişkim geçici bir heves değil.
Soren es muy importante para mí.
O benim için çok önemli.
Aquí Tabitha Soren con las noticias.
Ben Tabitha Soren.
- Y odio a Tabitha Soren... y todos sus sionistas cerdos de MTV diciendo que congeniemos.
Tabitha Soren'in ve MTV'deki butun Siyonist... domuzlarin iyi gecinmeliyiz zirvaliklarindan da.
Soy Søren Kierkegaard... ¡ No!
Ben, Soeren Kierkegaard...
Y Søren gritaba : "Ven a protegerte de los truenos, la lluvia y el viento"
Böylece Soren yüksek sesle seslendi : "Şimşekten, yağmurdan ve rüzgardan korunmak için içeri girin."
- Y odio a Tabitha Soren y a los cerdos sionistas de la MTV que dicen que nos unamos.
Tabitha Soren'in ve MTV'deki bütün Siyonist... domuzların iyi geçinmeliyiz zırvalıklarından da.
EI capitán Soren del Vigilant contestará el llamado.
Vigilant'ın kaptanı Soren, Konsey kararına uymaya hazır.
¿ Entiende La situación, capitán Soren?
Durumu iyi anladınız mı Kaptan Soren?
- ¿ Y Soren?
Soren nerede?
Soren organizará un equipo de búsqueda.
Soren'den bir araştırma ekibi hazırlamasını isteyeceğim.
Soren irá.
Soren bununla ilgilenir.
Soren y su equipo recogerán a Amelia.
Amelia'yı Soren ve ekibi karşılayacak.
Sí. No me lo recuerdes, Soren.
Hatırlatma Soren.
Debo salir de Dinamarca, Soren. Aclarar mi mente.
Danimarka'dan uzaklaşmalıyım, kafamı toparlamalıyım.
Soren. Usted irá con él.
- Soren, sen de onunla gideceksin.
Míralas, Soren.
Baksana Soren.
Escucha, Soren.
Soren, dinle.
- ¿ Eres infeliz, Soren?
Mutsuz musun?
Soren, este es el nuestro.
Bizimki burası.
- Estaré bien. - ¿ Estará bien?
Ben hallederim Soren, sen git.
Soren, vete.
Hadi Soren git.
Soren, sólo porque no es de la realeza, no quiere decir que no sea importante.
Soren soylu olmaması özel olmadığı anlamına gelmez.
- Estaré bien.
Soren, merak etme.
- Soren, yo soy quien decide.
Evet benim kararım.
Soren, estarás bien, ¿ de acuerdo?
Biraz dinlen.
- ¿ Hola? - Soren, pásame a Edvard.
- Soren, Edward'ı ver.
- ¡ Soren!
- Soren!
Y Soren te mostrará adónde ir.
Soren seni gezdirir.
Bien. Gracias, Soren.
Teşekkürler Soren.
- Salga, Soren.
Soren dışarı çık.
Gracias, Soren.
Teşekkürler Soren.
Quiero hablar con Søren Krogh de la brigada de fraudes, por favor.
Dolandırıcılık masasından Soren Krogh lütfen.
- ¿ Søren?
- Soren?
Angus del taller cerca de Soren?
Soren yakınlarında Angus'un Tamirhanesi'nde mi?
Soren Arnovic.
Soren Arnovic.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]