Translate.vc / Espanhol → Turco / Utero
Utero tradutor Turco
1,309 parallel translation
No puedo alquilar el utero de una mujer como si fuera una taquilla.
Depo dolabıymış gibi bir kadının rahmini kiralayamam.
EL UTERO ES DE DIOS Protestábamos abajo y...
Aşağıda protesto yapıyoruz...
Sí, soy un adulto hablando con la cámara en un maldito útero.
Tabi ya, boktan bir rahmin içinde kameraya konuşan bir yetişkinim ben.
Podría colocar un bebé en tu vientre que te destrozaría el útero en tres días.
Senin karnına, üç ay içerisinde, rahminden dışarı fırlayıp çıkacak bir bebek koyabilirdim.
En el útero la ternera creció espontáneamente.
Rahmin içinde, buzağı da eş zamanda gebe kaldı.
Como en el útero. Una paz cálida.
Tam bir huzur.
Entonces, Steve está llevando un bebé alien en algo así como un útero temporal.
Yani Steve bir uzaylı bebek ve bir tür rahim mi taşıyor?
¿ Como se supone que voy a comer con un útero mirándome fijamente a la cara?
Karşımda bir rahim dururken bunu nasıl yiyebilirim.
Bueno, no vamos a negociar con mi útero.
Benim rahimim konusunda tartışmayacağız.
"Estoy dispuesto a procrear, ¿ dónde está el útero más cercano?"
"Döllemeye hazırım, bana en yakın rahmi gösterin."
El útero comprime la vena cava reduciendo el gasto cardiaco.
Rahim vena cavayı baskılıyor, kalp hareketini azaltıyor.
Vamos cariño, esto no es peor que cuando le alquilé tu útero a unos inmigrantes de barrios pobres.
Bu uterusunu göçmenlere kiralamamdan daha kötü değil.
Quiero que me extirpes los ovarios y el útero y cuando hayas terminado que me encuentres al mejor cirujano para que me quite las mamas.
Senden, yumurtalıklarımı ve rahmimi almanı istiyorum. Bu işlemler bitince göğüslerimi kesmesi için en iyi kişiyi bulacaksın.
Te quiero y me alegra verte pero hasta que te salga un útero y veas a tu madre morir de esto...
Seni gördüğüme çok sevindim. Ama bir rahmin büyüyene ve annenin bu yüzden ölümünü görene kadar oy kullanamazsın.
¿ Sabía que llevar a un varón en el útero significa que se queman 10 % más calorías que si se lleva a una niña? Pues, adivine qué llevo yo.
Rahminde erkek cenin varsa, kız cenine göre % 10 daha fazla kalori yaktığını biliyor muydun?
Nadie sale de este útero hasta que yo lo diga.
Ben söyleyene kadar bu rahimden kimse çıkmayacak.
"Nada mal" es bueno cuando se tienen a cinco bebés en el útero.
Rahminizde beş tane bebek varken, "fena değil" demek, iyi demektir.
Es similar a lo que uno podría encontrar en el revestimiento interno de un útero.
İnanın, kendi iyiliği için.
Están parados en el útero...
Şu anda rahimdesiniz...
- No, el cáncer de útero.
Rahim Kanseri
No le está saliendo del útero, ¿ no?
Bu rahminden çıkıp mı büyüyor yoksa?
Un útero es diferente de una vagina.
Rahimle vajina farklı şeyler.
- Cuando te quitan el útero. Oh, ¡ Dios!
- Rahmi alındı.
¿ Qué voy a hacer con un útero quitado?
Çıkarılan rahim ne işe yarar?
Le temen al todopoderoso útero.
Rahmin gücünden korkuyorlar.
¡ Todopoderoso útero!
Rahmin gücü!
Pero no tiene ovarios ni útero.
Ne yumurtalığınız, ne de rahminiz var.
Y una gran chica llorona sin útero, pero no creo que sea una asesina.
Ve de rahim olmadan doğan bebek ama onun katil olduğunu düşünmüyorum.
"Stella Koontz murió este domingo tras una ardua batalla contra un cáncer de útero"
" Stella Koontz pazar akşamı uzun süredir savaştığı rahim kanserinden öldü.
200 ) } Sin poder distinguir entre vida y maldad. 200 ) } duermes en el útero de la oscuridad. 200 ) } eso se ha de convertir en tu único aliado.
Doğru ve yanlış birbirinden o kadar da farklı değil O ikisi ölmüş büyük insan gibi Karanlığın kaynağında uyu
Sin el, ¿ cómo sobreviviste en el útero?
Göbek bağın olmadan, anne karnında nasıl hayatta kaldın?
Se adelantó tres semanas y media. Y no estaba listo para dejar mi útero en ese momento.
Yaklaşık üç buçuk hafta erken doğmuştu bu bağlamda rahmimi terk etmeye hazır değildi.
Está bien, pero le han quitado el útero.
her şey iyi, güzel gibi ama rahmini almışlar.
Sr. Thorn, su esposa... El útero quedó dañado. Quizá no pueda...
Karınızın... rahmi bazı zararlar gördü.
El único motivo por el que ofreció su viejo útero es porque está arruinada.
Bize rahmini önermesinin tek nedeni hapı yutmuş olması.
Y yo necesito saber si soy la mujer con la que quieres para pasar el resto de tu vida, no sólo un útero con zapatos de tacón.
Ben de hayatının sonuna kadar birlikte yaşamak istediğin kadın olduğumu bilmek istiyorum. Yüksek topuklu bir rahim değil.
Le practicaremos el procedimiento ex útero intrapartos.
"çıkış ameliyatı" diye bilinen bir işlem uygulayacağız.
La doctora Shepherd le examina el útero.
Dr. Montgomery-Shepherd rahmi üzerinda çalışıyor.
Y mi esposa le examina el útero una imagen que nunca podré sacarme de la mente.
Ve karım onun rahmi üzerinde çalışıyor. bu görüntü asla kafamdan çıkmayacak.
Tendré que llevarla a Ginecología para asegurarme de que no tenga un prolapso de útero.
Sizi jinekolojiye götürmem gerekiyor. Rahminizin prolapse olup olmadığına bakacağız.
cariño, mi útero dejó de dar problemas hace treinta años.
Tatlım, benim rahmim 30 yıldır hiçbir sorun çıkarmıyor.
La amable doctora de Ginecología dijo que, como me practicaron histerectomía en 1974 no puedo tener prolapso de útero sin útero.
Jinekolojideki güzel bayan doktor dedi ki, 1974'te rahmim alındığı için prolapse olamazmış.
Ella dijo cerebro, no útero de mujer embarazada, aunque suenan parecido.
Beyin dedi, hamile kadın rahmi değil. Sesleri birbirine benziyor.
Vean si está en su cabeza o en su útero.
Kafasında mı yoksa rahminde mi olduğuna bakın.
Entonces hagan un ultrasonido a su útero esta vez.
Yani, rahim ultrasonu yapalım.
Porque soy vieja y mi útero no funciona.
Çünkü yaşlıyım ve dölyatağım çalışmıyor.
No sé, pero lo que Carla sabe es que, en su útero, lleva un suave y pequeño bebé Turk.
Ama Carla'nın bileceği bir şey var. Rahminde, küçük, yumuşak, bebek bir Turk var.
Con tubos conectados directamente a su útero.
Tüpleri direk rahmine bağlı.
Insertaremos una sonda en tu útero... y después inflaremos un pequeño globo en las vías respiratorias del bebé... que le ayudará a estimular el crecimiento de sus pulmones.
Rahminizden içeri gözlem aleti sokacağız, ve sonra bebeğin hava yolunun içinde bir balon şişireceğiz, bu ciğerlerinin büyüme durumunu anlamamıza yardım edecek.
Kevin Morehouse dijo que su esposa no podía tener hijos pero, de acuerdo con el reporte del oficial examinador la forma de su útero indica que ha dado a luz alguna vez en su vida.
Kevin Morehouse karısının çocuğu olmadığını söylemişti. Adli tıp raporuna göre rahminin şekli doğum yaptığını gösteriyor.
Si la placenta se separa del útero y sangra el bebé se vería privado de oxígeno.
Plasenta rahimden ayrılır ve kanamaya neden olursa, bebek oksijensiz kalabilir.