Translate.vc / Espanhol → Turco / Usher
Usher tradutor Turco
232 parallel translation
La caida de la casa Usher
Usher Malikânesinin Çöküşü
Mi único y mejor amigo estoy enfermo y preocupado mi mujer Madeline se muere y luego será mi turno te ruego vengas en nuestra ayuda Roderick Usher.
Yegâne ve en iyi dostum hastayım ve endişe içindeyim. Karım Madeline ölmek üzere ardından sıra bana gelecek. Yalvarırım yardımımıza gel.
"¿ Tendrían un coche para llevarme esta misma tarde a Usher?"
Beni bu gece Usher'a götürecek arabası olan var mı?
La agobiante melancolía de los alrededores de la casa Usher parecía sobrenatural.
Usher evinin çevresindeki ezici melankolik hava esrarengiz gibi gözüküyordu.
La enfermedad de Lady Madeline, mujer de Roderick Usher, se burlaba de la ciencia de su médico.
Roderick Usher'ın karısı Leydi Madeline'in hastalığı tıp bilimini çaresiz bırakıyordu.
Una curiosa herencia quería que todos los Usher se entregaran con pasión a pintar el retrato de su mujer.
Aile içi tuhaf bir gelenek olarak Usher ailesinin her ferdinin, karısının portresini yapma arzusu vardı.
Retorcido como por una tormenta, el árbol genealógico de los Usher amenaza al último superviviente de la raza, Roderick, con la más pesada de las herencias.
Fırtına gibi savrulan Usher soyunun akıbeti bütün ağırlığıyla birlikte soyun hayatta kalan son üyesi Roderick'in omuzlarına binmişti.
- Chink y Usher se han marchado.
- Chink ve Usher gitmişler.
Dé la vuelta, Usher.
Arkanı dön, Usher.
- Deseo ver a la Srta. Usher.
- Bayan Usher'ı göreceğim.
La Srta. Usher está guardando reposo.
Bayan Usher yatağından kalkamıyor.
La Srta. Usher y yo estamos comprometidos.
Bayan Usher ve ben nişanlıyız.
Sr. Usher, su hermana y yo nos comprometimos.
Bay Usher, kız kardeşiniz ve ben nişanlandık.
Sr. Usher...
Bay Usher...
Sr. Usher durante el tiempo que pasamos juntos en Boston... nunca se me ocurrió que... y a mi parecer a Madeline tampoco que no hubieramos nacido el uno para el otro.
Bay Usher Boston'da birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca böyle bir durum vuku bulmadı. Bunu Madeline'e de söyledim... Birbirimizin kaderini belirlemediğimizi.
Porque el linaje Usher está contaminado.
Çünkü Usher soyu lekeli, Bay Winthrop.
Creo que necesitan luz en esta casa, Sr. Usher.
Bence bu evde biraz ışığa ihtiyacınız var, Bay Usher.
¿ Para las futuras generaciones de los Usher?
Gelecekteki Usher kuşakları için?
Sr. Usher. Quizás no entienda...
Bay Usher, sanırım yanlış anladınız...
Sr. Usher, pienso sacarla de esta casa mañana.
Bay Usher, onu yarın bu evden götürmek istiyorum.
¿ Hace cuánto que trabaja para los Usher?
Ne kadardır Usherlar'la birliktesin, Bristol?
Su desayuno, srta. Usher.
Kahvaltınız, Bayan Usher.
los Usher.
Usherlar.
Una de las mujeres Usher se ahogó allí.
Usher kadınlarından birisi kendini buraya atmış.
Estoy esperando, Sr. Usher.
Bekliyorum, Bay Usher.
Anthony Usher, ladrón, usurero mercader de carne...
Anthony Usher, hırsız, gaspçı insan tüccarı...
Bernard Usher.
Bernard Usher.
Francis Usher...
Francis Usher...
Vivan Usher.
Vivian Usher.
El capitán David Usher contrabandista, traficante de esclavos... asesino múltiple.
Kaptan David Usher kaçakçı, köle tüccarı... kitle katliamcısı.
No veo que tiene que ver esto con Madeline y conmigo.
Bay Usher, bunun benle ve Madeline'le ne ilgisi olduğunu anlamıyorum.
¿ La casa Usher le parece normal entonces?
Öyleyse Usher evi size normal mi görünüyor?
La historia de los Usher es una historia de salvajes degradaciones.
Usherlar'ın tarihi vahşi alçaklıklarla dolu.
Si fuera a casarse y tener hijos la maldad de los Usher volvería a diseminarse...
Eğer evlenir ve çocuk doğurursa Usher kötülüğü yayılır, kanser gibi...
Porque no creo que para los Usher haya paz en el más allá.
Çünkü Usherlar'ın diğer yaşamda da huzur bulacağına inanmıyorum.
Ella debe tomar su lugar abajo con los demás Usher.
Diğer Usherlar'ın yanındaki yerini almalı.
la sangre Usher.
Usher kanı.
Por eso él quería meterla en la cripta rápidamente.
Bu yüzden Bay Usher onu o kadar çabuk mezara koymak istedi.
¡ Usher!
Usher!
Usted ha asesinado a su hermana, Sr. Usher y pienso asegurarme de que lo cuelguen por ello.
Kız kardeşinizi öldürdünüz, Bay Usher ve asıldığınızı göreceğim.
Un erudito de la Biblia, el Obispo Usher ha determinado la fecha y la hora exacta de la Creación.
İyi bir İncil alimi olan, Bishop Usher, yaradılışın kesin gün ve saatini saptamıştır.
- Esa es la opinión del Obispo Usher. - No es una opinión.
Ah, evet, bu bu... bu Bishop Usher'ın fikri.
La Casa de Usher
TEŞRİFATÇININ EVİ
La Casa de Usher.
Teşrifatçının Evi.
- Hola Sr. Usher.
- Merhaba, Bay Usher.
Al Sr. Usher.
Bay Usher'ı.
Ésta es la huella que obtuve en la oficina de Usher.
Bu Usher'ın ofisinden aldığım iz.
¿ Estuvo alguna vez en el despacho de George Usher?
Hiç George Usher'ın ofisinde bulundunuz mu?
¿ Mató usted a George Usher?
George Usher'ı öldürdünüz mü?
Y éstas son las que tomaron en el despacho de Usher.
Bu ise Usher'ın ofisinden aldıkları parmak izi. Gizli dosyalardaki eski izlere uyuyor.
Hola, habla con la residencia Usher.
Merhaba, burası Usher'ların evi.