Translate.vc / Espanhol → Turco / Ugh
Ugh tradutor Turco
1,310 parallel translation
Ugh!
Ugh!
Uff.
Ugh.
- ugh, estoy bien, Glenn.
- İyiyim, Glenn.
Y luego ellos hicieron el amor apasionado. Ugh!
Sonra da tutkulu bir gece yaşadılar.
- Ugh, bien.!
- İyi.
Ugh, estoy tan aburrida de ti y de esto.
Senden ve bundan çok sıkıldım.
Sí. Ugh.
Evet.
Es mi hijastro. - Ugh, no les importa estar mirando, ¿ verdad?
Böyle dik dik bakmaktan hiç rahatsız olmuyorlar.
Ugh.
Of.
Hmm... ¡ Ugh!
Yukalar. Hiç sevmem!
Estoy tan cansado.
- Çok yorgunum. - Ugh.
Apesta. Ugh, dímelo a mí.
Hiç sorma.
Tira de esta cuerda.
Ugh. Şimdi bu ipi çek.
Mira mi cabello.
Ugh! Şu saçımın haline bak.
Ugh! , las bragas de mamá.
Annemin kilodu.
Geez, ugh.
İsa adına.
Ugh, quiero decir, puedes creerlo?
İnanabiliyor musun?
- Ugh, esta entrada huele.
- Koridor pis kokuyor.
- Dios ugh, esto está mohoso
- Tanrım. Küf kokuyor.
Estábamos jugando ar... ugh!
Sadece biraz...
Ay, caramba.
Ugh, oğlum.
Ugh! No necesito saber acerca de eso
Bunu öğrenmeye ihtiyacım yoktu.
Seguro que tienes miedo de que me vaya sin un beso de despedida.
İddiaya girerim sana elveda öpücüğü vermeden gideceğimden korkuyosundur. Ugh!
¡ Ugh! ¡ Eso es asqueroso!
Bu iğrenç!
Ugh, odio a ese chico.
O veletten nefret ediyorum.
¡ UGH! ¡ Si quieres alzarte por encima del nivel del mar será mejor que te afiles los dientes!
Eğer bir yerlere gelmek istiyorsan daha acımasız olmalısın!
Mierda, ¡ joder!
Urgh! Siktir, ugh! Lanet!
Ugh, ¡ eres suficientemente mayor para ser mi padre!
Sen babam yaşındasın benim!
Oh, por... Ugh!
Tanrım!
Ugh, ese vestido es horrible la confección es de mala calidad
Şu elbise felaket.
Porque Mysterion está intentando - - ugh!
Çünkü Gizemli, kendisinin...
No quería hacerlo de esta manera. Ugh!
Bu şekilde yapmayı istemezdim.
que jueguen a las cartas mi abuela no va merodeando por ahí como una cualquiera ugh, esas manos, venas y manchas.
Cribbage gibi. ( bir tür iskambil oyunu ) Büyük annem de fazla uzak değil, o da aynı. Ugh, şu eller, damarlar, ve noktalar.
San Nicolás.
Ugh. St. Nicholas.
¡ Ugh! Dénos la habitación!
Bizi yalnız bırak!
Teniente Flynn, ¿ cúal parece ser el problema aquí?
Ugh, Teğmen Flynn, burada nasıl bir bela var?
Es sólo... La vida que él quiere llevar Cenas de gala y bienes inmuebles ugh
Bence onun istediği hayat yemek partileri ve gerçek miras.
Ugh!
Of!
Ugh.
Ugh.
Ugh. Que es esto...?
Bu ne...?
Ecs, pilla un coche.
Ugh, kendine araba al.
Ugh. ¿ Qué es eso? Velas aromáticas.
Bu da ne?
¿ Jefa Johnson? Ugh.
Şef johnson?
Ugh. Señor, ¿ puede decirnos..
Efendim, söylermisiniz...
¿ Qué quieren ustedes dos?
Ugh, siz ikiniz ne istiyorsunuz?
Nada.
Ugh. Hiçbir şey.
Wohl y Trey Hansen en este caso... como Trey Hansen se pasó con el alcohol... ugh! ... y con su comportamiento.
Nedense Trey Hansen içkinin sınırını aşıp, davranışlarında aşırıya kaçmış.
Ugh.
Bana bantı ver.
¡ UGH! el intento violarme
Bana tecavüz etmeye çalıştı.
¿ Pueden todos mirar por donde caminan?
Yürüdüğünüz yerlere dikkat edebilir misiniz acaba? Ugh.
Ugh.
Üzgünüm, Dr. Morales.