Translate.vc / Espanhol → Turco / Táxi
Táxi tradutor Turco
11,234 parallel translation
Estoy agarrando un taxi.
Taksi tutuyorum.
Creo que podríamos tal vez sólo coger un taxi...
Bence bir taksiye binsek...
Taxi.
Taksi.
No conseguirás un taxi esta noche, amor.
Bu gece taksi bulamazsın güzelim.
Más rápido que un taxi, si puedes conseguir uno.
Bulabilirsen taksiden hızlı gider.
¡ Taxi!
- Taksi!
Señoras, la verdad podríamos ir mas cómodos en este taxi.
Efendim, bu taksi çok daha rahat aslına bakarsanız.
¡ Un taxi!
Ah! Bir taksi!
Sí, conduje un taxi unos años.
Bilirim. Birkaç yıl taksi şoförlüğü yaptım.
¡ Oiga, taxi!
Taksi!
¿ Quieres compartir un taxi?
Taksi çağıralım mı?
Voy a tomar un taxi por la mañana, por lo que, gracias por el uso de su auto, señor.
Sabah taksi tutacağım, o yüzden arabanı kullandırdığın için sağol bayım.
Tomé un taxi de regreso a Cupertino a la mitad de la noche.
O lanet gecenin ortasında, bir araba tutup Copertino'ya geri döndüm.
Te las pondremos en el taxi.
Çizmeleri dert etme, takside giyeriz. - Güzel.
- El taxi llegó temprano. ¿ Vamos?
- Taksi erken geldi. Gidelim.
Es el taxi.
Taksi geldi.
No sé qué pasó, pero de algún modo el taxi acabó costándome $ 248.
Ne olduğunu bilmiyorum ama bir şekilde taksi 248 dolar tuttu.
¿ Sabes cómo puedo conseguir taxi hasta allá?
Buralarda nasıl taksi bulurum?
Tal vez deberías tomar ese taxi.
Belki de taksiye binmelisin.
Debería llamar a un taxi.
Taksi çağırmalıyım.
Compartimos un taxi. Lo deje de camino a mi casa.
Aynı taksiyle geldik, dönerken onu da evinde bıraktım.
El taxi está agendado para las ocho.
- Demiştim ya, taksi sekizde kalkacak.
- Estoy en el taxi. Estamos saliendo.
- Taksideyim, kapının önündeyiz.
No, si fueras mi novia habríamos tenido una discusión en el taxi.
Hayır. Eğer sevgilim olsaydın, takside çoktan bir kavgaya tutuşmuş olurduk.
Voy a enviar un taxi al complejo.
Ben yerleşkeye araba göndereceğim.
- Muy bien, ¿ qué hay de usted va a conseguir un taxi?
- Ne kadar yaklaştın? Bize bir taksi çağırmaya ne dersin?
A menos que necesites ayuda para conseguir un taxi.
Ama taksi bulmak için yardım istiyorsan onu halledebilirim.
Cada mañana, tomo un taxi a la glorieta y debo tomar una decisión.
Her sabah taksiye bindiğimde kavşağa yaklaşırken bir karar vermem gerekiyor.
¡ Taxi!
Taksi!
Ahí está mi taxi.
Taksim geldi.
¿ Me puede llamar a un taxi?
Bana taksi çağırır mısın?
Y es como un paseo de 10 minutos, o se puede tomar un taxi negro, o sea tres paradas en el autobús número 46.
10 dakikalık yürüme mesafesinde, taksi tutabilirsin ya da 46 numaralı otobüse binip üçüncü durakta in.
- Es hora de ponerte en un taxi.
- Sana taksi bulmanın zamanı geldi.
Voy al taxi en este momento.
Şu anda taksiye doğru yürüyorum.
Estamos en Regency Square, en un taxi blanco precioso.
Hangi meydanmış? Regency meydanında siyah bir takside... -... beyaz takside, güzel bir taksideyiz.
Tómate un taxi.
Hadi sana bir taksi çağıralım.
Hace poco invertimos en licencias de taxi y perdimos.
Geçenlerde taksi madalyonu işinde para kaybetti.
Tomaremos un taxi o algo así.
Taksi falan çağırmalıyız.
Necesito un taxi.
Bir taksi istiyorum.
Necesito un taxi para Dallas.
Dallas'a bir taksi istiyorum.
¡ Taxi!
Taksi! Hop!
- Como sea. ¡ Taxi!
- Neyse.
- Pido un taxi para ir al bar.
- Bara gitmek için taksi çağırıyorum.
Y significa que yo tenía razón y ella no. ¡ Taxi!
Ve bu, benim haklı onun da haksız olduğu manasına geliyor.
- ¡ Papá! Viene un auto. - Un taxi, un taxi.
Baba, bir araba geliyor var!
- ¿ Es un taxi?
- Taksi mi?
Taxi.
Taksi!
¿ Viste que detuve al taxi al estilo de Sydney Bristow?
Gördün mü taksiyi nasıl Sydney Bristow gibi geçtim?
Perdí mi teléfono en un taxi.
Telefonumu takside unuttum.
Sí. No conseguiría un taxi a esta hora.
Evet, bu saatte taksi bulamaz.
Sólo voy a... Sólo va a tomar la camioneta, para volver al aeropuerto, tomar un taxi, hacer algunas cosas, y voy a... Vuelvo en un par de horas.
Gidip servis aracına bineceğim havaalına dönüp bir taksi çeviririp kafama göre takılacağım ve birkaç saat içinde geri dönmüş olacağım.