Translate.vc / Espanhol → Turco / Veces
Veces tradutor Turco
105,949 parallel translation
Y a veces, los productores incluso pagan para deshacerse de sus estrías.
Bazen yapımcı çatlaklarını düzelttirmeleri için para bile veriyor.
Frote dos veces al día en la zona infectada.
İlgili bölgeye günde iki kez sürün.
Cuando nació mi hija Hannah, me puse a jornada parcial pero a veces solo hacía papeleo aunque publicamos novelas y obras académicas.
Kızım Hannah doğduktan sonra yarı zamanlı olarak devam ettim. Genel olarak evrak işiydi ama romanlar ve akademik yayınlar bastırdık.
- A veces volvemos a casa por donde el río.
- Bazen dönüşte nehir kenarından yürüyoruz.
Bueno, eso les pasa a veces, a las más débiles.
Bazen böyle şeyler olabilir. Eğer kişi yeterince güçlü değilse.
A veces nos parábamos en el Muro para rezar.
Bazen duvarda dua etmek için mola verirdik.
El precio del amor algunas veces es alto.
Sevgisinin bedeli bazen yüksektir.
No una ni dos veces...
- Yalan söyledi. Bir değil, iki değil...
Responde esto primero : ¿ cuántas veces pensaste en levantar el teléfono y decirme que cambiaste de opinión
Önce bana şunun cevabını ver. Evet dediğinden beri telefonu eline alıp bu konuyu yeniden düşündüğünü bana söylemeyi kaç kere düşündün?
¿ Cuántas veces tengo que decírtelo?
Kaç defa söyleyeceğim?
Pero a veces, no hay sustitución para la violencia cuerpo a cuerpo.
Ancak kimi zaman birebir şiddetin yerini hiçbir şey tutmuyor.
Desde que los carros empezaron a trabajar en tándem, se sorprendería de cuántas veces sucede esto.
O arabalar birlikte çalışmaya başladığından beri kaç kere olduğunu duysanız şaşarsınız.
¿ Sabías que pueden llevar hasta 50 veces su peso?
Biliyor muydun, karıncalar ağırlıklarının 50 katını taşıyabilir.
A veces haces cosas impensadas por los que amas.
Bazen sevdiğin insanlar için ummadığın şeyler yaparsın.
A veces me molesta que fumes marihuana.
Şunu söylemem gerekiyor, bazen ot içmen beni rahatsız ediyor.
John Legend está de gira y lo quiero ver cuatro veces.
John Legend turnede. Dört kez konserine gitmek istiyorum.
No lo pienses dos veces.
Fazla düşünme.
A veces iba al bosque y les gritaba a los pájaros.
Bazen ormana gidip kuşlara bağırdım.
Es que a veces, tengo que hacer cosas no muy buenas con gente no tan buena y preferiría eliminar los recuerdos de mi cabeza.
Sadece bazen iyi olmayan insanlarla iyi olmayan işler yapmak zorunda kalıyorum. Bunları hafızamdan silmek istiyorum.
Y a veces para hacer el bien tienes que ensuciarte un poco.
Bazen iyi bir şey yapmak için kötü adam olmak gerekebiliyor.
No tienes que decirme dos veces.
- Bir kez söylemen yeter.
Prueba de más de 12 veces en las que cometiste espionaje corporativo.
Şirket casusluğu yaptığın birçok olayın delilleri.
Tenemos pruebas de más de 12 veces en las que cometiste espionaje corporativo.
Şirketler arası casusluk yaptığına dair bir düzine kanıt var elimizde.
Pfizer es diez veces más grande que Jim Reynolds y Jessica siempre fue muy testaruda al respecto.
Pfizer'ın getirisi Jim Reynolds'un on katı, ki Jessica bu konuda fazla inatçı olmuştur.
¡ Pagarán diez veces eso!
Bunun 10 katını bile öderler.
Y a veces saca la lengua así.
Çok tatlı. Bazen de dilini böyle çıkartıyor.
No, mira, pero es que estáis tan unidas y las dos sois muy atractivas y, en mi experiencia, estas cosas a veces pasan.
Hayır, sadece çok yakınsınız ve ikiniz de... çok çekicisiniz. Ve tecrübelerime göre bu bazen yaşanır.
De hecho, él, dos veces.
Aslında, iki kez. Onun için.
Yo, dos veces.
Benim için iki kez.
Pero a veces tenemos que hacer lo mejor para todos, no lo que es justo.
Ama herkes için en doğru olanı yapmalıyız. Adil olanı değil.
Sucedió muchas veces.
Sicilin kötü.
A veces durante semanas.
Kayboluyor. Bazen haftalarca.
Lleva a Dios en su corazón, aunque a veces, parezca blasfemo.
Tanrı sevgisiyle dolu, ama bazen ağzı bozuluyor.
Esa palabra se menciona en mi presencia algunas veces pero, por alguna razón, no acabo de entenderla.
Nadiren de olsa duymuşluğum var ama genelde üstüme alınmıyorum.
Entonces, me dices que la mayoría de las veces ganabas pero que te entristecía derrotar a tus compañeros en este, ¿ juego escolar?
Yani oyunların çoğunu kazandığını söylüyorsun. Ama arkadaşlarına karşı kazandığın için mutsuz mu hissediyordun, bu oyunda?
A veces tienes que usar tus mejores armas.
Bazen ağır silahları çıkarmak gerek.
Los espíritus a veces no pueden irse del lugar donde murieron hasta que resuelvan sus asuntos pendientes.
Ruhlar bazen yarım kalan işlerini çözene dek öldükleri yeri terk edemezlermiş.
Mi médico también es mi dentista y a veces me corta el pelo.
Doktorum aynı zamanda dişçim, bazen saçımı bile kesiyor.
¿ Cuántas veces tengo que decirte que no todos los musulmanes son iguales?
Kaç kere söyleyeceğim, hepimiz aynı tür Müslüman değiliz.
A veces un poco menos si pillas rebajas.
Bazen indirimli bulursan 560 dolar.
A veces, cuando la gente se cabrea, desarrolla una fuerza sobrehumana.
Bazen insanlar çok gaza geldiklerinde insanüstü güç kazanırlar.
- Lo hemos propuesto 27 veces.
- 27 kere yazdık.
- Lo oí nombrar varias veces.
- Methinizi çok duydum.
Sí, ya te he dicho 34 veces que estoy bien.
Evet, 34. kez söylüyorum, iyiyim.
He perdido la cuenta de cuántas veces tus leones han salvado nuestros culos.
Aslanlarının kaç defa götünü kurtardığını sayamaz oldum..
Y mis padres siempre esperaban que yo cuidara de mi hermana, así que las pocas veces que he hecho algo por mí misma, han terminado mal.
Ve ailem her zaman kız kardeşime göz kulak olmam için bana güvendiler, bu yüzden birkaç kez kendim için bir şey yaptığımda, kötü son buldu.
- La capa puede ponerse pesada a veces.
Pelerin bazen ağırlaşır.
La mitad de las veces, jodemos las cosas aún más.
Çoğu zaman işlerin içine daha da çok ediyoruz.
Me encanta lo que hacemos. De verdad. Es solo que a veces desearía poder salir de esta nave.
Yaptığımız işi seviyorum ama bazen bu gemiden çıkmak istiyorum.
No sé cuántas veces tengo que decirte... que no es lo mismo una leyenda que la historia.
Daha kaç kere söyleyeceğim? Tarih ve efsane farklı şeyler.
No una ni dos veces...
Bir değil, iki değil- -