Ugg tradutor Turco

Estos Uggs, son geniales, pero no los encuentro en ningún lugar.

Bu Ugg botlar harika ama hiçbir yerde bulamıyorum.

Necesita un par de Uggs para su amiga, cuanto antes.

Bir hanım arkadaşı için en kısa zamanda bir çift Ugg gerekiyor.

Dame esos Uggs.

Sen de geri ver şu Ugg'ları.

- Mi abuela usa botas Uggs. Piénsalo.

- Büyük annem Ugg tibi bot giyiyor.

Que mal que te quemaste.

Ugg çizmelerini yaktığın kötü oldu.

- ¿ Y botas UGG?

- Tabii ki. - Ve Ugg botları.

¡ Nos vamos a poner las UGG!

Ugg'ları çekeceğiz.

Así que eres un mentiroso bastante rápido Sr. Ugg... pero quiero saber, ¿ Cuál es tu nombre real?

Demek çok hızlı bir yalancısın ha Bay Kıllı? Ama bilmek istiyorum. Gerçek ismin ne?

Para esta hora mañana, Daniel y Bradford estarán tan fuera como las botas Ugg.

Yarın bu saatlerde Daniel ve Bradford'un Ugg çizmeleri gibi modası geçmiş olacak.

¿ Una bota UGG?

Bir Ugg botu mu?

No puedo llevar una bota UGG con...

Ugg botunu...

Ugg.Míralas tirándose en sus brazos

Şunlara bak, adamın içine düşecekler.

Oh, vigilala esas son las botas ugg que esta usando?

Şuna da bakın. Şu giydiği botlar da neyin nesi?

Ew. De ahí vienen las botas "asco"

Ugg botlar orada yapılıyor!

ropa fuera de temporada aquí. E incluso he esbozado una pequeña sección dedicada a tus zapatos UGG.

Ve şu küçük bölmeyi özellikle UGG-botların için taslağını hazırladım.

No entiendo cómo alguien con sólo dos pies puede tener tantos UGG, pero aún así, es una zona específica de UGG.

İki ayaklı birisinin bu kadar ayakkabısı nasıl olur anlamıyorum, ama neyse artık, burası da UGG bölgesi olsun.

¿ Dónde están sus botas Ugg?

Senin güzel botların nerede?

Tengo botas Ugg extra.

Fazladan güzel botlarım var.

Bueno, estos son los Uggs.

Tamam, bunlar Ugg.

Mantienes a Lily feliz mientras Jenny se derrite por el Señor Sensible.

Lily'yi mutlu ederken Jenny UGG'larının içinde Bay Duyarlı için jöleye döner.

- Tú llevaste botas ugg una vez.

- Bir keresinde UGG giymiştin.

Pero así como el atractivo de las botas Ugg, No me lo estoy cuestionando, lo estoy aceptando.

Ama aynı bir Ugg'ın çekiciliği gibi bunu da sorgulamadan kabul ediyorum.

Queremos llegar a tiempo para ver a las personas aplastadas en la marabunta.

Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.

Tenemos que llegar allí a tiempo y ver cómo se matan por unas botas.

Evet, biz de zamanında orada olup UGG botlarla çiğnenen ilk kişiyi görmek istiyoruz.

Noticia de última hora, tal vez.

Yeni haber. Bunlar Ugg.

Toda la festividad es una broma... gente aparentando comunión, piensan que está bien usar botas UGG.

Bu tatil tamamen yapmacık. İnsanlar birbirini seviyormuş gibi davranır. Herkes UGG giymenin normal olduğunu düşünür.

Es el equivalente verbal de un tipo con botas peludas.

Ugg giyen bir herifle aynı şey diyebiliriz.

Ya sabéis, me quito mis zapatos de vestir, me pongo mis uggs.

Ayakkabılarımı çıkardım, UGG'larımı giydim.

Tal vez podría usar mi parte para comprarle a Sue esas botas imitación Ugg que quiere.

Belki Sue'nun istediği Ugg botları almak için kullanabilirim.

Sí, creo que las botas Ugg serían el regalo perfecto para Sue.

Ugg botlar Sue için harika bir hediye olurdu.

Mis botas ahora dan asco, gracias a todo el pelo de gato de allá.

Oradaki kedi kılları sağ olsun, çizmelerim UGG çizmelerine döndü.

Se llaman uggs.

Adına UGG diyorlar.

- Sí, son copia de las botas Uggs.

- Ugg botların çakması işte.

Hasta no haber caminado Un kilómetro con mis Ugg

Uggs marka botlarımla yürümezseniz

Tengo que ponerme mis botas Ugg e ir a trabajar.

Ugg botlarımı giyip işe gitmeliyim.

Son Uggs.

Ugg deniyor.

De hecho, esas son mis Uggs.

Aslında onlar benim Ugg'larım.

Maldición. Mis Uggs.

Aman be, Ugg'larım.

Ponte esas Uggs y pruébate para porrista.

Ugg'larını kuşan ve amigo kıza asılmaya çalış.

¿ Pelo de dormida, cara de estornudo y zapatillas UGG?

Dağınık saç, hapşıracak gibi bir surat ve UGG terlikler mi?

¿ Has visto las UGGs?

- UGG terlikleri görmedin mi?

Anda, yo tengo unas Ugg iguales.

Şu Ugg'lardan bende de var.

Así que he pensado, ¿ qué tal si cojo mis botas y mi cassette y me quedo en tu casa unos días?

Düşünüyordum da, Ugg'larımı ve ve kasetçalarımı alsam ve sizinle bir süre kalsam?

Está horrible.

- Uğğ!

Bien, mis UGG y yo te lo agradecemos.

Ayakkabılarım ve ben, sana şükran duyuyoruz.