Translate.vc / Espanhol → Turco / Terra
Terra tradutor Turco
479 parallel translation
He leído un editorial en el Terra Haute Express... escrito por el Sr. John Soule, que dice : "Ve hacia el oeste, joven".
Terra Haute Express gazetesinde Bay John Soule tarafından... yazılmış "Gençler, Batıya gidin" diyen bir yazı okudum.
El caso es que empezaron a hacerlo y durante los siguientes 10 años lo que ocurrió en esa tierra fue un auténtico milagro que se convirtió, desde ese momento, en el "Instituto Terra".
Neyse, Onu gelecek 10 yıl boyunca kullanmaya başladılar ve bu arazide gerçekleşen şey daha sonra "Terra enstitüsü" olacaktı ve tam bir mucizeydi.
Es muy interesante observar la diferencia de cómo era antes el Instituto Terra, con pastos lisos como este y el otro, un ecosistema completamente recuperado.
Terra Enstitüsü'nden önce ki pürüzsüz merayı ve şimdiki tamamen iyileşmiş ekosistemin farklılıklarını not etmek çok ilginç.
Más de mil fuentes de agua vuelven a regar el "Instituto Terra".
" Terra Enstitüsü'nü yine binlerce çeşme suluyor.
- ¡ Si! ¡ Ingla - terra!
- Evet evet....
"Jolly Albert terra terra." ¿ Cuál es el último bit?
Joli Albert. Terör, terör. " - Son cümle ne anlama geliyor?
Vamos a aterrizar, voy a activar el Tornillo Terra.
Çakılıyoruz. Terra anahtarını çalıştıracağım.
Nuestros científicos también aprecian que los animales traídos del planeta Terra parecen tener una inteligencia bastante alta.
Bilim adamları ayrıca, Terra gezegeninden getirilen hayvanların ziyadesiyle yüksek bir zekaya sahip olduklarına dikkat çekiyorlar. Öyle ki, tüm uygarlıklarını kendileri yok etmiş olabilirmiş.
Películas hechas en Terra nos muestran muchos rastros de vida organizada.
Terra'da çekilen filmler, düzenli bir yaşama dair epey izler gösteriyor
ASUNTO PLANETA. NOMBRE CLAVE DESIGNADO : TERRA NOVA.
Söz konusu gezegene önerilen kod adı :
Asumiendo que Russell haya estado durante cinco años en Terra Nova puede que algún elemento del medio ambiente del planeta le obligase a adaptarse originando cambios que nuestros instrumentos no registran.
Ama Russell'ın 5 yıldır Terra Nova'da olduğunu düşünürsek, o zaman belki de gezegenin çevresel bir etkeni onun... cihazlarımızın kaydedemeyeceği şekilde uyum sağlamasına neden olmuş olabilir.
Adesso che si canta Giovinezza si casca in terra dalla debolezza.
# Artık "Oh Gençlik" i söylediğimize göre elden ayaktan düşmeyiz.
Desde el regreso de nuestros guerreros, con prisioneros de la Alianza del planeta Terra, la flota ha estado completamente confundida.
Pınar Batum Bugün, keşifçilerimiz, esrarengiz süper ırkın verdiği koordinatlarda bir başka gezegen daha olduğunu bildirdiler.
Si esta Terra es el planeta Tierra que buscamos, nuestro vuelo por el universo puede haber sido en vano, pues habremos eludido a los cylones sólo para hallar un enemigo humano igualmente opresivo.
Geçtiğimiz gezegenlerde kayıp 13. kabilenin izlerine gittikçe daha çok rastlamaya başladık. Dünya'ya yaklaşıyoruz.
No sé si esta Terra es el planeta Tierra que buscamos.
Komutan, Starbuck'ı benim kadar iyi tanıyorsunuz. O asla soğukkanlılıkla birini öldüremez.
Lo que le suceda a la gente de Terra puede afectarnos a todos.
Terra'daki insanlara ne olursa seni ve insanlarını etkileyeceği gibi bizi de etkiler.
Entonces no pueden ser de Terra.
- O zaman siz Terra'dan olamazsınız.
Lo acercaremos lo más posible a Terra sin causar complicaciones.
Seni karışıklı yaratmadan yapabileceğimiz kadar Terra'nın yakınına götüreceğiz.
Terra queda muy lejos, llevaría...
Terra uzakta.
La simple verdad es que la gente de Terra no puede verme fuera del medio de esta nave.
Basit gerçek, ben bu geminin dışında Terra'daki insanlar tarafından görülemem.
Mira, John, si eres tan avanzado, ¿ por qué te importa qué le ocurra a la gente de Terra?
John eğer o kadar ileriyseniz neden Terra'daki insanlarla ilgileniyorsunuz?
Digamos que lo que le ocurra a ellos puede afectarnos a nosotros, como también a ti y a tu gente.
Terra'daki insanlara ne olursa seni ve insanlarını etkileyeceği gibi bizi de etkiler.
Tú lo descubrirás ni bien llegues a Terra.
Terra'ya gittiğinde bunu kendin keşfedeceksin.
No tienes tiempo de armarte una credibilidad en Terra. Entonces tomamos prestada la de otra persona.
Terra'da güven oluşturacak zamanın yok bu yüzden bir başkasınınkini ödünç alıyoruz.
Debo mencionar que es un tanto sabandija, pero es todo lo que tenemos para trabajar, así que quizá no sea el hombre más popular de Terra.
Sanırım bundan bahsetmeliyim, o biraz alçak bir adam. Ama çalışabileceğimiz tek o var. Terra'daki en popüler adam değilsen biraz tolerans göster.
¿ Cuando una flota de destructores de la Alianza Oriental destruye cualquier cosa que viaje desde Terra?
Doğulu Birliklerin yok edici filosu Terra'dan geçen her şeyi yok etti.
Sí, señor. Si el geoescaneo es correcto, proviene de los alrededores de Terra.
Eğer coğrafi taramamız doğruysa, burası Terra yakınında bir yer.
El destructor de la Alianza debe haberse salteado Lunar Siete e ido directo a Terra.
O Doğulu Birlik yok edicisi direk Terra'ya gidiyor olmalı. - Onun bu kadar hızlı olduğunu düşünmemiştim.
Tigh, trace un curso a Terra.
Tigh, Terra için rota belirle.
Caballeros, lo que sea que volara esas naves no son de Terra.
Beyler, o gemiyle kim ya da ne uçuyorsa Terra'dan değil.
Que el registro muestre que en mi primer contacto con gente de Terra, mi láser está puesto en aturdir.
Terra'daki insanlarla ilk karşılaşmam, lazerim bayıltıcı konuma ayarlandı.
Es como si todo estuviera de cabeza en Terra.
Terra'daki herşey alt üst olmuş gibi.
¿ Y si te dijera que el Precedium sospecha que el presidente ya ha rendido todos los planetas satélites de Terra?
Ama Precedium, Başkan'ın, Terra'nın uydu gezegenlerindeki herkesten - çoktan vazgeçtiğinden şüpheleniyor.
Dentro de un centar, estaremos en rango de mira del planeta Terra.
Bir saat içinde Terra'nın vuruş menzilinde olacağız.
También... hay referencias a otro planeta llamado Terra...
Ayrıca, Terra adında başka bir gezegene işaret ediyor...
Eso no significa que esta Terra sea la Tierra que buscamos.
Bu onun bizim aradığımız Dünya olduğu anlamına gelmez.
¿ Qué es todo esto? Uds. son de un planeta llamado Terra, ¿ no?
Terra isimli gezegendesiniz, doğru değil mi?
De Terra, por supuesto.
Terra'nın tabii ki.
Era su orgullo... rescatado de los días de gloria de Terra.
Bu Terra'nın görkemli zamanlarından kurtardığı eğlencesi ve gururuydu.
Contiene a los artistas más maravillosos de Terra.
Oh, Terra'nın en güzel artistlerini içeriyor.
Lo siento, pero hemos evitado intencionalmente que los niños vean imágenes de Terra.
Hayır! Üzgünüm ama çocukları kesinlikle Terra'nın görüntülerinden uzak tutmalıyız.
Salvo el mandar a familias a planetas lejanos a cultivar alimentos para Terra, sin darse cuenta de que los niños allí nacidos nunca podrían regresar.
Aileleri Terra için yiyecek yetiştirsinler diye uzak gezegenlere gönderip, orada doğan çocukların asla eve dönemeyeceklerini fark etmemek dışında.
¿ Sus sistemas nacieron en una presión atmosférica que era un quinto de la de su planeta original?
Sisteminizin atmosfer basıncı Terra'nın beşte biri kadar mı?
Hasta Sarah y yo nacimos en Lunar Siete, y no podemos ir a casa, aunque no he protegido a mi hija de todo el conocimiento de Terra como hizo ella con los suyos.
Sarah ve ben Lunar Yedi'de doğduk ve eve gidemeyiz, ben çocuğumu onun çocukları tuttuğu gibi Terra'dan uzak tutmamama rağmen.
Esto es terra incognita.
Bu bilinmeyen topraklardan.
Terra Nova.
Terra Nova. Terra Nova.
Sí, bajaremos a Terra Nova.
Evet, Terra Nova'ya iniyoruz.
experimento EN TERRA
"TERRA'DA DENEY"
Está en Terra, me llamó y fui a buscarlo a las afueras de la ciudad.
Burada Terra'da. Beni aradı.
¿ Terra?
Terra?
Terra en gemonés significa Tierra.
Gemonese dilinde Terra, Dünya demektir.