Translate.vc / Espanhol → Turco / Thumper
Thumper tradutor Turco
124 parallel translation
Y yo soy Tambor.
Ve ben Thumper.
Tambor...
Thumper...
Da coces.
Thumper.
¿ No te gusta Zarpas?
- Thumper'ı sevmiyor musun?
- ¿ Yo? No, no, Zarpas, quieto.
- Hayır Thumper, otur.
Aléjate, Thumper.
Gerile, Thumper.
¿ Y si despertamos al doctor Veneno y ponemos? ¿ Ponemos a Thumper entre sus colmillos?
Zehirli'yi uyandırıp Thumper adlı elemanı pençelerinin arasına salmaya ne dersin?
¡ Thumper, échate al suelo!
Thumper, yere yat!
¡ Thumper, que te tires al suelo!
Thumper, yat aşağı!
- ¡ Thumper, échate al suelo!
Aşağı! "Ses çıkarma!"
¡ Oye, Thumper!
Hey, Thumper!
Hey! Hey, Thumper!
Gümgüm!
Relájate, Bambi.
Thumper'a iyi davran.
Buenas noches, Tambor.
- İyi geceler Thumper. - Güzel!
"Mi gato Thumper"
"Kedim Thumper."
Thumper es de color gris con una mancha blanca.
Thumper gri renkli beyaz beneklidir.
Thumper tiene 12 años.
Thumper yirmi yaşındadır.
No sabía si era Paul o Thumper.
Paul mü yoksa Katil mi anlamadım. - Katil mi?
- ¿ Thumper? - Así es como llamábamos a Fuentes.
- Fuentes'e öyle derdik efendim.
No puedo creer cómo murió Thumper. Parece una mala película.
Katil'in öyle öldüğüne inanamadık.
Sí, si sabía que Thumper tomaba analgésicos para saltar.
Katil'in atlayabilmek için ağrı kesici aldığını biliyorduysa. evet.
Es el registro de Thumper, ¿ no, señor?
Katil'in paraşütünün kaydına baktınız değil mi?
Uh, Cabos Ramsey, Brinkman, y Thumper, claro.
Onbaşı Ramsey, Brinkman ve Katil.
Todos sabían que Thumper tomaba analgésicos para el dolor.
Katil'in köprücük kemiğindeki çatlak için ağrı kesici aldığını biliyordunuz.
Radio macuto dice que Ramsey se enfadó con Thumper por hacer que le suspendieran.
Dedikoduya göre Ramsey, Katil yüzünden ceza alınca ona saldırmış.
Radio macuto dice que usted y Thumper tuvieron una pelea en el almacén.
Söylenenlere göre sen ve Katil paraşüt odasında kapışmışsınız.
Pero Thumper tomaba analgésicos y no tuvo tiempo de abrir el de reserva.
Ama Katil ağrı kesici alıyordu ve yedek paraşütünü açacak zaman bulamadı.
La encontré en los efectos personales de Thumper.
Bunu Katil'in özel eşyaları arasında buldum.
Pudo darle a Thumper un paracaídas sucio.
- Katil'e kirli paraşüt vermiş olabilir.
Ramsey pudo haberle dado a Thumper un paracaídas saboteado.
Ramsey, Katil'e sabote edilmiş bir paraşüt vermiş olabilir.
¿ Por qué sospecho que Thumper no fue asesinado por hacer un informe contra Ramsey?
Niye Katil'in Onbaşı Ramsey'nin paraşüt sarmasını şikâyet ettiği için öldürüldüğünü düşünmüyorum?
Este es el paracaídas de reserva con el que saltó Thumper.
Bu Katil'in atlayış yaptığı yedek.
Es difícil de creer que Dave matase a Thumper por dos semanas de suspensión, señor.
Dave'in iki haftalık bir ceza yüzünden Katil'i öldüreceğine inanmak zor.
Thumper era duro con él, señor, pero no más que con el resto.
Katil onun üstüne gitti efendim. ama hepimize yapardı.
A Thumper no le importaría, ¿ verdad, chicos?
Katil böyle şeyleri takmazdı değil mi?
¿ Thumper era duro con usted, Cabo Dafelmair?
Katil senin de üstüne gelir miydi, Onbaşı Dafelmair?
Cuando Thumper descubrió que manchabas el uniforme vendiendo drogas, no se la dió. Creía que el Cabo Ramsey era culpable
Katil, uyuşturucu satarak bu üniformanın şerefini lekelediğini öğrenince kabul etmedi.
- Chao, Thumper.
- Görüşürüz Thumper.
Sí, Thumper tuvo una tarde muy ocupada.
Evet, Thumper'ın bugün biraz işi vardı.
Eres la chica que estaba con esos patanes echándole palomitas de maíz a Thumper.
Sen şu Thumper'a mısır atan serserilerin yanındaki kızsın.
Hola, Thumper, ¿ sabes qué hora es?
Thumper, saat kaç dostum?
Whiplash, Thumper, preparen su equipo óptico.
Whiplash, Thumper, optik malzemelerinizi hazırlayın.
Es como odiar a Thumper y nadie Io odia.
Thumper'dan nefret etmekten farksız. - Kimse Thumper'dan nefret etmez.
Thumper, tú y Dody, lleven a Weevil de regreso a su casa.
Thumper, sen ve Dody, Weevil'i evine götürün.
Me llamo Thumper, pero a ti no te importa.
Adım Thumper. Önemsediğini sanmasam da.
- ¿ Has visto a Tambor por aquí?
- Thumper'i buralarda gördün mü?
Vamos, Tambor.
Hadi, Thumper.
Sí, señor.
Thumper, çabuk yere yat! Emredersiniz.
Era una pata de conejo andante. Thumper.
- Katil mi?
- ¿ Dónde está el paracídas de reserva de Thumper?
- Katil'in yedek paraşütü nerede?
El primero en llegar a Thumper.
Katil'e ilk ulaşan.