Translate.vc / Espanhol → Turco / Vi
Vi tradutor Turco
68,492 parallel translation
Primero, estaban disparando y estaban... yendo tras la gente de Alterplex, pero vi que una mujer golpeada acababa de salir de su auto...
Başta ateş ediyorlardı ve Alterplex çalışanlarının peşinden koşuyorlardı. Ama sonra arabasından inmekte olan bir kadını vurduklarını gördüm.
- La última vez lo vi en el sótano.
- En son bodrumdaydı.
Vi que le dio la llave, le dije a Carl que interviniera.
Anahtarı vereceğini gördüm, Carl'a devreye gir dedim.
Nunca la vi.
Hiç izlemedim.
Creo que vi cada episodio unas 500 veces.
Her bölümü 500 kez izlemişimdir.
Lo supe desde el primer momento en que te vi.
Seni gördüğüm an anladım.
Luego de reposicionar la vértebra, vi que había fracturas laterales por compresión a lo largo de las vértebras L2, 3 y 4, con deterioro de las carillas articulares.
Size bulduklarımı göstermeme izin verin. Omurları yeniden düzenlerken L2, 3 ve 4 seviyesinde kompresyon kırıkları ve eklem yüzeylerinde bozulma buldum.
La chica dijo que me quedaba bien, la compré, y luego vi que ni trabajaba allí.
Sahi mi? Giyip denedim, oradaki kız yakıştığını söyleyince aldım. Meğer kız aslında orada çalışmıyormuş.
Una vez vi a un tipo perder un brazo con una hélice.
Bir keresinde adamın teki kolunu pervaneye kaptırmıştı.
Yo no vi nada.
Ben bir şey görmedim.
La vi del otro lado de la calle, y dije : "Es para mí".
Onu çimlerin arkasında gördüm. "Vay canına." dedim.
Ya la vi.
Gördüm.
Cuando estábamos en la tumba... vi unos dibujos de un pingüino que hizo surf sobre fuego.
O mezarda kapalı kaldığımızda ateşte sörf yapan bir penguen gördüm.
Eso es lo que vi en él.
İşte onda bunu gördüm.
Además, vi un par de Lacoste en su guardarropa... y me di cuenta de que tenía que separarme de él antes del verano.
Ayrıca dolabında bir çift Crocs buldum sonra da ondan, yaz gelmeden ayrılmam gerektiğini düşündüm.
Y yo te vi, y eso es algo raro entre dos seres humanos. "
ben de seni gördüm, bu iki insan arasındaki nadir bir şey.
"Querido X, me viste, creo que lo hiciste y yo te vi".
"Sevgili X, gerçek beni gördün, gerçekten. Ben de gerçek seni."
Se mudó aquí hace seis meses y, en cuanto la vi, lo supe.
Buraya altı ay önce taşındı ve onu gördüğüm an anlamıştım...
Vi que volviste con tu novia.
Kız arkadaşınla tekrar beraber olduğunuzu gördüm.
Te vi tomando fotos con esa cámara.
Kameranla fotoğraf çektiğini gördüm.
Cuando lo vi por primera vez, supe instantáneamente que teníamos una conexión.
Ve bilirsin, onu ilk kez gördüğümde hemen aramızda bir bağ oluştuğunu anladım.
Nunca estuve dentro, Pero vi lo que pasó desde la puerta principal.
İçeriye hiç girmedim ama ön kapıdan neler olduğunu gördüm.
Vi las luces encendidas, Vincent.
Işıkları açık gördüm, Vincent.
Te vi en la Ciudad de la Luz.
Seni Işık Şehri'nde gördüm.
¿ Crees que no vi eso que haces?
Yaptığın şeyi görmediğimi mi sanıyorsun?
Vi que podía subirme la identificación de paciente, ocultarla bajo la camiseta y si pasaba la sala de enfermeras, podía irme.
Böylece, hasta kimlik şeyini kolumun yukarısına kadar çekip saklayabileceğimi keşfettim ve hemşire bankosunun önünden geçip çıktım, öylece yürüdüm.
Actuaba como una loca. Corría en el semáforo, cuando vi a mi mamá en el auto.
Tamamen çıldırmış biriyim ve annem arabayla geldiğinde ben ışıkta koşuyorum...
Entré, no vi a nadie, así que miré en la cocina.
İçeri girdim, kimseyi göremeyince mutfağa bakındım.
Entonces vi que la puerta del sótano estaba abierta así que bajé.
Bodrum kapısının açık olduğunu o zaman gördüm.
Vi a alguien allí... en el sótano.
Orada birilerini gördüm bodrum katında.
Vi a alguien allí. ¿ Eras tú?
Orada birini görmüştüm. Sen miydin?
Porque lo que yo vi fue a una persona completamente loca.
Çünkü, orada tek gördüğüm şey fitili alev almış bir hatundu.
Vi a Frank la semana pasada.
Geçen hafta Frank'i gördüm.
Vi a Frank... antes de la explosión.
Frank'i gördüm... patlamadan önce.
Estabas fuera de la sala de interrogatorios la última vez que te vi, así que...
Seni son gördüğümde sorgu odasının önünde oturuyordun bu yüzden..
Vi que era Bonnie, así que contesté.
Bonnie'nin aradığını görünce cevap verdim.
Te vi en el juzgado.
Seni bugün duruşma salonunda gördüm.
¡ No vi nada!
Hiçbir şey görmedim.
Que vi a Wes... en la casa, antes del incendio.
Wes'i yangından önce evde gördüğüm. Bodrumdaydı.
Vi a alguien ahí...
Orada birini gördüm.
¿ Sabes cuánto tiempo ha pasado desde que vi fruta?
- En son ne zaman meyve gördüm biliyor musun?
- Sí, la vi esta mañana.
- Evet, bu sabah izledim.
No, pensé que vi algo.
Bir şey gördüğümü sandım.
- Cuando entré, vi el árbol.
- İçeri girdiğimde ağacı gördüm.
Lo vi por primera vez.
Onu ilk defa gördüm.
Vi a Nora.
Nora'yı gördüm.
Vi lo que usted hizo de ella.
Onu dönüştürdüğün kişiyi gördüm.
- No vi nada.
- Bir şey görmedim.
El asunto es que vi el registro para la fiesta de Dolly y noté que Michelle aún no confirma.
Mesele şu ki Dolly'nin parti için e-davetiyesine baktım ve Michelle'in daha cevap vermediğini gördüm.
Vi la mitad del documental de Snowden y ahora soy muy cuidadosa.
Edward Snowden belgeselinin yarısını izledim. Artık gözümü dört açıyorum.
- Vi Mad Max.
- Evet, Mad Max'i izledim.