Translate.vc / Espanhol → Turco / Todavia
Todavia tradutor Turco
2,712 parallel translation
Eso todavia no explica donde lo encontramos, Jenna
Yine de bu, kanını neden bölme kapağında bulduğumuzu açıklamaz Jenna.
Ir desde eso a esto me hace creer todavia que los cuentos de hadas no ocurren solo en libros.
Şimdi böyle olunca masalların bir tek kitaplarda olmadığına inanmaya başladım.
Todavia tenemos su cuarto como estaba.
Odası olduğu gibi duruyor.
Mayor, todavia está muy largo.
- Binbaşım, hâlâ çok uzun.
- Todavia tengo pesadillas con él.
O adam hâlâ rüyalarıma giriyor.
Se graduo hace dos años. Todavia anda por aqui?
Hâlâ buralarda mısın?
- No, todavia funciona.
Yerlerinde duruyorlar.
- Todavia lo soy.
Hâlâ öyleyim.
Eso todavia es un formulario KJ-65, ¿ cierto?
KJ-65 maddesinde hala yazıyor, değil mi?
todavia estamos haciendo el reconocimiento facial en el falso Bartholomew Lemming.
Sahte Bartholomew Lemming'i yüz tanıma programında aratıyoruz.
Todavia esperando al huésped de honor.
Şeref konuğunu bekliyoruz.
Sabes? mi Ritchie todavia usa flotadores en la tina.
Benim Ritchie, hala küvetteyken kolluk takıyor.
Todavia necesito algo viejo, nuevo, prestado y azul.
Eski, yeni, ödünç alınmış ve mavi bir şeye ihtiyacım var.
No querian hablar hasta que les dije que dos de las chicas fueron asesinadas y la otra todavia está desaparecida.
İki kadının öldürüldüğü ve birinin kayıp olduğu söyleyene kadar konuşmak istemediler.
- ¿ crees que el rastreador de Kim todavia esté funcionando?
Sence Kim'in sinyal cihazı çalışıyor mudur?
todavia respiraba, así que... le patee la cabeza para que se estuviera callado despues de eso estaba bastante muerto
Hala nefes alıyordu o yüzden ben de sessiz olması için kafasına tekme attım. Ondan sonra öldü.
Si todavia sin ninguna evidencia que vincule a Curtis con la escena del crimen si no hubiera confesado habría salido libre si
Ama yine de Curtis'i olay yeriyle ilişkilendiren somut bir kanıt yok. İtiraf etmese serbest kalabilirdi.
Todavia estamos en esto.
Sadece matematiğe bağlı kalmalıyız.
Y todavia estas aqui
Ama buradasın.
El novio de Nancy Kershaw, Steve Savard... Entró en la casa cuando el asesino todavia estab ahi. Lo espantó.
Nancy Kershaw'un erkek arkadaşı, Steve Savard katil daha evdeyken gelmiş.
Se mudaron de Stockton a Nevada ¿ Están todavia fuera del estado?
Cinayetten sonra ailesi korkup Stockton'dan Nevada'ya taşınmış.
Amanda, mi nombre está todavia en esa fianza tenemos que encontrar a alguien responsable, sabes, que pueda pagar el alquiler a tiempo, ese tipo de cosas tu eras siempre buena en cosas aburridas como esas oh, dios... realmente voy a echar de menos este lugar
Amanda, kira sözleşmesinde hala benim adım var. Sorumluluk sahibi, kirayı falan geciktirmeyecek birini bulmamız gerekiyor. Bu tip sıkıcı şeylere aklın her zaman iyi çalışmıştır.
Dan lo sabe, o... no lo sabe todavia, pero creo que lo sabrá pronto.
Dan biliyor ya da... henüz bilmiyor, ama bence yakında öğrenecek.
¿ Por que chingados estan todavia aqui?
Sen ne halt ediyorsun burada?
¿ Todavia te gusta el, no es asi?
Hâlâ ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
Chicos, todavia es de noche.
Henüz sabah olmamış.
No te preocupes.Todavia estoy despierto.
Endişelenme. Hâlâ ayaktayım.
Todavia estas usando el elevador de servicio, no es asi?
Hâlâ yük asansörünü kullandığın doğru mu?
Todavia estas haciendo negocio escabroso. Yo veo.
Hâlâ haşin bir ticaretle uğraştığını görüyorum.
¿ Todavia estás por aquí?
Hala burada mısın?
¿ No las has escuchado todavia? Mire, le conozco.
Onları daha duymadınız bile.
Si, todavia la veo- - estamos viviendo juntos.
Evet, hâlâ görüşüyoruz, birlikte yaşıyoruz.
esto todavia es el equivalente electrico a alimentar 11 mil hogares.
Halen onbir bin evin yaktığına denk enerjiye sahibiz.
todavia es mucha energia.
Yani halen yeterli enerji var.
Mi hija está todavia en estado de shock.
Kızım hala şokta.
Todavia te pertenezco. ¿ Pajarito?
Hâlâ seninim. - Yavru kuşum?
Bueno, digamos que si Se lo que quiero y todavia no lo encuentro.
Ne istediğimi biliyorum diyelim
Julian todavia no regresa.
Julian hala dönmedi.
Todavia no te han despedido?
Seni daha kovmuyorlar mı?
.. pasas los organos, llegas al hueso.. .. todavia no has llegado.
Halen tam olarak bilgi sahibi olmadığın kemiklere geçelim.
Pero todavia soy su madre, saben.
Ama halen sizin annenizim.
Todavia estas acostada boca arriba mirar del cielo.
Halen uzanıp gökyüzünü seyretmeyi seviyorsun.
¿ Todavia está obsesionada con esta persona?
Senin kız ona mı asılıyor daha?
- Todavia amigas, dedo de camello.
Aramız iyi değil mi?
Sr. Dunn todavia tiene mucho dolor
Bay Dunn hâlâ çok acı çekiyor.
No sé que siento todavia.
Henüz ne hissettiğimi bilmiyorum.
Solo queria que David supiera que todavia tiene nuestro apoyo
David'in onu hala desteklediğimizi bilmesini istedim.
Todavia juegas al salvador de David?
Hala David'in kurtarıcısını mı oynuyorsun?
Todavia
Buraya babamla vedalaşmaya geldim tamam mı?
- Todavia no, lo haré.
Daha değil ama yazacağım.
No quiero verlo, todavia.
Onu şimdi görmek istemiyorum.