Translate.vc / Espanhol → Turco / Variety
Variety tradutor Turco
116 parallel translation
¿ Leíste el artículo de Variety?
Bugün Varyete'yi okudun mu?
¿ No leí en Variety que iba a montar un espectáculo?
Variety'de okumuştum galiba, bir şova katılacakmışsınız.
Soy del "Variety." ¿ Me concede una interviú?
Ben Variety dergisindenim. Röportaja ne dersin?
Le llamo mañana al "Variety" y quedaremos en vernos.
Seni yarın Variety'den ararım ve randevulaşırız.
Aquí la mayoría de los actores leen Variety para saber qué pasa.
Buradaki oyuncuların çoğu ne olup bittiğini görmek için Variety okur.
Leí en Variety que el Sr. Wallace hace un casting.
Variety'de Bay Wallace'nin yeni oyunu için seçme düzenlediğini okudum.
Es Variety, el periódico teatral.
Bu Variety, tiyatro gazetesi.
En Variety,
Variety dergisi...
Un año en una prisión modelo para adictos a las drogas. Buena maría. ¿ De dónde la has sacado?
- Variety'ye göre yaşayan en büyük hatunum.
- Vuelve a hablar con él. - Variety dice que soy el mayor éxito de los estrenos de hoy.
Papaya kremi adında Hoş ve sihirli formül.
Variety Benson Boffo Cantante de Baladas
Lokanta Şarkıcısı Benson Yükselişte
Tiene una suplencia de última hora en el programa Variety Showcase.
Bir varyetede kısa şov yapacakmış.
Lo he visto anunciado en televisión. Ese mago saldrá hoy en Variety Showcase.
Yalnız, bu akşam televizyonda o küçük sihirbaz bir şova çıkacakmış.
Pienso conseguir el puesto de chica Variety Showcase.
Bu sayede çok ünlübir şov kızı olacağım.
El presidente Nixon desde California, a enviado un telegrama a una emisora de variedades.
San Clemente'de başkan Nixon,'Artists'Variety show'da okunması için bir telgraf gönderdi
Me sacaron a toda página.
Variety'de tam sayfa ilan verdim.
¿ Has leído Variety?
Variety'i izledin mi?
Quizás hasta sacar algo en las revistas Downbeat o Variety,
Ölçümün ilk vuruşunu veya çeşitliliği simgeleyen bir şey belki.
Leo Back Stage, Show Business y Variety.
Back Stage, Show Business ve Variety okuyorum.
Si, preguntó si leíste el Variety del viernes.
Evet, cuma günü çıkan "Variety" dergisi, canım.
Si no me hubieras mandado la revista... no hubiera sabido que lo hacia sin mí.
"Variety" dergisini göndermesen, bensiz yoluna devam ettiğinden haberim olmayacaktı.
- "Magnífico", según Variety.
- "Boffo socko", gösterisine göre.
Tengo un apartamento... un envase con gas lacrimógeno y el "Variety".
Artık tek başınayım. Fındık kadar bir daire tuttum ve Variety'e katıldım.
El "Enquirer," el "Star," el "Variety."
Enquirer. Star. Variety.
¿ Viste ese artículo que sacó Variety sobre él, la semana pasada?
Geçen hafta Variety'deki giydiği şeyi gördün mü?
Ella viene en "Variety".
Kadın... Variety'e çıkmış.
"Variety" largó antes de tiempo. La muy puta se ha subido al cielo.
Kahrolası Variety ben hakları satın almadan önce hikayeyi yayınlamış.
Nunca oí tu nombre ni lo leí en el Hollywood Reporter, en Variety o cualquier otro.
Adını hiç duymadım ve buradaki hiçbir dergide görmedim.
Mirare en "Variedades".
Variety'i dergisine bakacağım.
Claro que sí. Variety... el Times, sección de espectáculos.
Elbette.'Variety,'Times'ın'Sanat ve Eğlence yazıları'...
Aun no he podido dar mi cambio de dirección a la agencia, y necesito saber los resultados de las pruebas ¿ Podrías guardarlos?
Adres değişikliği bildirmedim. Variety dergisi bir süre daha buraya gelebilir mi?
¿ La revista Variety del jueves pasado?
Geçen Perşembe'nin Programı?
Ya he sacado anuncios en "Variety" felicitándome.
Şimdiden çeşitli şekilde tebrik edenler oldu.
"Variety" me ha llamado paria.
Adımı değiştirecekler.
The Brady Bunch Variety Hour está pasando.
"Brady Grubu Variyete Saati" başlıyor.
Y bienvenidos a The Forman Bunch Variety Hour.
"Forman Grubu Variyete Saati"'ne hoş geldiniz.
Estaba al teléfono con Variety.
Variety ile konuşuyordum.
fué su mayor proyecto hasta la fecha, pero tuvo la mala fortuna de ser exhibida una noche cuando un diferente y más popular programa de t.v., el "john schneider variety hour" debia salir al aire.
O zamanki en büyük projeleriydi fakat daha popüler bir program olan John Schneider Şov'un yerine yayınlanmaları onlar için hiç iyi olmadı.
Qué nos acordemos de que cuando mi petición para Harvard llegó Mirábamos "La tribu de los Brady"
Harvard başvurum geldiğinde, Brady Bunch Variety Hour'u seyrediyorduk.
Variety me llamó "el Mark Twain obrero".
Variety bana memur sınıfının Mark Twain'i demişti.
Variety dice : "No se la pierdan".
Variety Dergisi "Tam 12'den" diyor!
¿ No lee el Variety, Sr. Meyer?
Variety'i okumuyor musunuz, Bay Meyer?
He leido lo de Variety.
Variety'deki şu yazıyı okudum.
Ayer, en el Varietés algún gusano de mago... hizo un truco con billetes de diez rublos.
Dün, Variety'de it oğlu it bir sihirbaz on rubleliklerle bir gösteri yaptı.
Aquí está uno de esos estafadores del Varietés.
İşte Variety'deki dolandırıcılardan biri.
Creo que "Variety" va a empezar con el anuncio de "Aquaman" mañana.
Sanırım Variety, Aquaman duyurusunu yarın yapacak.
Esto y "Aquaman" seguro que nos conseguirán la portada de "Variety".
Bu ve Aquaman, bizi kesin Variety'nin kapağına çıkartır.
Consigue a Shauna Roberts, haz que empiece un borrador de un comunicado de prensa para "Variety" de mañana, ¿ sí?
Shauna Roberts ile bir randevu ayarla.
Ve a buscar "Variety".
Kalk ve bir Variety al.
Es Variety.
Sadece Variety dergisi.
"Variety"...
Bu da değil.