Translate.vc / Espanhol → Turco / Trish
Trish tradutor Turco
1,578 parallel translation
- Ha matado a Trish,
- Trish'i öldürdü, Abby.
Estaba preocupado por Trish.
Trish için endişelenmiştim.
Aquí Trish Wellington llamando desde Harper's Island.
Ben Trish Wellington, Harper Adasından arıyorum.
¿ Por qué no llevas a Trish de vuelta al Candlewick, y le encuentras algo de ropa seca?
Trish'i Candlewick'e götürüp kuru giysiler bulmaya ne dersin?
Trish.
Trish.
- ¡ Estás mintiendo!
- Yalan söylüyorsun! - Trish, kes şunu.
- Trish, para. Para.
Kes şunu.
La hermana de Trish y la niña escaparon.
Trish'in kardeşi ve kızı kaçtı.
¡ Trish!
Trish!
O sea, ¿ qué pasará con Trish?
Yani, Trish ne olacak?
Gracias. Y dile a Trish que...
Sağol ve Trish'e de ki- -
- No, no dejaría a Trish.
Hayır, Trish'i bırakmaz.
Trish está muerta al igual que nos pasará a nosotros si no nos largamos de aquí.
Trish öldü. Eğer gitmezsek biz de onun gibi öleceğiz.
Bueno, ¿ dónde está Trish?
Tamam, Trish'e ne oldu?
Está bien, está bien. Primero Trish y luego buscaremos a Abby y a Jimmy.
Tamam, tamam, önce Trish'i sonra da Abby ve Jimmy'i buluruz.
Trish fue allí a buscar a Danny.
Trish, Danny'i bulmak için oraya gitmiştir.
También lo está Trish.
Trish de.
Yo la maté.
Trish'i ben öldürdüm.
Nunca debiste interesarte en Trish.
Trish'e asılmamalıydın.
Estuve buscando a Trish.
Trish'i arıyordum.
Henry Trish está muerta.
Henry Trish ölmüş.
¿ No te resulta extraño que Henry no estuviera con Trish?
Henry'nin Trish'in yanında olmaması sana garip gelmedi mi?
La estuvo buscando.
Trish'i arıyormuş.
Dice que Trish estaba- -
Yani Trish'in de- -
Te ibas a casar con Trish.
Trish'le evlenecektin.
Henry, Trish en fin, se casarán. Es genial.
Henry, Trish evleniyor olmanız harika.
Henry, Trish, felicitaciones.
Henry, Trish, tebrikler.
Trish, Henry, felicitaciones.
Trish, Henry, tebrikler.
No, no tan bien como probablemente nos veríamos Trish y yo.
Tabii muhtemelen Trish'le benim yakışacağım kadar değil.
Oigan, felicitaciones, Trish, Henry.
Tebrikler, Trish, Henry.
¡ Trish, eres tan afortunada!
Trish, çok şanslısın!
Trish y Henry, sólo quería felicitarlos.
Trish, Henry, sizleri tebrik etmek istiyorum.
Henry y Trish, yo... odio las cámaras así que esto será bien breve.
Henry ve Trish, kameralardan nefret ederim. O yüzden kısa keseceğim.
Hola, Trish.
Merhaba, Trish.
Si, ¿ y qué pasa si yo no quiero, Trish?
Gitmezsem ne olur, Trish?
Y, um... el Museo Maritimo, donde Trish trabajaba.
Ve... eee eskiden Trish'in çalıştığı Deniz Müzesi.
¿ De qué color es la bicicleta de Trish?
Trish'in bisikleti ne renk?
Vale. ¿ Todas las pregunas son sobre Trish y Henry?
- Peki. - Her soru Trish'le Henry hakkında mı?
Trish, cariño, no estarás pensando...
Trish, tatlım, hiç düşünmüyor musun ki...
Trish!
Trish!
Trish.
Trish!
¿ Trish?
Trish?
Bueno, no es como si Trish y yo termináramos en buenos términos.
İyi de, sanki Trish'le ben en iyi koşullarda kavuşmuşuz gibi konuşuyorsunuz.
¿ Te imaginas que Tirish hubiera vuelto y hubiera encontrado esto en lugar de mi?
Benim yerime Trish'in geri dönüp bunu bulduğunu düşünebiliyor musun?
Cuidáte de esto antes que Trish lo vea.
Trish görmeden şu meseleyi hallet sen.
Digamos que ella le dijo "vete", pero su cuerpo dijo- -
Diyebiliriz ki, Trish'in ağzı git diyordu fakat vücudu -
Le mentiste a Trish.
Trish'e yalan söyledin.
¿ Y si aún puedo hacer que Trish se vaya conmigo?
Trish'i benimle birlikte gitmeye ikna edersem ne olur?
O le puedo decir la verdad a Trish. Y que todo esto fue tu idea.
Yoksa Trish'e bunun, senin fikrin olduğu gerçeğini anlatırım.
No se preocupe, no se lo diré a Trish, pero escuche esto : Me voy a casar con ella y la voy a hacer muy feliz le parezca o no.
Korkma, bunu Trish'e söylemeyeceğim fakat şunu bil ki sen beni onaylasan da onaylamasan da onunla evleneceğim ve onu mutlu edeceğim.
$ 50,000 O LE DIRÉ LA VERDAD A TRISH.
50 bin dolar mı yoksa Trish'e gerçekleri anlatmam mı?