Translate.vc / Espanhol → Turco / Tec
Tec tradutor Turco
159 parallel translation
No puedo esperar una nueva tec- - tecno- - amanecer tecnológico.
Şimdiden sabırsızlanıyorum yeni tek... tekno... teknolojik şafak için.
Detective, investigador privado, pesquisidor.
Aynasız, tec, dick.
- Esta es mi TEC-9.
- Bu benim TEC-9'um. - İşte bir TEC-9.
- Esa es una TEC-9. Una pistolita de aire barata que fabrican en Miami.
Güney Miami'de yapılan ucuz bir silah.
Promocionan esta TEC-9 como el arma más popular del crimen en América.
Bu Amerika suç endüstrisinin en popüler silahları arasında.
- Yo adoro mi TEC-9.
TEC-9'uma bayılıyorum.
De-tec-tive Munch.
Dedektif Munch.
Se llamará la agencia TEC y será la policía del tiempo.
Birimi "Zaman Kanun Teşkilatı" olarak adlandırabiliriz, kısaca ZKT.
Este señor... es el Comandante Matuzak, el director de TEC.
Bu teşkilatın başına da Washington'dan Eugene Matuzak'ı uygun gördük.
¿ Esto de TEC es peligroso?
- Sanırım, evet. Bu ZKT işi tehlikeli mi?
Capitán Lyle Atwood, se le acusa de transgredir... el código TEC 40.8, artículo 9. Viajar al pasado para modificar el futuro.
Yüzbaşı Lyle Atwood, ZKT'nın 4028. yasası, 9. maddesine göre... geleceği değiştirmek niyetiyle zamanda yolculuk etme... suçundan tutuklu bulunuyorsunuz.
El delito se agrava ya que Ud. era oficial de TEC.
Bir zaman kanun memuru olmanızdan dolayı suçunuz daha da ağırdır.
Desafortunadamente, era agente de TEC. - ¿ Sí? - ¿ Ven?
- Ne yazık ki, Atwood bir ZKT ajanıydı.
No eres parte de TEC. Matuzak no te conoce.
Matuzak seni tanımıyor.
- Podría ponerme este Tec-9 con mis tenisitos blancos?
Bu silahla bunları giymeli miyim?
Tal vez hasta aquí hemos llegado, y el próximo avance, sea cual fuere, lo harán seres que nosotros creamos... con nuestra tec... tec tecnología.
Belki varacağımız son noktaya erişmiş bulunuyoruz,... ve belki de bundan sonraki ilerlemeler,... kendi yarattığımız şeyler vasıtasıyla, kendi tek - - ... teknoloji.
Soy entrenadora personal y finalista de Miss Orange.
Miss Orange County finalisti ve özel eğitmenim. - Bu benim TEC-9'um.
Eso es un TEC-9... un subfusil barato hecho en South Miami.
- İşte bir TEC-9. Güney Miami'de yapılan ucuz bir silah.
Adoro mi TEC-9.
TEC-9'uma bayılıyorum.
TEC.
ECT.
¿ Qué es TEC?
ECT nedir?
Este TEC, ¿ es similar a una descarga zat'n'ktel?
Bu ECT... zat'n'ktel deşarjına mı benziyor?
A tus votantes les gusta la TEC-9 y el Mini Ruger 14, si?
Seçmenlerin TEC-9'ı seviyorlar, öyle değil mi?
No se esforzaron lo suficiente. ¿ Que pasó con la TEC DC-9, o la TEC-22?
Yeterince çabalamadın. TEC DC-9, TEC-22'ye ne oldu?
Terminé con ese pandillero inútil de Tec, estoy yendo a la escuela de belleza y luego voy a poner mi propio salón.
İşe yaramaz, çeteci Tecden ayrıldım, güzellik okuluna gidiyorum ve sonrasında kendi salonumu açacağım.
Tienen los Glocks, las Tec-9, las Uzis.
Glockları, Tec 9ları, ve Uzileri var.
- ¡ Tec, no!
- Tec, yapma!
- Aquí no, Tec.
- Burada olmaz, Tec.
Sí, es Tec del I-9, amigo.
Evet, bu l 9dan Tec, dostum.
Tec y su pandilla son reales.
Tec ve çetesi gerçekler.
Bueno, si Tec es real, entonces esta arma debe ser real.
Şey, eğer Tec gerçekse, o zaman bu silah da gerçek olmalı.
¡ Hola, Tec!
Hey, Tec!
- Tec, te lo juro, esto no es lo que parece.
- Tec, yemin ederim, öyle değil.
Espera, Tec, déjame explicarte.
Bekle, Tec, açıklayayım.
Tec, por favor no odies.
Tec, lütfen nefret etme.
No te dejaré hacerlo, Tec.
Sana izin vermeyeceğim, Tec.
Tec, antes de que nos matemos todos ¿ Puedo decir una cosita más?
Tec, birbirimizi yok etmeden önce, birşey söyleyebilir miyim?
En serio, Tec.
Ben ciddiyim, Tec.
Gael, ¿ no irás para Tec. 1., dentro de un rato?
Gael, Şu an Tech 1'a mı gidiyorsun?
Los ex-convictos usaron Tec-9, ¿ no?
Eski mahkumlar Tech-9 kullandılar, değil mi?
Encontramos la huella de una bota Mágnum número 14 en la escena del crimen.
Suç yerinde 49 numara Hi-Tec Magnum bot ayak izi bulduk.
Pero la Beretta del oficial Fromansky y la Tec-9 del sospechoso ambas eran de calibre 9 milímetros.
Ama Memur Fromansky'nin Baretta'sı ve zanlıların TEC-9'unda oyuk uçlu 9 mm'likler vardı.
Resalta los disparos que mataron al tirador de la Tec-9.
TEC-9'luyu kullanan adamı öldüren atışları göster.
Estoy hablando de las TEC-9, de escopetas. Tienen hasta granadas.
TEC-9 ( Uzi )'lar pompalı tüfekler, hatta el bombaları bile var.
Uno de los vigías se hace llamar Tek-9... o sea que podemos suponer qué clase de armas tienen.
Gözcülerden birinin adı "TEC-9". Bu yüzden ateş gücünün isme göre olacağını farz edebiliriz.
Un amigo mío de la Agencia ambiental dice que hay una fuente anónima... quejándose de equipos de calidad inferior... en la Aegis-1.
EPA'daki bir arkadaşımın söylediğine göre, adı açıklanmayan bir kaynak... Aegis-1'deki standart dışı teç hizat hakkında... şikayette bulünmuş.
Y todo ese revuelo sobre equipo de mala calidad... no tiene nada que ver con esto, ¿ no es así?
Bütün şu standart dışı teç hizat hikayesinin... bu olayla bir alakası yok, değil mi?
Vieja, muérete.
TEC-9 ( Uzi )'lar pompalı tüfekler, hatta el bombaları bile var.
- He estado ocupada, Tec.
- Meşguldüm, Tec.
El tipo de la Tec-9.
- TEC-9'lu olan.
A las 4 en punto.
Saat 4'teç.