Translate.vc / Espanhol → Turco / Tetris
Tetris tradutor Turco
53 parallel translation
Jugando al Tetris.
Tetris oynuyorum.
Hay un chico que aspira al récord mundial de Tetris.
İçerde adamın biri dünya tetris rekorunu kırmak üzere.
Si nos aburrimos buscando el trébol, aquí llevo un Tetris.
Yoncayı ararken canımız sıkılırsa, bu şeyde Tetris de var.
- ¿ Y qué haces? - Suelo ir a jugar Tetris en otra computadora.
- Genelde Tetris oynamak için başkasının bilgisayarına giderim.
Yo, he estado jugando Tetris
Yok ben tetris oynuyordum.
Para esto fueron todas esas horas que pasé jugando al Tetris.
O kadar tetrisi biz bu günler için oynadık.
¡ ¿ Cuantas presentaciones ya tuvieron estos aficionados agrupados como tetris? ! .
Ama bu amatörün Tetrisvari işini sergiliyorsun.
Querida puedo acceder al Comando Central de los Estados Unidos y, a la vez participar en un torneo de Tetris.
Tatlım, buradan Irak harekatını yönetip bir yandan da tetris turnuvası yapabilirim.
Iba a llamar a mi jefa hace un rato pero empecé a jugar tetris, y me quedé enganchado. ¡ Oh!
Biraz önce patronumu arayacaktım ama tetris oynamaya başladım ve bir türlü de bırakamadım.
¿ "El gordo"? Juega mucho Tetris.
Mark Wiggum, şişman bir çocuk, sürekli tetris oynar.
- Tengo Gameboys y manzanas acarameladas.
Bende tetris ve elmalı şekerler var!
# Tetris #
# # Tetris # #
Un agente me vio jugando al tetris en un salón de juegos.
Bir ajan beni kemeraltında tetris oynarken gördü.
Todo tipo : ajedrez, tetris...
Her tür : satranç, tetris...
Combina la fuerza física de las vencidas con la agilidad mental del tetris en el deporte final.
Bilek güreşinin fiziksel gücüyle, Tetris'in zihinsel çevikliğinin buluştuğu bir spor dalı.
Me estas ganando en tetris pero tienes la fuerza corporal de un elfo Keebler.
Sen Tetris'te beni yeniyorsun ancak kolların bir Keebler Elfi ile aynı güçte.
Se llama Kappa Tau-tris.
Buna Kappa Tau-tetris diyorum.
Es como el Tetris, pero las formas son cosas de la casa.
Sanki Tetris gibi, fakat şekiller evdeki şeylere ait. Denesene.
¡ Espera a que jueguen Kappa Tau-tris!
Kappa Tau-tetris oynayana kadar bekle.
Jugar al Tetris simulando trabajar.
Zaten bütün gün ne yapıyorsunuz ki. Tetris oynayıp, çalışırmış gibi görünüyorsunuz.
Formas un Tetris de dos ejes de un codigo numerico.
Bunlar tetrik-çift eksenli rakam kodu şeklinde. Çözmeye başlıyorum.
¿ Pueden monitorearme si todo lo que hago es jugar Tetris?
Şimdi mi söylüyorsun? Tetris oynarken de algılayabilirler mi?
Gracias a Dios que bajé Tetris antes de irme.
İyi ki ölmeden Tetris oyununu indirmişim.
Sí, pero no vuelvas a empezar mi Tetris.
Tamam, ama sakın tetrisimi başlatma.
Para que sepas, dejé caer la pieza esa del Tetris y perdiste el juego.
Bu arada haberin olsun, tetriste parçayı yanlış yere koydum ve oyunu bitirdim.
¿ Alguna vez has jugado al Tetris?
Hiç tetris oynamadın mı?
¿ Cómo conseguiste esto? Jonah, ¿ qué crees que hago con mi BlackBerry todo el día, jugar al tetris?
- Jonah, bütün gün Blackberry'imle Frogger mı oynuyorum sanıyorsun?
Voy a ver si hay un Tetris o algo.
Ben gidip Tetris falan var mı bakayım.
Zelda. Tetris.
Zelda, Tetris.
Concéntrate en el Tetris.
Tetris'ine bak sen.
Quicken 95, Lotus 1-2-3... um...
Quicken 95, Lotus 1-2-3, WordPerfect, Tetris.
Mario, Zelda y Tetris.
'Mario','Zelda've'Tetris'oyunlarını almıştım.
Con frecuencia uso el patrón de Tetris.
'Tetris'desenini sıkça kullanıyorum.
Era como jugar a un tetris del dolor que no podía llenar con queso de ninguna forma.
Hiçbir peynirin, boşluğu dolduramayacağı şekilli açlık tetrisi oynamak gibiydi.
¿ Alguna vez lo has visto jugar Tetris?
Onu hiç Tetris oynarken gördün mü?
¿ Quién sabia que había algo tan competitivo como el tetris?
Tetris yarışması diye bir şeyin olduğunu kim bilirdi?
Y todo de parte de un país cuyas únicas contribuciones a la economía global, fueron el Tetris y las novias por correo.
Bu da, dünya ekonomisine tek katkısı Tetris ve siparişle gönderilen gelin olan bir ülkede yaşanacak.
Y como un empacador de gran mérito y habilidad les diré cómo empacar con precisión de Tetris.
Eşyalarını büyük bir meziyetle hazırlamış kişi olarak da sizlere Tetris hassasiyetinde nasıl toparlanacağınızı anlatacağım.
O que me permitan volver a patear traseros al Tetris.
Ya da yeniden tetrisin canına okumama imkân tanıyacak.
Me quedo en mi cuarto, enfurruñado, jugando al Tetris.
Odama kapanıp, surat asıp Tetris oynuyorum.
La última vez que presté a Max un DVD, la maldita cosa quedó toda rayada parecía un juego de Tetris.
Max'a en son DVD verdiğimde o kadar çok çizilmişti ki Tetris oyunu gibi olmuştu.
Pasamos una frase de tetris, pero le gané y se enojó.
Tetris oynadık ama onu yendiğim için epey kızdı.
Damas y caballeros, el Doctor Elison es oficialmente... el campeón samaritano de cama-tetris del hospital de esta noche.
Bayanlar ve baylar Dr. John Ellison resmi olarak bu gecenin Samaritan Hastanesi yatak tetrisi şampiyonu.
- Hora de entrar al estilo "Tetris".
- Girelim, Tetris oyunu gibi.
Cada vez que trato de hacer algo... Hotmail, mi Tetris Sigo recibiendo esa pelota maldita
Çünkü ne zaman bir şey yapsam, e-postalarımda, tetris oynarken sürekli şu lanet top çıkıyor.
- Deberías probar el "Tetris".
- Tetris'i oynamalısın.
Es como el Tetris.
Tetris gibi.
Déjame adivinar, ¿ la comparación con el Tetris es idea tuya?
Dur tahmin edeyim, Tetris karşılaştırması senin fikrindi?
¿ Alguien dijo Tetris?
Biri Tetris mi dedi?
Tetris.
Tetris.
WordPerfect, Tetris. No lo sé, amigo.
Bilmem ki dostum.