Translate.vc / Espanhol → Turco / Tempe
Tempe tradutor Turco
114 parallel translation
La primera vez que vi a Ed fue en la carcel de Tempe, Arizona.
Ed'le ilk kez Arizona devlet hapishanesinde karşılaşmıştık.
En el Correccional de Alta Seguridad de Maricopa para hombres, Calle State Farm No. 31 Tempe, Arizona. ¡ Lo espero!
Maricopa İlçesi yüksek güvenlikli erkek cezaevi Eyalet Karayolu, No. 31, Tempe, Arizona.
El padre de Ed nos presto el dinero para una casa en Tempe yo consegui trabajo agujereando metal.
Tempe'in oldukça dışında, basit bir ev için Ed'in babası destek oldu. Saç levhalara delikler açtığım bir iş bulmuştum.
- Nada de tempe...
- Hiç ateşin...
Enviaron esto desde Phoenix, sobre la Universidad Bradshaw de Tempe, 6 incendios en 7 meses.
Bu Phoenix ofisinden, Tempe'de Bradshaw Fakültesi, 7 ayda 6 yangın. Kim kaydetmiş?
Aquí Frank Gifford desde Tempe, el estadio de los Diablos del Sol.
Frank Gifford, Al Michaels ve Dan Dierdorf, Sun Devil Stadyumu.
Vamos. una llamada al programa de proteccion de testigos... y seremos Steve y Phyllis Goldenberg de Tempe, Arizona.
Tanık Koruma Programına bir arama yeter ve... Steve ve Phyllis Goldenberg olarak Tempe, Arizona'ya yerleşiriz.
Motel Rey de la Carretera
Tempe, Arizona Yolların Kralı Locası
Tengo un primo en Albuquerque, Tempe, Valencia.
Bir kuzenim var... Albuquerque, Tempe, Valencia'da.
¿ Así que eres de Tempe?
Tampa'dan mısınız? Ben Chicago'luyum.
Eso fue hace mucho tiempo, y Tempy era la más avanzada, más colega que alumna.
Bu uzun zaman önceydi, Tempe pek çok şeyi aşmıştı. Öğrenciden çok meslektaş gibiydi.
No tengo tiempo, Tempy, tengo un compromiso.
Hiç vaktim yok, Tempe. Bir randevum var.
Discúlpame, Tempy.
Özür dilerim, Tempe.
Tempy, enlistaste una fractura del fémur derecho, parece pequeña, ¿ la consideras evidencia?
Tempe, sağ uyluk kemiğinde kırık olduğunu yazmışsın. Önemsiz görünüyor. Bunu kanıt olarak kabul ediyor musun?
Tempy, no podemos discutir el caso.
Tempe, davayla ilgili konuşmaya yetkimiz yok.
Tempy, no puedes volver personal el trabajo.
Tempe, işi kişiselleştiremezsin.
¡ Tempy, Tempy!
Tempe, Tempe.
Discúlpame...
Tempe, üzgünüm.
¿ No compró un celular prepago en el Circle K de Tempe hace 15 días? No.
İki hafta önce Temple'daki Circle-K'den faturasız hatlı bir telefon almadın mı?
Esto es de la oficina de Phoenix, Bradshaw Universidad en Tempe, 6 fuegos en 7 meses.
Bu Phoenix ofisinden, Tempe'de Bradshaw Fakültesi, 7 ayda 6 yangın.
Y es el tutor de un niño huérfano en Tempe.
Arizona'daki Tempe'de babasız bir çocuğun akıl hocası
¿ Ya sabes, con Sitán o tempe?
Settan veya Tampé ile müthiş şeyler yapılabilir.
Nos mudamos a Tempe, él y yo.
Tempe'ye taşındık.
Veo que sigues siendo la misma :
Aynı eski Tempe.
- ¿ Tanto me odia Temperance?
Tempe benden gerçekten bu kadar nefret mi ediyor? Russ... o seni seviyor.
Temperance no confía en mí porque cumplí una promesa.
Tempe bir sözü tuttugum için bana güvenmiyor.
La hipótesis de Booth explicaría por qué mamá nunca volvió a buscarte.
Tempe, bu teori annemin o bir buçuk yıl önce neden senin için gelmedigini açıklıyor
Gracias.
Teşekkürler, Tempe.
Tempe, Arizona, Reno...
Tempe, Arizona, Reno...
Son dos días después y estoy en Tempe, Arizona.
İki gün geçmişti ve ben Tempe, Arizona'daydım.
Tempe, sé que alguien me vigila.
Tempe, birilerinin beni izlediğini biliyorum.
- Tempe, tengo trabajo.
Hayır. Çalışmalıyım.
Estoy preocupada. Tempe, si juego bien mis cartas estas niñitas serán tus sobrinas en un par de meses.
- Kartlarımı doğru oynarsam önümüzdeki birkaç ay sonra bu kızlar yeğenlerin olacak.
Tempe, él es del FBI y tú no.
O FBI. Sen değilsin.
Tempe, es un amigo de papá.
Bu babamın bir arkadaşı.
Tempe, el padre Coulter tiene un mensaje de papá.
Peder Coulter babamdan mesaj getirmiş.
Tempe, ¿ qué te ha pasado?
Tempe, sana ne oldu?
Tenía que regresar, Tempe.
Geri dönmeliydim, Tempe.
Les mentí, Tempe.
Onlara yalan attım, Tempe.
Hey, estoy de tu lado, Tempe.
- Ben de senin tarafındayım.
Esperaremos afuera, Tempe.
Dışarıda bekleyeceğiz, Tempe.
Papa, Tempe esta muy segura de que mataste a ese hombre.
Baba, Tempe senin o adamı öldürdüğüne kesin emin.
Quizas puedas presumir sobre ellos en algun otro momento, Tempe.
Belki onlarla, başka zaman övünürsün, Tempe.
- Tempe.
- Tempe.
Tempe no quiere que trabaje en el Jeffersonian. ¿ Por qué?
Tempy, Jeffersonian'da çalışmamı istemiyor.
No, no, Tempe me despidió.
Hayır, hayır, beni Tempe kovdu.
- En Tempe, Arizona.
- Tempe, Arizona'da.
No, Tempe, eso no ocurrirá.
- Hayır, Tempe, bu olmayacak.
Si. Tempy, Papá nos quiere ahí.
Tempe, babam hepimizi istiyor.
No funciona asi, Tempe.
- Ama bu işler böyle yürümez Tempe.
Tempe...
Tempe...