Translate.vc / Espanhol → Turco / Trois
Trois tradutor Turco
165 parallel translation
- Oh, Rue de la Tour, trois quatorze.
- Rue de la Tour, Üçyüz ondört.
Trois Rivieres. Quebec.
Trois Rivieres, Quebec
"Un, deux, trois, salta". No me escuchas.
"Un, deux, trois, zïpla." Neden dinlemedin?
Mientras no sea un "menage a trois" ya que van a ir a San Diego con Zach, su novio.
Zaten bu pek bir sorun oluşturmayacak, San Diego'ya Zach ile birlikte gittiğin için, yani onun sevgilisiyle.
Sé : un, deux, trois... quatre...
Un, deux, trois, quatre...
Bueno, casi tuvimos un menage a trois con el anoche.
Dün gece aramızda neredeyse bir bağ kurulmuştu.
Oye, si necesitan un trois para el ménage, estoy en el bar.
Eğer bu deney için üçlemeniz gerekirse ben içeride olacağım.
Numéro trois!
Numéro trois!
No me quiero sentir como parte de un ménage à trois.
Bir üçlü ilişkinin parçası olmak istediğimi sanmıyorum.
Un deux trois.
Bir iki üç.
Sí, 3 Martel Perriers y vino de arroz.
Trois Martel-Perrier ve bir pirinç şarabı.
Hace 23 años que no la he visto.
- Il y a vingt-trois ans. Je ne l'ai jamais revue depuis. ( 23 yıl oldu, onu o zamandan beri hiç görmedim. )
No esperaba un ménage à trois.
Bir yabancıyı beklemiyordum.
Bueno no sé cómo se pronuncia pero creo que es ménage a trois.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama üçlü ilişki diyebiliriz.
A veces me apetece un ménage à trois.
Ara sıra ev havası yaratmayı seviyorum.
Ménage a trois, ¿ es francés?
Bu, "Manage a trois" işi. Bu Fransızcaydı değil mi?
Parece que algunas veces, cuando estaban saliendo, el trajo algunas personas a la cama con ellos. Menage a trois, creo que se llama.
Anlaşılan birkaç defa bunlar çıkarken adam yatağa başkalarını getirmiş.
¿ Tal vez les gustaría a los dos tener un pequeño "menage a trois" esta noche?
- Selam. Belki de bu gece üçlü bir ilişki yaşamak istersiniz?
Es algo masculino, ménage à trois, un harén.
Bu tamamen erkeklikle ilgili. Üçlü aile.'Harem fetişi gibi.
Igual que cuando me traicionaste en Las Vegas... ese pequeño fromage-a-trois sexual que hiciste con Pepper.
Onu sen sattin. Tipki Vegas'ta beni sattigin gibi- - Pepper'le kücük cinsel oyunlar oynadigin gibi.
No, disculpe. - ¿ St. Paul Trois Châteaux?
Affedersiniz, Saint-Paul-Trois-Châteaux olur mu?
¿ Estas listo para una Menage a trois?
"Menage a trois" yapmaya hazır mısın?
- "Ménage a trois."
- "Üçlü seks."
Es casi un menasse a trois.
- Agac gibi dikilen biri var.
O podemos saltarnos la cena y pasar al "menage a trois".
Ya da yemeği geçip doğrudan "montage à trois" a mı gidelim?
¿ Qué tal un ménage à trois?
Söyle, 3'lü tehlike durumunda ne yapılır?
La forma en que lo dices parece que intentas convencerla para un menage a trois.
Böyle değil. Chris bunu söyleme tarzın üçlü yapmak şstiyormuşsun gibiydi.
Siempre fue un ménage a trois, y no de los buenos.
Daima üç kişiyiz. Güzel olanından değil.
¿ Alguna especie de menaje à trois?
Bir tür üçlü aşk ilişkisi mi?
- Y algunos "Phillies" y... no vinimos a joderles su pequeño "ménage à trois".
- Ve biraz Phillies ve- - Buraya partinizi mahvetmeye gelmedik.
¿ Qué te parece esto para terminar el pas de trois?
" Pas de trois'" nın sonu için buna ne dersin?
Un francés acuñó el término ménage a trois.
Unutma. "ménage à trois" ( Üçlü İlişki ) lafını Fransızlar çıkarmış.
Decir groserías, accesorios, un ménage á trois.
Edepsiz konuşmalar, üçlü yapmak, oyuncaklar.
¿ Un pequeño ménage á trois?
Üçlü ilişki mi? Evet.
Sé que tu mayor fantasía siempre ha sido un ménage à trois y siempre te ha gustado Blanche, del club...
En büyük fantezinin her zaman için ménage à trois olduğunu biliyorum. Her zaman kulüpteki Blanche hoşuna giderdi.
¿ Tuviste un ménage a trois?
Grup seks mi yaptınız?
Son three, tres, trois y luego yo le pongo unos sellos, lo notarizo y lo archivo.
Yani tres, trois. Sonra da ben damgalayıp, tasdik edecek ve dosyalayacağım.
Oh mi Dios. ¡ Estoy atrapado en el medio de un trío!
Aman allahım. Bir "ménage à trois" in ortasında sıkıştım!
Mani me salvó de los ingleses en Trois Rivières.
Ve ben Mani sayesinde İngilizler'in elinden kurtulup buraya gelebildim.
Ella hizo un ménage á trois con dos hombres casados.
İki evli erkekle üçlü yaptı.
¡ Quieres ver al Dios de la Guerra de nuevo en su trono así tú, Xena y Ares pueden continuar con su sangriento ménage-a-trois!
Savaş tanrısına tacını geri vermesini istiyorsun. Böylece sen, Zeyna ve Ares halkın kanını dökmeye devam edeceksiniz!
- Llámalos haz un ménage à trois si deseas.
İyi, onları ara! İstersen grup yaparsınız.
No te diré cómo lo sé, pero no está en contra de los menage á trois.
Sana bunu nasıl bildiğimi söyleyemem ama üçlü sekse de karşı değil.
- ¿ Lo dices por los ménage a trois? - Sí.
Grup ilişkisini mi kastediyorsun?
Tuvimos un ménage a trois con un desconocido.
Tanımadığımız biriyle seks yaptık. Ne?
Une, dois, trois...
Ordu albaya Avrupa istilası için Fransızca öğretir sonra da Okinawa'ya yollar. Açıklama :
deux, trois...
Bir iki üç!
un, deux, trois e... ¡ voilà! Luego, con el cuchillo...
Sonra meyve ikiye ayrılıyor.
Menage a trois. ¿ Has estado en uno?
- Üçlü seks.
Veamos si el SD-6 entiende esto
Un, deux, trois, quatre, cing, six. Tamam, SD-6 bunu duysun.
Te recibo, Blue Bird.
Un, deux, trois, quatre, cing, six. Duyuyorum Mavi Kuş, çıkabilirsin.