Translate.vc / Espanhol → Turco / Vic
Vic tradutor Turco
3,840 parallel translation
Claire nos estuvo dando la información sobre Vic Small.
Claire, Vic Small'la ilgili bize bilgi sızdırıyordu.
Vic, lleva a este tipo atrás.
Vic, götürün şu adamı.
Diablos, si se entrenó ahí en el 92... conozco a todos los hijos de perra que le obligaron a hacer flexiones en el lodo. - Vic Rayburn.
Eğer doksan ikide orada idiysen sana çamurun içinde şınav çektiren tüm pezoları tanıyorum demektir.
Hasta pronto, Vik.
Görüşmek üzere, Vic.
Te felicito, Vic.
Aferin, Vic.
Hola, Jack, soy Vic.
Jack, ben Vic.
¡ Vic!
- Vic!
Vic, juro que yo mismo te voy a estrangular... si fracasas otra vez.
Vic, Tanrı şahidim olsun, bir daha çuvallarsan seni kendi ellerimle boğarım!
Son caballos, Vic.
Onlar at, Vic.
Consíguelo de Vic.
Vic'ten alin.
Vic, el irlandés, estás bromeando.
Mic Vic mi, saka yapiyorsun.
Sí, voy a casa de Vic a recoger el dinero.
'Evet, simdi Vic'e dogru yola ciktik, parayi almak icin.'
¿ Está Vic?
Vic orada mi?
Vic va a venir a buscarnos en menos de dos horas.
Vic 2 saat icinde bizi aramaya gelecek.
Sólo que esta vez es Vic, el irlandés.
Ama bu sefer Mick Vic var.
Así que, si oímos tu nombre, o te vemos, tendremos una charla con Vic, tantearemos el terreno y haremos que te encuentre.
Bu yuzden, eger adini cok duyarsak, ya da yuzunu gorursek, Vic'le bir konusuruz, bir kac soylenti yayariz, ve seni bulmasina yardim ederiz.
Apartamento de Vic parece un falsificador mercado negro
Vic'in apartmanı karaborsa kalpazanınınki gibi.
Vic, ¿ estás ahí?
Vic, orada mısın?
Vic, soy yo. Um...
Vic, benim.
Vic, se ha producido un evento magnético enorme.
Vic, olağanüstü büyüklükte manyetik bir olay oldu.
Vic, podría no haber una casa para volver.
Vic, geri gelebileceğin bir ev olmayabilir.
¡ ¿ Vic?
Vic!
¿ Vic? !
Vic!
- Oye, Vic.
- Hey, Vic.
- Vic, ¿ estás bien?
- Vic iyi misin?
Vic, se está actualizando en estos momentos.
Vic, şu anda güncelleniyor.
Vic, es James.
Vic, ben James.
Vic, ¿ me copias?
Vic, duyuyor musun?
Vic.
Vic.
Vic Moreau.
Vic Moreau.
Me doy cuenta de que la mayoría de la gente no entendía a Vic.
Çoğu kişinin Vic'i pek de anlamadığını fark ettim.
¿ Qué trato, Vic?
Ne anlaşması Vic?
No tengo los datos de un demonio de Jersey pero el radio de la mordida en las heridas de Vic es muy pequeña para ser de un Leviatán.
Jersey Şeytan'ının neler yaptığını bilmiyorum ama kurbandaki ısırma izleri Leviathan için çok küçük.
Sólo me estoy divirtiendo, Vic.
Sadece biraz eğleniyoruz Vic.
Si esto no funciona, entonces tendré que sacar mi tabla de Ouija y ¿ trataré hablar directamente con Vic?
Pekâlâ eğer bu da işe yaramazsa belki de * ouija tahtamı çıkartıp Vic'le direkt kendim konuşmayı denemeliyim?
Vic tiene 13, pero es un retrasado mental.
Vic 13 yaşında ama o zihinsel özürlüdür.
¡ Jamás tendría un bebé con Vic!
Vic'le asla çocuk yapmam!
¡ Piensa antes de hablar, Vic!
Düşünerek konuş, Vic.
Bueno, Vic dijo que ella es buena jugadora.
Vic dediğine göre, iyi oynuyormuş.
Los taxis y la ejecución de la ley Las agencias aman a Crown Vics 'La causa que son difíciles Y fácil para repararse.
Taksiciler ve polis teşkilatı Crown Vic'i seviyorlar çünkü sağlamdır ve tamiri kolaydır.
que vivía mi pesadilla más grande - las vías primorosas, sinuosas por delante de mí excepto pegado para las millas en una "no" zona "pasajera"
En büyük kabusumu yaşıyordum. Önümde harika dümdüz yollar ama Crown Vic ve Rutledge'nin küçük oyuncağının arkasında kilometreler boyunca "geçmek yasaktır" tabelasına takılıp kaldım.
¡ En Un Crown Vic!
Crown Vic ile gidiyorsun!
Vic Brett Langley, 42 años.
Kurbanın adı Brett Langley. 42 yaşında.
- Gracias, Vic.
- Sağ ol Vic.
¿ Crees poder manejarlo, Vic?
Oldu bil.
Sí, sí, Jack, es fácil.
Halledebilir misin, Vic? Elbette. Evet, Jack, işten sayılmaz.
¡ Vic!
- Evet?
Es la medianoche.
Hangi "viç" saati geldi?
"Rescate 1-4", Vic es una mujer de 36 años...
Seni öldüreceğim, Walker.
entonces ellos esperan, Vic y la esposa aparecen, ven el neumático, están distraídos. Están llamando el auxilio mecánico.
Birisi lastiği kesmiş ve sonra beklemişler kurban ve karısı, gelmişler lastiği görmüşler, dikkatleri dağılmış * AAA'yı aramışlar "Aman Tanrım!" Vs, vs, vs fail gelmiş boğuşma yaşanmış dan, dan, dan...
detrás del Crown Vic y poco juguete de Rutledge, la forma en marcha debajo del límite de velocidad.
İkisi de hız limitinin altında ilerliyordu.